Trump ile Senato arasındaki gerilim had seviyede!..

YAYINLAMA: 12 Şubat 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 12 Şubat 2019 / 20.00

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi tarafından 10 Ekim 2018'de Trump'a gönderilen mektupta, Kaşıkçı cinayetinden doğrudan Suudi Veliaht Prens Muhammed  bin Selman'ın sorumlu olup olmadığının ‘Magnitsky Yasası’ kapsamında 120 gün içinde açık bir şekilde ortaya konması talep ediliyordu.

 

Gelinen son durumu anlatmadan önce şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu cinayet Trump’ı iyice zora soktu. Belki ABD’nin yüce menfaatı için bile bile yalan söylüyor, ama artık Kaçıkçı’nın Selman’ın emri ile öldürüldüğü kesinleşti.

 

Trump yönetiminin bu konuda sessiz kalması  tartışmalara  yol açtı. Trump'ın, Senato'nun talebine herhangi bir yanıt vermemekle, takdir yetkisi bulunmayan bir yasayı ihlal ettiği yorumları yapılıyor.

 

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi  Kıdemli Üyesi Bob Menendez'in Sözcüsü Juan Pachon, "Yasa açık ve net. Başkan'ın burada hiçbir takdir yetkisi yok. Kendisi ya yasaya uygun davranacak ya da yasayı  ihlal edecek" değerlendirmesini yapmıştı.

 

Beyaz Saray'ın Senatoya herhangi bir yanıt vermemesi durumunda bazı senatörlerin yeni bir yasa tasarısıyla ABD'nin Suudi Arabistan'la ilişkileri,  Yemen'deki savaş ve Kaşıkçı cinayeti konularını yasal düzlemde daha güçlü şekilde gündeme getirmeye hazırlandıkları ifade ediliyor.

 

Evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın  İstanbul Başkonsolosluğuna giden Suudi gazeteci Kaşıkçı'dan bir daha haber  alınamamıştı. Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı, ancak cesedinin nerede olduğu  konusu hala netlik kazanmadı.

 

Washington Post gazetesi, CIA’nın, Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman'ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.

 

Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes  Callamard, Kaşıkçı cinayetine yönelik uluslararası soruşturma kapsamında 28  Ocak - 3 Şubat'ta Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin yaptığı açıklamada, "Türkiye'deki görevim sırasında toplanan deliller, Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan  devleti yetkilileri tarafından acımasızca ve önceden tasarlanmış cinayete kurban gittiğini gösteriyor" ifadesini kullanmıştı

 

ABD'de Magnitsky yasası, Senato ve Temsilciler Meclisi’nden ABD Başkanı Donald Trump'a gönderilen mektuplarda Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin bu yasa çerçevesinde soruşturulması ve Suudi Arabistan'ın suçlu bulunması durumunda kapsamlı yaptırımlar uygulanması talebiyle bir kez daha gündeme geldi.

 

Tam adı Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası olan yasa, ismini 2009’da Rusya’da gözaltındayken, işkenceye maruz kaldığı, tıbbi müdahale talebinin reddedildiği ve hapisteki hücresinde ölü bulunduğu belirtilen Hermitage Capital Management Fonu avukatlarından Sergey Magnitsky'den alıyor. 

 

Rusya, Magnitsky’nin kalp krizi nedeniyle öldüğünü iddia etse de bazı insan hakları kuruluşları, avukatın ülkedeki üst düzey hükümet yetkililerinin vergi kaçakçılığını ortaya çıkardığı için hedef alındığına inandığını açıkladı. Olayın ortaya çıkmasının ardından ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya'nın gözaltı süresince gerekli önlemleri almadığını savunarak sorumlu bürokratların cezalandırılmasını istedi.

 

Bu kapsamda 2012’de Magnitsky’nin adını verilen yasa ABD Kongresinden geçti. Bu yasa, ABD Dışişleri ve Hazine bakanlıklarının ciddi insan hakları ihlallerinden sorumlu olduğuna inandığı Rus yetkililerin ABD’deki mal varlıklarını dondurma ve ABD’ye girişlerini yasaklama gibi bir takım yaptırımlar uygulamasını öngörüyordu. 

 

Yasanın kapsamı 2016'da ABD Kongresi’nde hem Demokrat hem de Cumhuriyetçilerin desteğini alarak genişletildi ve sadece Rusya odaklı bir yasa olmaktan çıkıp küresel boyut kazandı. Dönemin ABD Başkanı Barack Obama, çerçevesi genişletilen yasayı, 23 Aralık 2016’da onayladı. 

 

 

 

Trump ile Senato arasındaki gerilim had seviyede!..