Los Angeles’ta konu: Baklava!..

Dünya o kadar küçüldü ki, burada yazdığınız bir yazı internete girince dünyanın bir köşesinde yankı bulabiliyor.

Birkaç gün önce baklavamızın Hollywood’lu olacağını, ünlü şef Wolgang Puck’un baklavamızı gelecek sene Oscar Menüsü’ne alacağını yazmıştım. Puck’un resmini de yayınladım, hatta güzel bir videosu da vardı, bizim belediye başkanı Şahin’e “Başkan Fatma” diye seslenirken kaydedilen.

Yazımda ‘Wolfgang Puck’ ve ‘Oscar Menüsü’ kelimeleri geçince haliyle internette yaygın tıklama alabiliyor.

Amerika’da Los Angeles’ta yerleşik bir Amerikalı aile…

Gelinleri bir Antepli kızı olunca işler biraz karışıyor!

Onlar da Oscar Baklava Menüsünü benim yazımdan öğreniyorlar, gelinleri tercüme ediyor. Haliyle heyecanlanıyorlar.

Bu arada internette baklava derken önlerine çıkan İlkay Zaman’ın ‘Gaziantep’i Bir Günde Yedik Bitirdik’ videosunu da seyrediyorlar. Aile hiç görmedikleri, ama gelinlerinden dinledikleri Antep’in görsellerini beğeniyorlar.

Ancak kayınpeder bir şeye takılıyor. “Sizin şehrinizde baklava 150 senedir mi yapıyor?” sorusu tartışmaya neden oluyor. Çünkü videoda, baklavanın Antep’te 150 yıldan beri yapıldığı iddiası var.

O yıllarda şeker olmadığına göre baklavanın baldan yapılmış olabileceğini düşünüyorlar. Antepli gelin, hemen buradaki ailesini arıyor, onlar da baklavanın ne baldan, ne de pekmezden yapılmasının mümkün olmadığını anlatıyorlar.

Benim de kafama takılınca, küçük bir araştırma ile Türkiye’de ilk şeker fabrikasının Alpullu olduğunu, 1926 yılında kurulduğunu okuyorum. Ancak, daha önceleri de şekerin Şam’dan geldiğini yaşı müsait Antepliler bilir.

“Dedemin babası 1800’lü yıllarda Hacca gittiğinde (Nasıl gidildiği meçhul!) orada yediği baklavayı çok beğenmiş, gelirken ustasını da yanında getirmiş…” gibi hikayelerin hepsi yanlış! Mekke’de hiçbir zaman baklavacı dükkanı olmamış, şimdi de yok!

İşin doğrusu ‘A Briefer History of Aintab’ kitabında var:

“1900’lü yılların başında Antep’te Suriyeli bir müslüman ‘Gullinin Oghlou’ Güllünün oğlu nefis ‘paklava’ yapıyordu  ve ünü bütün Türkiye’ye yayılmıştı. İstanbul’dan bile sipariş alıyordu.”

İlk baklavacı dükkanı Halep’te açılmış, Güllü’ün oğlu oradan gelmiş. Arşivimde o dükkanın resmi var. Savaş sırasında kapanmış ama resmini gördüm, zarar görmemiş.

Bunlar anlatım, hikaye, öyle diyorlar gibi varsayımlar değil, net bilgiler.

Allahınızı severseniz, 150 yıl bu kadar mı önemli? Otomobili icat eden Amerikalılar ama en iyi otomobilleri İngilizler (Rolls Royce) ve Almanlar (Mercedes) yapıyorlar.

Tamam, baklava ilk Suriye’de yapılmış ama şimdi dünyada en iyi baklavayı Antepliler yapıyor.

Güllüoğlu Ailesi bu işin anası ve işlerini mükemmel geliştirmişler. Diğerleri de bu işi hep bu ailenin dükkanlarında öğrenmişler!

Elimde resimler var, Burhan, Coşkun Koçak vb. hepsi Cevat Güllü’nün çırakları. Resimlere de gerek yok, örneğin Burhan Çağdaş gururla söylüyor, ben Cevat Usta’nın çıraklığını yaptım diyor.

Bakın, yanlış bilgi taa LosAngeles’tan döndü. Bunlara hiç gerek yok.

Günde 8-12 ton baklavanın üretildiği bir şehirde, kaliteyi konuşalım. Glikozu masaya yatıralım. Baklavalar ertesi gün, iki gün sonra, üç gün sonra neden şekerlenmiyor? Sade yağı masaya yatıralım.

Değil mi?