Mezra – bilgi çağı...
Yönetim olgusunu iki değişik boyut içinde bakarsak yöneticiliği daha iyi anlatmak mümkün olabiliyor. Nasıl mı?
Birinci boyut sistem boyutu. Sistem, diğer adıyla iş görme ağı, bir uçta belli usullere bağlı olarak, yani prosedürlere göre yapılabilir veya diğer uçta karmakarışık bir tarzda ve keyfi esaslara göre yapılabilir. İkinci boyut karar verme, yönlendirme boyutu. Bu boyutta uygulama bir uçta duygusal esaslara, diğer uçta akılcı (rasyonel) esaslara göre yapılabilir.
Bu değişkenleri kullanarak nereye varabiliriz? Bu iki boyutun bileşiminden şu dört yönetici tipi türeyebiliyor - Sistemin keyfe keder, yönlendirmenin duygusal tarzda yapılması haline tek adam gösterisi veya patronluk tarzı deniyor. Karar verici patrondur, çoğu kararlar duygusal esaslara göre verilir, çalışanlar arasında başta akraba, eş dost olmak üzere kayrılanlar vardır.
Sistem, keyfe keder usullere bağlı olduğu halde, yönetime akılcı bir yaklaşımın hâkim olması haline ortaya çıkan duruma şu adlar verilebiliyor - gemisini kurtaran kaptan, uyanık taşralı, kahraman.
Sistem prosedürlere bağlandığı halde yönetimde akılcılık yerine duygusal yaklaşımın hâkim olduğu duruma - nafile yönetim, alaturka bürokrasi – adı takılabiliyor. Bu halde prosedürler ayak bağı olarak kullanılıyor, tembellik hâkim, eşit muamele yerine kıyak geçmek ön plana çıkıyor, kararlara akıl yerine duygularla yaklaşılıyor
Sistem prosedürler çerçevesinde, yönetim akılcı bir tarzda yapılınca gerçek profesyonellik ortaya çıkıyor. Bu durumda prosedürler ayak bağı değil işlere hakim olma aracı olarak kullanılıyor, işler ve sürekli iyileştirme akıl kullanılarak yapılıyor Bu yöneticiler kendilerini yeniliyor ve müşteri ile en az at başı koşuyorlar.
O zaman çıkan sonuç nasıl özetlenebilir?
Yönetim, mezra kültüründe talimatla; köy kültüründe imece – katılımla; kent kültüründe yetkilendirerek; toplum kültüründe sahiplendirerek ve bilgi çağı kültüründe taahhüt ettirerek yapılıyor. Mezra kültürü ile bilgi çağını yönetilemiyor.
Demek ki talimat vermek dışında başka yollar da var onları da denemek gerekiyor.