ZENGİNLİK, ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ İLE DOĞRU ORANTILIDIR

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov’u dinleme şansım oldu geçen gün. Hukuk eğitimi alırken liberal ve reform taraftarı olan gençlik organizasyonlarında yer alan Ivanov, “dünya barışı nasıl olur?” konusunde kendisini iyi yetiştirmiş. Yeryüzünde barış nasıl olur konulu konferansa ikinci kez katılıyorum. Ve görüyorum ki barış tesis etmek en az savaş kadar zor... Konuları, savaşları, insanları, memleketleri ve bütün bunları kapsayan tarih ve coğrafyayı çok iyi bilmek gerek.
Cumhurbaşkanı İvanov, 52 yaşında ve yaşamına çok şey sığdırmış birisi. Hukuk Fakültesinde, Siyaset Teorisi ve Siyasi Felsefe üzerine dersler vermiş.Bu arada makedonya televizyonunda da görev almış. Verdiği bilgiye göre, ilk Türkçe televizyon Makedonya’da 1961 yılında yayın yapmış. Makedonya Anayasında 5 tane resmi dil varmış. Makedonya’nın halklarına barış içinde davranması geleneğinin Osmanlı’dan kaldığını söyleyen Cumhurbaşkanı, Ramazan ayında Müslüman Halkın temsilcilerine iftar verdiğini ve baklavayı da kendisinin götürdüğünü söyledi.
Dr. İvanov’un verdiği bilgilere göre sadece Balkanlar’da ilki 1912’de olmak üzere yedi kere savaş oldu. Soğuk savaşın yer aldığı 1945-1991’den sonra, 2011 den itibaren de terörizme karşı global savaş başladı.
İvanov bize, savaşlarda ölen milyonlarca insanın kaderini söyledikten sonra harcanan trilyonlarca dolarları da anlattı. Silahlanma için hergün 4 milyar dolar harcanıyormuş dünyada. 1 trilyon dolar 2000 yılında silanlanma için harcanırken 2010 da bu rakam 1,5 trilyon dolara çıkmış. Bu paranın %70 şini Nato ülkeleri harcıyormuş. (%70 şin %50 sini tek başına Amerika; %20 sini ise diğer diğer ülkeler harcıyorlarmış.)
Anlaşmazlıklar veya savaş nedeni ile dünyada her dakika iki kişi ölüyormuş.
Buradan itibaren İvanov’un konuşmasından aldığım notları kendi konuşma akışı içerisinde aktarayım:
-İnsana gelecektedeki davranışı geçmişten miras kalmıştır.Aslında her insan yaşamaya eğilimlidir. Bu davranış iki çerçevede incelenir: geçmiş ve gelecek... Geçmiş bize bilgi sağlar, problemleri çözmemiz konusunda tecrübe kazandırmıştır. Ayrıca riskli bir durumla karşı karşıya geldiğimizde geçmişte yaptığımız hataları tekrar etmememizi sağlar.
-Gelecek ise, zaferimizi garantiye alır, özel amaçlar edinmemizi sağlar.
-Realizim: Geçmişi doğru olarak anlarsak, geçmişdeki acı veren olayları doğru olarak algılayabilirsek ve hataları kabul edersek, işte o zaman geleceği yaratabiliriz. Geçmişe karşı realist olmak, aslında geleceği yaratmanın önkoşuludur.
-Geleceğe gerçek penceresinden bakmak ancak bilginin doğru analiz edilmesiyle mümkündür. Bu da günlük aktivitelerimizi zenginleştirmenin yanısıra bizim yolumuzu aydınlatır ve amacımıza ulaşmamızı sağlar.
-Haritaları inceleyecek olursanız, Büyük İskender’in kurduğu Makedonya İmparatorluğundan itibaren Osmanlı İmparatorluğuna kadar, imparatorlukların aynı veya birbirine yakın coğrafyalarda kurulduğunu göreceksiniz.
-Hz. İbrahim’in doğumuyla üç semavi dinin temeli atıldı.
-Dinlerin yayılması çeşitli savaşlara neden oldu.
-Hürriyet talebi savaşa neden oldu.
-2010 yılından beri dünya devletleri özgürlüğünde gelişme var. Kuzey Afrika ülkelerinde yaşananlar geçmişte mümkün olamayanlar olaylardı.
-Özgür olmaya herkes Amerika’ya gidiyor.
-Hürriyet ve demokrasi ile zenginlik doğru orantılıdır. Bir ülkede demokrasi ve özgürlük ne kadar yaygınsa, ülke aynı oranda zengindir.
-Borçlu ülkeler özgür sayılmazlar.
-Borçlu olan ülkeyle, borçlu olmayan ülke arasında çatışma oluyor.
-İnsanlar bu çağda, daha önce olduklarından fazla hareketlidir ve yer değiştirmektedirler. O nedenle de birçok cephede savaş veriliyor.
-Geçmişi saklamadan geleceğe aktarmalıyız. İnsanlara ancak bu şekilde anlaşmalarını empoze edebiliriz.
-Sivil Toplum Örgütlerinin sayısını artılmalı ve öne çıkmalarını sağlamalıyız.
-Sivil olmak, tarafsız olmak demektir.
-Makedonya’da hem cami, hem kilise vardır. Ve her biri cami veya kilise olarak kullanılır. Özellikle eski kiliselere baktığınızda, güney tarafa yönelmiş mimberi görürsünüz. Aynı binada altar da vardır.
Biz, Makedonya’da “diğerine” hep saygı ile yaklaşırız.
-Eğitim, eğitim, eğitim... Sadece eğitilmişler başarılı olur.
-Dünyayı bilgi değiştirecektir ve değiştirmektedir.
-Eğitilmiş kişilerden zarar gelmez.
-Küçük insanlar, olaylar ve insanlar üzerine konuşur, büyük insanlar fikirler üzerine konuşur.
-Makedonya’da kurulu bulunan Türk tiyatrosu bu sene 60. Yılını kutladı.

ZENGİNLİK, ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ İLE DOĞRU ORANTILIDIR