Turizm ve Gaziantep

Gastronomi turizmi ortalığı kasıp kavuruyor. Hem dünyayı, hem de Türkiye’yi.

Gaziantep de bundan payını alıyor.

Şehrimize sağladığı katkıyı düşünürseniz, bence sanayiden daha yararlı. Günde 10-12 ton baklava ve türlerini imalinde kullanılan ne varsa yerli, çoğu da yerel. Klasik Antep sanayinin imalatına göre de katma değeri açık ara çok yüksek.

Zeugma ile başlayan Gaziantep turizmi gastronomi ile daha önceleri hiç tahmin edemeyeceğimiz yerlere geldi. Bunu daha da tırmandırmak elimizde.

Festival işini pek beceremiyoruz! Adana, sponsorlarla yaptığı ‘Portakal Çiçeği Festivali’ ile büyük prestij ve gelir sağlarken belediyesinin cebinden pek bir şey çıkmadı. Oysa bizim ‘Uluslararası Antepfıstığı Kültür ve Sanat Fetivali’nin bize 6 milyon liraya malolduğu söylenmişti!

Oysa bizim artılarımız var.

Zeugmamız var. Şimdi Karkamış geliyor ki, Zeugma’yı sollayacak. Turizme daha çok seçenek sunacağız.

Ama burada yapılması gereken hayati önemde bir konu var!

Kent halkını turizm konusunda bilinçlendirmeliyiz. Sokaktaki insanımızdan, taksi şoförüne, esnaftan otel işletmecisine ve lokantalara kadar…

Hijyenik şartlar ve temizlik maalesef hiç iyi değil. Bu konuda aslında çok daha ağır yazmam lazım, ama şimdilik susuyorum. Esnaf fiyatlarda çok tutarsız. Bu o kadar aleyhimize gelişiyor ki, neden farkında değiller bilemiyorum.

Antep’e gelen turistlerin aralarındaki tartışmalarına şahit oldum. 45 liraya antepfıstığı var, neden gidip 75 lira veriyorsunuz şeklindeki konuşmaya müdahale etmek zorunda kaldım. 45 liraya fıstık olmaz dedim, açtı çantasını gösterdi! Ben de ona yanımdaki arkadaşının aldığı 75 liralık fıstıkla mukayesesini yaptım. Götürdü iade etti!

Böyle şeylerin olmaması lazım. Fıstığın mabedinde turiste en iyi fıstığı satmamız lazım.

Baklavaya girmek istemiyorum, çünkü onda daha da büyük rezalet var. 30 liraya Antep baklavası satıyorlar!

Belediyemize görev düşüyor. Lütfen turistleri mağdur edecek saçmalıklardan kaçınılmasına yardımcı olsunlar. Baltayı ayağımıza vurmayalım. Antep esnafı, o 20-30  sene evvel bildiğimiz esnaf değil!

Turizmin, Gaziantep için her şeyden önemli olduğunu ısrarla anlatmamız lazım.

Bunu bir örnekle anlatmak isterim.

Uluslararası pazar araştırma kuruluşu ‘Euromonitor International’in bir araştırmasına göre 2030’da Çin’in turizm geliri 2,6 trilyon dolar olacakmış. Dünyanın en büyük ihracatçısı bu ülkenin dolar bazında geçen seneki ihracatı da 2 trilyon 260 milyar dolar olara gerçekleşmiş.

Gördüğünüz gibi gelecek turizmde! Üstelik imalat sanayine göre daha kolay, daha karlı ve trink para!

Tanrı, Antep turizmden kazansın diye ne gerekliyse vermiş. Henüz emekleme safhasındayız. Ama insanımızın turizmi iyi kavradığını  zannetmiyorum.

Önce Kraliçe II. Elizabeth…

1926 doğumlu olduğuna göre 93 yaşında. Yürümesine, görüntüsüne bakınca sanki yetmiş yaşlarında gibi duruyor. Allah sağlıklı uzun ömür versin.

Resimde, asaletin ve beyazlığın en yüksek perdesinde bir Kraliçe!

Gelini Meghan Markle’ın teni en az derecedeki zenci ten rengi.

Dünyanın en gözde Kraliyet Ailesi’nin dünürü, Meghan’ın annesi  Doria Ragland ise orta derecede zenci ten rengine sahip.

Ne olmuş yani demeyin!

Kraliçenin torunu, Meghan’ın kocası Harry doğduğunda böyle bir resimden söz edilseydi, akıl hastanesine yollanırdı.

Zaman nasıl değişiyor…

Ama benim görüşüm, böyle olması dünyamızın geleceği için fevkalade iyi oldu…