Konukoğlu çok pişman!..

YAYINLAMA: 30 Nisan 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 30 Nisan 2012 / 20.00

İş dünyasının saygın ekonomi dergisi CNBC-e Business ilginç bir araştırma yapmış.
Araştırma konusu ‘Pişmanlık’.
Çiğdem Yücesoy Subaşı, yaptığı araştırmaya şöyle giriş yapmış:
”Kimi avucunun içindeki fırsatı kaçırdı, kimi yanlış yatırım yaptı. Karşılığında küçük ya da büyük paralar kaybettiler. Bazılarının üzerinden yıllar geçti, bazılarıysa hala bu hatanın bedelini ödüyor. İşte patronların geçmişteki hataları ve pişmanlıkları…”
Ve Konukoğlu’na soruyor, “Abdülkadir Bey sizinde hayatınızda pişmanlık duyduğunuz bir şey var mı?”
“Var”, diyor Konukoğlu…
“İş hayatımda yaptığım en büyük hata Petkim’i almamaktır. İhaleye katılmış ama düşük fiyat vermiştik. O günün koşullarına göre iyi bir fiyattı, ama bugün baktığımız zaman düşükmüş. Daha yüksek bir fiyat verip Petkim’i alabilirdik.”
Hemen hatırlatayım, bu olay 6 Haziran 2003 tarihinde oldu. Aslında Petkim’e teklif vermeden evvel Cahit Nakıboğlu ile görüşseydi, ondan alacağı tüyo ile asla ve asla Petkim’i kaçırmazdı!
                                                              ***
“Pişmanlık bir insanın geçmişteki davranışlarından hoşnut olmama duygusudur. Pişmanlık suçluluk duygusu içerebilir ama genel anlamda suçluluktan farklıdır. Pişmanlık rahatsız edici bir duygu olmakla birlikte etkisi suçluluk duygusuna göre daha zayıf ve daha geçicidir. Vicdan azabı pişmanlığın en güçlü şeklidir ve çok daha derin bir suçluluk bileşenine sahiptir.”
Pişmanlığın sözlük manası böyle.
Keşke Petkim alınmış olsaydı, Gaziantep ekonomisi için fevkalade büyük bir kazanç olurdu. Zaten Petkim’in en büyük müşterisi Nakıboğlu değil miydi?
                                                              ***
Önemli olan ‘vicdani’ bir pişmanlığın olup olmamasıdır.
Yoksa Petkim olmaz da, başka bir şey olur…
                                                              ***
Konukoğlu Yeni Şafak Gazetesi’ne verdiği bir röportajda da şöyle diyor:
“Bana göre başarının anlamı saygı, sevgi ve dürüstlüktür. Hatta “İşin hilesi dürüstlüktür.”
Abdülkadir Bey yalan söylemez, demek ki başarının sırrı dürüstlükte…




Fatma Şahin 2014’te Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı oluyor


Gaziantep’teki sıkıntının benzeri AK Parti’de de var.
Hani biz Oda başkanlığından bıkanı belediye başkanı, belediye başkanlığından bıkanı milletvekili yapmak isteriz, çabalarız, debelenip dururuz ya, AK Parti’de ağır toplarına yeni mevki ve makamlar arıyor, ekibi dağıtmak istemiyor.
                                                              ***
Gazeteport’ta dün ilginç ve özel bir haber vardı:
“AK parti tüzüğüne göre en fazla üç dönem süreyle milletvekilliği görevinde bulunulması, bazı değerli siyasetçilerin gözünü Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna dikmesine neden oldu. AKP’de Başbakan Erdoğan ve bazı bakanlar da dahil 73 milletvekili, üç dönemini tamamladığı için 2015 seçimlerine katılamayacak.Bu nedenle 2014’de yapılacak belediye başkanlığı seçimleri için de çok sayıda bakan ve milletvekili şimdiden belediye başkanlığı adaylığına hazırlanıyor. Üç dönemdir TBMM’de olan ve 2015 seçimlerinde yeniden aday gösterilemeyecek milletveklili ve bakanlar, özellikle büyükşehir belediye başkanlığına soyunuyor.
AK Parti’de üç dönemdir milletvekilliği yapan toplam 73 isim var. Bu isimler arasında yer alan Ulaştırma Denizcilik Haberleşme Bakanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağı belirtiliyor.Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Ankara, Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın Kayseri, Aile Bakanı Fatma Şahin’in Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için hazırlandığı vurgulanıyor. AB'den Sorumlu Bakan Egemen Bağış’ın ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını düşündüğü, ancak Başbakan Erdoğan’ın bir dönem daha Kadir Topbaş ile devam etmek istediği konuşuluyor. Gençlik Spor Bakanı Suat Kılıç’ın da Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığını düşündüğü belirtiliyor.”
                                                               ***
Galiba yeni büyükşehirler yapılması da yeni makamlar açmak için.
Benim yorumum:
Daha zaman çok erken. Türkiye büyük ve önemli olaylara gebe! Kehanette bulunmak bile zor…



























Konukoğlu çok pişman!..