Medeniyetlerin Tanığı, Kilikya’nın Başkenti: TARSUS

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Tarsus; Adana ile Mersin illerinin ortasında ülkemizin en büyük ilçelerinden biridir. Tarsus, geçmişi 6000 yıl öncesine giden, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerindendir. Kilikya Uygarlığı’nın başkenti olan kentte Hitit, Asur, Pers Makedonya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı kültürleri iç içe geçmiştir. İsa’nın havarilerinden ve Hristiyanlığın kurucularından, St. Paul’un doğduğu kent olarak da önem taşır. Vatikan tarafından, hac yeri olarak kabul edilmiştir. Ayrıca Anadolu’nun önemli simgelerinden olan Şahmeran’ın (*) (yılanların şahı) Tarsus’ta yaşadığına inanılmaktadır.

Gezilip Görülecek Yerler

Tarsus Şelalesi

İlçenin kuzeyindeki Berdan Çayı üzerindeki şelale, suyun 4-5 metre yükseklikten dökülmesi ile meydana gelmektedir. Bölge Roma döneminde mezarlık olarak kullanılmaktadır. Şelalenin çevresinde piknik alanları, kafe ve lokantalar bulunmaktadır. Şelale ilçenin mesire alanı olarak hizmet vermektedir. 

 

 

Tarihi Tarsus Evleri

 

Birçok kültürün iç içe geçtiği, zengin bir tarihe sahip olan ilçenin, geçmişinin bir parçasını oluşturan tarihi evleri günümüzde de önemi korumaya devam ediyor. Taş, kerpiç ve ahşap kullanılarak inşa edilen Tarihi Tarsus Evleri’nin alt kısmı ambar, üst kısmı yaşam alanı olarak iki bölümden oluşmaktadır. Günümüzde restore edilen evlerden bazıları lokanta ve kafe olarak hizmet vermektedir.

 

 

Kırkkaşık Bedesteni

Ramazanoğlu Beyliği tarafından, 1579’da inşa edilmiştir. Yapıldığı dönemde imarethane ve medrese olarak kullanılmıştır. 25 odalı  olan yapı, adını dış cephesindeki kaşık süslemesinden almıştır. Bedesten, bir dönem Beyaz Çarşı ve Kapalıçarşı adıyla da anılmıştır. En son 2004 yılında restore edilmiştir. Bedesten halen turistik ürünlerin ve yerel lezzetlerin satıldığı yer olarak hizmet vermektedir.

 

Kleopatra Kapısı

Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın sevgilisi Romalı General Antonius ile Tarsus'da buluşmak üzere geldiğinde, şehre bu kapıdan girdiği rivayet edilmektedir. Bu nedenle Kleopatra Kapısı olarak anılmaktadır. Bizans Döneminde inşa edilen Kleopatra Kapısı, Tarsus’un girişindedir.

1835 yılında yıktırılan ve yakın dönemdeki restorasyonla bugünkü halini almıştır. Geçmişten günümüze bu kapı İskele Kapısı, Deniz Kapısı, Kancık Kapısı ve Kleopatra Kapısı olarak adlandırılmıştır.

 

St. Paul Kuyusu

Hristiyan dünyasında önemli bir din adamı olan St. Paul, Tarsus’ta doğmuştur. St. Paul’un evinin olduğu yer olduğuna inanılan yerin avlusunda bir kuyu bulunmaktadır. Kuyunun şifalı olduğuna inanılır ve Hristiyanlar tarafından önemli bir inanç yeridir. İlçenin merkezinde Tarihi Tarsus Evleri’nin yanında yer alır.

 

St. Paul Kilisesi

Aziz Paul’un adını taşıyan tek kilise St. Paul Kilisesi’nin M.S. 11-12 yy’da inşa edildiği tahmin edilmektedir. Kudüs’teki “Kıyamet Kilisesi’nden sonraki en kutsal kilise St. Paul Kilisesi'dir. Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biridir.

 

Makamı Danyal Cami

 

 

M.Ö 605-562 yılları arasında yaşamış Danyal Peygamber, ölünce Tarsus’ta şimdiki Makam Camisi olarak yere gömüldüğü rivayet edilmektedir.

 

Eshab-ı Kehf (Yedi Uyuyanlar) Mağarası

 

Farklı dinlerde ve kültürlerde yer alan bu mitolojik öyküde inançlarından vazgeçmeyen 7 insanın yaşadıkları toplumu terk etmelerini konu alıyor. Ülkemizde Tarsus, Efes, Afşin, Lice ve Azebaycan’ın Nahcivan bölgesinde bulunuyor.

Eshab-ı Keyf’e giderken yol üstündeki Taşkuyu Mağarası’da görülebilir. Mağara, ilçenin yaklaşık 14 km uzaklıkta yer alıyor.

 

Antik Yol

 

Roma döneminde M.Ö 1. yüzyıl ile M.S 1. yüzyıllarda yapıldığı tahmin edilen, taşlarla döşeli, 60 metrelik yol, 1993 yılında otopark çalışmasında bulunmuştur. 2100 yıl önceki özgün yapısını koruyan yolun iki kenarında, yağmur sularını tahliye etmek için kanallar bulunmaktadır. Yine yolun altında 170 cm yüksekliğinde, 70 cm genişliğinde bir kanalizasyon sistemi mevcuttur.

 

Tarihi, doğal güzellikleri ve yöresel lezzetleriyle Anadolu’nun bu şirin ilçesi Tarsus, gidip görülmeye değerdir.

(*) “Şahmeran, İran-Pers mitolojisinde rastlanan akıllı ve iyi olarak tanımlanan bellerinden aşağısı yılan, üstü ise insan şeklindeki Maran adı verilen, doğaüstü yaratıkların başında bulunan ve hiç yaşlanmayan, ölünce ruhunun kızına geçtiğine inanılan varlık”

Medeniyetlerin Tanığı, Kilikya’nın Başkenti: TARSUS