Korona Virüse Karşı Nasıl Beslenmeliyiz? (2)

YAYINLAMA: 20 Kasım 2020 / 18.54 | GÜNCELLEME: 20 Kasım 2020 / 18.54

Protein almanız şart

Hastalıklara neden olan virüs ve bakterilere karşı vücudun önemli savunma mekanizmalarından olan antikorların görevlerini yerine getirebilmeleri için her gün yeterli protein alınması gerekir.Bayanlar 1 kg. için 0.8 gr. ila 1 gr. erkekler 1 - 1.2 gr protein almalıdır.örneğin 60 kg olan bir bayan 48 -60 gr protein tüketmelidir.

Zengin protein kaynakları olan kırmızı et, balık veya kümes hayvanlarının etlerine en az haftada 3-4 gün yer vermeliyiz.Haftada 3 gün kurubaklagil tüketmek protein ihtiyacınızı karşılamada büyük destekdir.

Yumurta ve peynir çeşitleri de uygun koşullarda saklandığında uzun süre dayanabilen kaliteli hayvansal protein içeren gıdalardır.

Pro ve prebiyotikleri  de unutmayın.

 Şalgam suyu, kefir, boza, yoğurt, ve mayalı gıdalar, enginar ,kereviz,pırasa, kuru baklagiller de çok önemli .

Bunlara ek olarak probiyotik takviyeli yoğurt ve kefir gibi ürünlerde bulunan faydalı mikroorganizmalar da bağışıklık sistemini destekleyici etkide bulunabildikleri için özellikle bu dönemde tüketilebilir. Örneğin, tarhananın probiyotik özelliği bize destek olacaktır. Antioksidan özelliği yüksek olan baharatlar mutfağımızda yer almaktadır. Sizlere daha öncede bahsettiğim gibi sumak orac değeri yani antioksidan değeri en yüksek baharattır.Zerdeçal ,tarçın zencefil, karabiber, kişniş, kakule,nane, biberiye, kekik de unutmamamız gereken baharatlardır.

Bu arada kabuklu kuruyemişleri de bütçemiz ve sağlığımız elverdiği ölçüde günlük avuç içimiz kadar almalıyız.

Bu dönemde tüketimi sınırlandırılması gereken yiyecek ve içecekler; kan şekerini hızla yükselten şeker ve şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek de dahil beyaz undan yapılmış hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinlerden uzak kalmalıyız.(hazır soslar, cips gibi tuzlu ürünler, patlamış mısır, tuzlu kurabiyeler, vb.).

Enerji içeriği yüksek alkollü içeceklerin de vitamin, mineral emilimini olumsuz etkileyebildiği ve uyku problemlerine yola açabildiği için tüketimi mümkün olduğunca sınırlı olmalıdır.

Besinler İlacınız Olsun!

Geleneksel Türk Mutfağı sahip olduğumuz en büyük servettir. Yeterli ve dengeli beslenmenin olmazsa olmaz besinlerini içeren sofralar kurmak geleneklerimizde mevcuttur. Bu açıdan birçok ülkeye göre şanslı olduğumuzu düşünebiliriz.

Bağışıklık sistemini güçlü kılacak; C vitamini, E vitamini, çinko, selenyum gibi vitamin ve mineraller kurduğumuz sofralarımızda doğal olarak yer alır. Şifayı zaten kurduğumuz sofralarda aramak, yeterli ve dengeli beslenmek, gelişigüzel besin takviyesi almamak önemli konular arasında yer almaktadır. Yumurta, anne sütünden sonra en kaliteli protein kaynağı olup, etin yerine rahatlıkla geçmektedir. Et tüketemediğimiz durumlarda yumurta en ekonomik ve kolay ulaşılan protein kaynağımız olmalıdır. Kuru baklagiller de değerli bitkisel protein kaynaklarıdır. Bu dönemde bolca tüketilmelidir. Protein gereksinimini tam olarak karşılayacak ekonomik ve sağlıklı bir menü oluşturmak bizler için zor olmayacaktır. Örneğin; mercimekli bulgur pilavı ve ayran mutfağımızda, kültürümüzde yeri olan yemeklerdir.

 Soğuk su balıklarından olan somon ve ton balığı  Omega 3 açısından zengindir. Tazesi bulunmadığı zamanlarda konservesinden rahatlıkla yararlanabiliriz.

Tükettiğimiz bu gıdalara  ek olarak  antioksidan değeri çok yüksek  olan propolis de, bu günlerde destek alabileceğimiz kıymetli bir kaynaktır.

Tüm bu bilgilerin ışığı altında, sahip olduğumuz mutfak kültürünün değerini bir kez daha hatırlarken, bağışıklık sistemini zayıflatan  hazır ve paketli gıdalardan, basit karbonhidrat kaynaklarından uzak duralım, bol su içelim ve sağlıklı sofralar kurmaya devam edelim.

Güçlü bir bağışıklık sistemi için; Yeterli ve dengeli beslenme. Düzenli kaliteli bir uyku.

Temizlik.Spor ve egzersiz.Pozitif enerji  şiarınız olsun.

Korona Virüse Karşı Nasıl Beslenmeliyiz? (2)