Kanser ve beslenme ilişkisi (3)

YAYINLAMA: 14 Eylül 2021 / 13.07 | GÜNCELLEME: 14 Eylül 2021 / 21.05

Fiziksel aktivitenin az olması bazı kanserlerin gelişmesinde rol oynamaktadır. Özellikle meme ve kalın barsak kanserlerinin sedanter yaşam sürenlerde daha sık görülmektedir. Yine günde ortalama olarak 45 dakika süreyle düzenli egzersiz yapılmasının meme ve kolon kanserlerinden iyileşenlerde hastalığın tekrarlama riskini azalttığı gösterilmiştir.

Diyet-kanser ilişkisi çok eski zamanlardan beri tartışılan bir konudur. Günümüzde tüm kanserlerin yaklaşık üçte birinin beslenme ile ilişkili olduğu hesaplanmaktadır. Doğrudan kanser yaptığı ya da kanserden koruduğu net olarak kanıtlanmış bir besin olmadığı unutulmaması gereken önemli bir noktadır. Birincisi; diyetteki bazı faktörler kanser hücresi oluşumunu başlatabilirken, diğer bazı faktörler başlamış olan bir kanser sürecini kolaylaştırabilir ya da yardım eder. Üçüncü olarak da diyetteki bazı faktörlerin belli bazı kanser türlerine karşı koruyucu olabileceğine ilişkin veriler vardır. Makalenin ana konusunu diyet oluşturduğu için diyet-kanser ilişkisini ilerleyen bölümlerde ele alacağız. Bağışıklık sistemimiz yabancı faktörlere vücudun korunmasında rol oynayan en önemli savunma sistemimizdir. Bağışıklık sistemi dışarıdan gelen bakteri, virüs ve alerjenlere karşı savunma yaparken vücudumuzun kendi hücrelerinin değişime uğrayarak ortaya çıkardığı kanser hastalığına karşı da korur. Kanser hücreleri yukarıda belirtilen özellikleri kazanırken hücre yüzeyindeki bazı özellikler normal hücrelere göre değişiklik gösterir. Bağışıklık sistemimizde yer alan lenfositler ve makrofajlar bu değişikliğe uğrayan bu hücreleri yabancı olarak algılar ve onları ortadan kaldırarak kanserin ortaya çıkmasını engeller. Bağışıklık sisteminin zayıf olduğu durumlarda kanser sıklığı belirgin olarak artar. Örneğin yaşlılarda kanserin daha fazla görülmesinin en başta gelen nedenlerinden birisi bağışıklık sisteminin yaşlılıkta zayıflamış olmasıdır. Yine bağışıklık sisteminin tedavi ile baskılandığı organ nakli yapılan hastalarda kanser sıklığında artış olması ve doğuştan bağışıklık sistemi yetmezliği olanlarda kanserin sık görülmesi de bu sistemimizin önemini ortaya koymaktadır. Yukarıda sayılan faktörlerin etkisiyle normal bir hücrenin kansere dönüşerek kişiyi hasta etmesine kadar geçen süre kanser türüne bağlı olarak 2-30 yıl arasında değişmektedir (9). Bu kadar uzun ve çok sayıda faktörün etkili olduğu bir süreçte çok fazla sayıda kimyasalı (zararlı ve/ veya koruyucu) içeren diyet gibi bir faktörün etkisini değerlendirirken çok dikkatli olmak gerekir. Sürecek

Kanser ve beslenme ilişkisi (3)