Doğunun Denizi Van Gölü Etrafında Bir Gezi/4 Urartu’nun Başkenti Van
Muradiye -Van arası 80 kilometredir.
Van’ın tarihi geçmişi 4000 yıl öncesine dayanmaktadır. Bölgede yaşam Orta Asya’dan gelen Hurrilerle başlamaktadır. Urartular bölgeyi Hurrilerin elinden alarak Urartu Krallığını M.Ö. 9. yüzyılda kurmuşlardır. Van, Urartu, Med, Pers, Ermeni, Roma, Sasani, Bizans, Osmanlı dönemlerine ev sahipliği yapmıştır.
Van ili yüzölçümü ile Türkiye topraklarının % 2,5’ini oluşturur. Van, yüzölçümü bakımından Türkiye’nin 6. büyük ilidir. Van, Doğu Anadolu Bölgesi’nin volkanik dağlarla kaplı çukur kesiminde bulunan Van Gölü’ nün doğu kıyısına 5 km uzaklıkta çok az meyilli bir arazi üzerine kurulmuştur.
Evliya Çelebi "Seyahatnamesi"nde Büyük İskender'in Van Kalesi'ndeki Vank adlı bir mabedden esinlenerek buraya Van adını verdiğini söylemektedir. Bir rivayete göre de şehri genişletilip güzelleştiren VAN isimli şahsın adından dolayı şehre bu ismi verilmiştir.
Gezilecek Yerler
Van Kalesi
Van Gölü’nün yakınında 1300 metre uzunluğunda, 100 metre genişliğinde ve 80 metre yüksekliğinde bir kayalık üzerine kurulmuştur. Kalede Urartulardan kalma Sur Duvarları, Analı Kızlı Açık Hava Tapınağı, I. Argişti Merdivenleri gibi kalıntılar görülmektedir. Kale, Urartulardan Osmanlı Dönemine kadar yerleşim yeri olma özelliğinden dolayı açık hava müzesi özelliği göstermektedir.
Van Müzesi
Müze, şehir merkezinde ve kalenin yakınında yer aşmaktadır. Müzenin geçmişi 1932 yılına kadar gitmektedir. 2011 yılındaki depremlerde zarar gören binanın yerine Van kalesi yanında yapılan şimdi müze, 27 Ağustos 2019 tarihinde hizmete açılmıştır. 13 bin metrekarelik bir alanı kaplayan müzede 23 sergi salonu bulunmaktadır. Müzede; Urartular, Roma, Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu ve Karakoyunlu ile Osmanlı dönemlerine ait eserler, sikkeler ve Van halk kültürüne ışık tutan etnografik eserler sergilenmektedir. Müze oldukça etkileyici bir görünümü sahiptir.
Van Kahvaltıcılar Sokağı
Van merkez belediyelerinden İpekyolu Belediyesi, Butik Sokak kapsamında Cumhuriyet Caddesi üzerindeki bir sokağı Kahvaltıcılar Sokağı olarak düzenlemiştir. Van kahvaltısının şehrin tanıtımında önemli bir yeri olmasına karşın, sokak üzerindeki kahvaltı sunumu sıradan bir görüntü sergilemektedir. Kahvaltıda sunulan ürünlerin taze olmaması ve yöresel ürünlerin iyi olmaması nedeniyle istenen etkiyi sağlamaktan uzak bir görüntü sergilemektedir. Bütün bunlara karşılık fiyatları çok yüksektir. Bir kişilik kahvaltı 70 liradır.
Van Kedi Villası
Van Kedisi sadece Van Denizi Havzası’nda yaşayan safkan bir kedi türüdür. Van Kedisinin genetik, morfolojik ve fizyolojik özelliklerini korumak amacıyla, Van 100.Yıl Üniversitesi tarafından Van Kedisi Araştırma Merkezi (VKAM) 1992’de kurulmuştur. Bir batında 4 yavru doğurur. Yaşam alanlarında Hâkimiyet sağlar, başka kedilerin kendi yaşam alanına girmesine izin vermez. Van Kedisi’nin Van’a ait bir değer olduğu resmi olarak 22.04.2006 tarihinde tescil edilmiştir.
Van Kilim Müzesi
Van 100.Yıl Üniversitesi Türk El Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde Van ve Hakkari kilimleri toplanmış ve sergilenmektedir. Van Kedi Villası’nın yanındadır.
Geleneksel Van Evleri
Gelenekseli Van Evleri Mahallesi, şehir merkezine yaklaşık 5 kilometre mesafedeki Kalecik Mahallesi’nde bin 830 metre yükseklikte seyir terası özelliğinde tüm şehri görebilecek bir alana kurulmuştur. Toplam 4 kerpiç ve 1 taş evden oluşmaktadır.
Savat Gümüş İşlemeciliği
Gümüş işlemeciliğinde bir süsleme sanatı olan savatın geçmişi antik döneme kadar uzanmaktadır. Bölgede “sevad” olarak bilinmektedir. Bir ölçü gümüş (950 ayar), dört ölçü bakır, dört ölçü kurşun ve bir miktar da kükürt, 750 derecelik sıcaklıkta karıştırılarak savat adı verilen alaşım elde edilmektedir. Muskalıklar, gerdanlıklar, saç tokaları, bilezikler, yüzükler, bileklikler ve kemerler savatla yapılan eşyalardandır. Kelime anlamı, gümüş üstüne özel bir biçimde kurşunla işlenen kara nakıştır.
Van'da 1915 yılından önce 120 savat işleme atölyesi vardı. Ermeni ustalar Van'ı terk edince savat işçiliği de yok olmuştur. Günümüzde ilde savat gümüş işlemesi satan dükkan sayısı bir elin parmak sayısını bulmamaktadır. Gümüşe göre pahalı bir ürün olduğundan dolayı satışı çok az olmaktadır.
Kaybolmaya yüz tutan bu geleneksel Van Savatlı Gümüş İşlemesi 23.11.2017 tarihinde coğrafi işaret olarak tescillenmiştir.
Ayrıca Ters Ev, Sanat Sokağı, Ercişli Emrah Sokağı, Sanat Parkı, Tarihi Peynirciler Çarşısı ve İpekyolu Atatürk Sanat Merkezi görülmeye değerdir.