İletişim Uzmanı-Yazar Fatih Akbaba, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Amfi Tiyatro’da gerçekleştirdiği söyleşide iletişimin ailede başladığını belirterek, anlaşabilen iletişimin temel öğeleri hakkında bilgi verdi.
İnsanların karşısındakine hep bir şeyleri anlatmaya çalıştığını ifade eden Akbaba, iletişimde anlaşabilmenin yöntemlerini kendi kültürümüzde, kendi geçmişimizde, deneyimlerimizde aramamız gerektiğini söyledi.
Sigara kullananların eşleriyle anlaşamadığını belirten Akbaba, sigara kullanan insanlar sigaraya dokunduğu kadar aynı ilgiyi eşine, çevresine gösterseler daha anlaşabilir bir yaşam sürdürürler şeklinde konuştu.
İletişimde birçok aksaklıklar yaşadığımızı belirten Akbaba, çocuğumuzla, ailemizle, etrafımızla, sınıfımızla, kenti ilişkide olduğumuz insanlarla hemhal olmayı başaramadığımızı söyledi. Akbaba, “Çevremizle hemhal olabilseydik, gözlerin ne anlatmaya çalıştığını, tebessümün ya da tebessümsüzlüğün ne ifade ettiğini anlayabilirdik. Birimizin yüzüne düşen bir kederi, neşeyi bile anlayamıyorsak, aslında sadece konuşmuş oluruz.Çocukluğumuzda annelerimiz gözlerimizin içerisine baktığında iletişim kurabiliyor, yüz mimiklerinden ne demek istediğini anlayabiliyorduk. Şimdi ise ebebeynler istediği kadar bağırsın, çağırsın bir türlü anlaşamıyor” diyerek, karşı ile anlaşma yöntemlerini çoğu kez bilmediğimizi ve derine inemediğimizi söyledi.
Çocuklarla anne-baba arasında, okulda öğretmen ile öğrenci arasında iletişim kopukluğunun en büyük etkenlerinden birinin asıl nedeninin hemhal olamamaktan kaynaklandığını söyleyen Akbaba, “Biri diğerinin derdini anlayamadığı için herkes kendi dünyasından çıkıp, başkasının kapısını çalamıyor. Önce karşılıklı birbirimizi tanımalı, onun neyi sevip neyi, sevmediğiyle ilgili olarak kendimizi hazırlamalı, eksik yönleri ön plana çıkartmamalı, güzellikleri görüp, ödüllendirmeliyiz” diyerek, zaman içerisinde karşılıklı hataların yapılabileceğini ancak hata ile kasıtlı yapılan hatayı iyi ayırt etmemiz gerektiğini söyledi.
Akbaba, güvensizliği güvene çevirmenin yöntemlerinden en önemli unsurun, iletişimin aileden başladığını ve özellikle de eğitim kadrosunun öğrenci ile yönetim arasında bir geçiş köprüsü kurabilmeleri gerektiğini ifade etti.
Akbaba, “Öğretmenler, öğrencilerin derdini, sıkıntılarını, itiraz ettiği noktaları hiçbir şekilde objektiflikten ayrılmadan yönetimle paylaşmayı bilmelidir. İşte o zaman okul yönetimleriyle öğrenciler arasında anlaşma daha iyi sağlanır.Üniversitelerde hocaların ders anlatmanın dışında onların bir büyüğü, dostu olduğu gerçeğini hiç göz ardı etmemelidir” diye konuştu.
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yaşar Gündoğdu, Genel Sekreter Ercan Eroğlu, çok sayıda akademik personel ve öğrencinin katıldığı söyleşinin sonunda konuşan Rektör Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Fatih Akbaba’ya Üniversitemizde gerçekleştirdiği söyleşi için teşekkür ederek, hediye takdim etti. Özer Karınca
İnsanların karşısındakine hep bir şeyleri anlatmaya çalıştığını ifade eden Akbaba, iletişimde anlaşabilmenin yöntemlerini kendi kültürümüzde, kendi geçmişimizde, deneyimlerimizde aramamız gerektiğini söyledi.
Sigara kullananların eşleriyle anlaşamadığını belirten Akbaba, sigara kullanan insanlar sigaraya dokunduğu kadar aynı ilgiyi eşine, çevresine gösterseler daha anlaşabilir bir yaşam sürdürürler şeklinde konuştu.
İletişimde birçok aksaklıklar yaşadığımızı belirten Akbaba, çocuğumuzla, ailemizle, etrafımızla, sınıfımızla, kenti ilişkide olduğumuz insanlarla hemhal olmayı başaramadığımızı söyledi. Akbaba, “Çevremizle hemhal olabilseydik, gözlerin ne anlatmaya çalıştığını, tebessümün ya da tebessümsüzlüğün ne ifade ettiğini anlayabilirdik. Birimizin yüzüne düşen bir kederi, neşeyi bile anlayamıyorsak, aslında sadece konuşmuş oluruz.Çocukluğumuzda annelerimiz gözlerimizin içerisine baktığında iletişim kurabiliyor, yüz mimiklerinden ne demek istediğini anlayabiliyorduk. Şimdi ise ebebeynler istediği kadar bağırsın, çağırsın bir türlü anlaşamıyor” diyerek, karşı ile anlaşma yöntemlerini çoğu kez bilmediğimizi ve derine inemediğimizi söyledi.
Çocuklarla anne-baba arasında, okulda öğretmen ile öğrenci arasında iletişim kopukluğunun en büyük etkenlerinden birinin asıl nedeninin hemhal olamamaktan kaynaklandığını söyleyen Akbaba, “Biri diğerinin derdini anlayamadığı için herkes kendi dünyasından çıkıp, başkasının kapısını çalamıyor. Önce karşılıklı birbirimizi tanımalı, onun neyi sevip neyi, sevmediğiyle ilgili olarak kendimizi hazırlamalı, eksik yönleri ön plana çıkartmamalı, güzellikleri görüp, ödüllendirmeliyiz” diyerek, zaman içerisinde karşılıklı hataların yapılabileceğini ancak hata ile kasıtlı yapılan hatayı iyi ayırt etmemiz gerektiğini söyledi.
Akbaba, güvensizliği güvene çevirmenin yöntemlerinden en önemli unsurun, iletişimin aileden başladığını ve özellikle de eğitim kadrosunun öğrenci ile yönetim arasında bir geçiş köprüsü kurabilmeleri gerektiğini ifade etti.
Akbaba, “Öğretmenler, öğrencilerin derdini, sıkıntılarını, itiraz ettiği noktaları hiçbir şekilde objektiflikten ayrılmadan yönetimle paylaşmayı bilmelidir. İşte o zaman okul yönetimleriyle öğrenciler arasında anlaşma daha iyi sağlanır.Üniversitelerde hocaların ders anlatmanın dışında onların bir büyüğü, dostu olduğu gerçeğini hiç göz ardı etmemelidir” diye konuştu.
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yaşar Gündoğdu, Genel Sekreter Ercan Eroğlu, çok sayıda akademik personel ve öğrencinin katıldığı söyleşinin sonunda konuşan Rektör Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Fatih Akbaba’ya Üniversitemizde gerçekleştirdiği söyleşi için teşekkür ederek, hediye takdim etti. Özer Karınca
RSS