Doç. Dr. Emel Şerife Akça, beş ayda Türkiye’de normal bir süreç yaşanmadığını belirterek anketlerin yanılmasının normal olduğunu söyledi. AKP’nin istikrar vurgulu seçim stratejisinin başarılı olduğunu belirtti.
1 Kasım genel seçiminde neredeyse bütün kamuoyu anketleri yanıldı. Bu oranlara en yakın tahmini AKP’yi yüzde 47 gösteren A&G oldu. Anketler HDP ve MHP konusunda da çok iyi tahminler yürütemedi.
Resmi olmayan sonuçlara göre AKP yüzde 49,48, CHP yüzde 25, 31, HDP yüzde 10,75, MHP yüzde 11,90 oy aldı.
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Emel Şerife Akça, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında geçen beş ayda Türkiye’de normal bir süreç yaşanmadığını belirterek anketlerin yanılmasının normal olduğunu söyledi.
Böyle ortamlarda anketler yanılır
Akça, AKP’nin istikrar vurgulu seçim stratejisinin başarılı olduğunu HDP ve MHP’nin ise sorunlu seçim stratejilerinin oylarını düşürdüğünü belirtti.
“Beş aylık süreçte seçmenin tercihlerini etkileyecek çok farklı etmenler oldu. Normal bir seçim sürecinden bahsedemeyiz. Böyle durumlarda kamuoyu yoklamalarının güvenirliği kimi zaman sekteye uğrar. Bu normaldir.
"Çatışma ortamı, Ankara’daki patlama, koalisyonun yapılamaması bunların hepsi kaygı yarattı. İktidar da söylemini koalisyonun tutmayacağı, kaos çıkacağı bunun önlenmesi için de istikrar ve tek başına iktidarın gerekliliği üzerine kurdu. Bu anlamda etik ya da değil, iktidarın seçim stratejisi başarılı oldu. Seçmende karşılığını buldu ve oyları arttı.
Mührü eline alınca güçlüye meyleder
"Anketlerin göremediği bu oldu. Çünkü seçmenin son dakikada ne hissettiği, eline mührü aldığı o bir dakika çok önemlidir. Odada tek başına kalan seçmenin psikolojisi üzerine çok araştırma yapıldı. Kemikleşmiş oylar dışında genel olarak seçmen kararsızsa güçlü olan tarafa doğru meylediyor. İşte bu seçimde de seçmenin üzerinde o kaygı hali çok etkili oldu. Ve güçlü gördüğü AKP'ye yöneldi.
MHP ve HDP'nin de söylemleri etkili oldu
"Bu süreçte en büyük kan kaybını MHP yaşadı. MHP’nin AKP’ye kaymasında en büyük etken bu kaygı ortamı oldu. MHP liderinin koalisyon dönemindeki tavrı, iktidara talip olmayacağını söylemesi, -ki Bahçeli sonradan böyle demediğini belirtse de-, seçmeni çok etkiledi. AKP MHP’nin bu tavrını iyi kullandı. Seçmen tekrar koalisyon süreci yaşamamak için yüzünü AKP’ye döndü.
"HDP de bu son süreci iyi kullanamadı. 7 Haziran döneminde Türkiye partisi olma yönündeki birleştirici söylemi, çatışma ortamı başladıktan sonra tepkisel bir söyleme döndü. Bu reaksiyonel çıkışlar da kararsız seçmen üzerinde etkili oldu.” (NV)
1 Kasım genel seçiminde neredeyse bütün kamuoyu anketleri yanıldı. Bu oranlara en yakın tahmini AKP’yi yüzde 47 gösteren A&G oldu. Anketler HDP ve MHP konusunda da çok iyi tahminler yürütemedi.
Resmi olmayan sonuçlara göre AKP yüzde 49,48, CHP yüzde 25, 31, HDP yüzde 10,75, MHP yüzde 11,90 oy aldı.
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Emel Şerife Akça, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında geçen beş ayda Türkiye’de normal bir süreç yaşanmadığını belirterek anketlerin yanılmasının normal olduğunu söyledi.
Böyle ortamlarda anketler yanılır
Akça, AKP’nin istikrar vurgulu seçim stratejisinin başarılı olduğunu HDP ve MHP’nin ise sorunlu seçim stratejilerinin oylarını düşürdüğünü belirtti.
“Beş aylık süreçte seçmenin tercihlerini etkileyecek çok farklı etmenler oldu. Normal bir seçim sürecinden bahsedemeyiz. Böyle durumlarda kamuoyu yoklamalarının güvenirliği kimi zaman sekteye uğrar. Bu normaldir.
"Çatışma ortamı, Ankara’daki patlama, koalisyonun yapılamaması bunların hepsi kaygı yarattı. İktidar da söylemini koalisyonun tutmayacağı, kaos çıkacağı bunun önlenmesi için de istikrar ve tek başına iktidarın gerekliliği üzerine kurdu. Bu anlamda etik ya da değil, iktidarın seçim stratejisi başarılı oldu. Seçmende karşılığını buldu ve oyları arttı.
Mührü eline alınca güçlüye meyleder
"Anketlerin göremediği bu oldu. Çünkü seçmenin son dakikada ne hissettiği, eline mührü aldığı o bir dakika çok önemlidir. Odada tek başına kalan seçmenin psikolojisi üzerine çok araştırma yapıldı. Kemikleşmiş oylar dışında genel olarak seçmen kararsızsa güçlü olan tarafa doğru meylediyor. İşte bu seçimde de seçmenin üzerinde o kaygı hali çok etkili oldu. Ve güçlü gördüğü AKP'ye yöneldi.
MHP ve HDP'nin de söylemleri etkili oldu
"Bu süreçte en büyük kan kaybını MHP yaşadı. MHP’nin AKP’ye kaymasında en büyük etken bu kaygı ortamı oldu. MHP liderinin koalisyon dönemindeki tavrı, iktidara talip olmayacağını söylemesi, -ki Bahçeli sonradan böyle demediğini belirtse de-, seçmeni çok etkiledi. AKP MHP’nin bu tavrını iyi kullandı. Seçmen tekrar koalisyon süreci yaşamamak için yüzünü AKP’ye döndü.
"HDP de bu son süreci iyi kullanamadı. 7 Haziran döneminde Türkiye partisi olma yönündeki birleştirici söylemi, çatışma ortamı başladıktan sonra tepkisel bir söyleme döndü. Bu reaksiyonel çıkışlar da kararsız seçmen üzerinde etkili oldu.” (NV)
RSS