Konu mülteci sorunu!
AB’yi sarsan mülteci akınının hızlanarak devam ettiği belirtilirken Türkiye ile AB arasında 7 Mart’ta yapılacağı açıklanan zirve, ABD medyasının da dikkatini çekti. Bu gelişmeyi “AB’yle Kritik 7 Mart Randevusu” başlığıyla duyuran ABD medyası, “Göç sorununun üstesinden gelmek için şu aşamada üzerinde uzlaşılan Ortak Eylem Planı’ndan başka alternatifi bulunmayan Avrupa Birliği, 7 Mart'ta Brüksel'de Türkiye’yle bir kez daha masaya oturuyor” diyor.
AB ile Türkiye arasındaki son zirvenin tüm Birlik ülkelerinin devlet ya da hükümet başkanlarının katılımıyla 29 Kasım 2015'te Brüksel'de yapıldığını anımsatan Amerika’nın Sesi (VOA), “Göç krizinin etkilerini her geçen gün daha derinden hisseden ve sorunu aşma konusunda ciddi sıkıntı içinde olan Avrupa Birliği, hem sorunun hem de çözümün kaynağı olarak gördüğü Türkiye’yle bir kez daha masaya oturmaya hazırlanıyor” ifadelerini kullanıyor.
Haberde AB’de “Göçmen ve mülteci geçişinin bir türlü durdurulamamasının iç politikada yarattığı baskının giderek artması ve Türkiye’yle varılan uzlaşıdan umudu kesen bazı Avrupa Birliği ülkelerinin, ortak kuralları çiğneme pahasına, tek taraflı adım atmaya başladığı bir ortamda gerçekleştirilecek zirve kritik önem taşıyor” yorumu yapılıyor.
Zirvede Türkiye’yi bir önceki Avrupa Birliği-Türkiye Zirvesi’nde olduğu gibi Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun temsil etmesi beklendiği kaydediliyor. Haberde şu değerlendirmeye de yer veriliyor:
“Zirve, Brüksel ile Ankara’nın üzerinde anlaştıkları, göç akınını frenleme amaçlı Ortak Eylem Planı’nın işleyip işlemediğinin değerlendirilecek olması açısından büyük önem taşıyor. Türkiye ile varılan anlaşma Avrupa Birliği açısından halen öncelik olmayı sürdürüyor ve şu aşamada herhangi bir alternatifi yok. Buna rağmen bazı Avrupa Birliği ülkeleri, gelinen aşamada istenen sonucun hala elde edilememiş olmasının ciddi rahatsızlığa neden olduğunu gizlemiyor.”
VOA, hissedilen “rahatsızlığın” özellikle “Balkan yolu” üzerinde bulunan AB ülkelerinin “B Planı” hazırlanması yönündeki taleplerini daha yüksek sesle dile getirmelerine yol açtığını belirtirken zirveden çıkacak sonucun Avrupa Birliği’nin başka bir plana yönelip yönelmeyeceğinin işaretlerini içereceğini de düşünüyor.”
Avrupa Birliği liderlerinin planın işlediği yönünde görüş bildirmesinin Türkiye açısından da önemli olduğunu söyleyen VOA, “Bu konu, Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerinin farklı unsurlarıyla da ilişkilendirildiğinden olası bir olumsuzluğun ilişkilerin diğer boyutlarını etkileme riski var” düşüncesini paylaşıyor.
Göç krizi nedeniyle iç politikada da zor günler geçiren Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, bu planın başarıya ulaşması için yoğun çaba harcıyor ve başka bir alternatifi kabul etmeyen bir yaklaşım sergilediğine dikkat çekilirken, “Zirve, Merkel açısından da kredibilite testine dönüşme potansiyeli taşıyor” deniliyor.
VOA, AB’nin Türkiye’den Avrupa Birliği’ne yapılan yasa dışı girişlerin sayısında önemli ve sürdürülebilir bir düşüş görmek istediğini, Türkiye ise gönüllü mülteci kabulünün doğrudan geçiş sayısıyla ilişkilendirilmesine sıcak bakmadığını da anlattıktan sonra haberini şu sözlerle noktalıyor:
“Türkiye’den ne kadar mülteci kabul edileceğinin Avrupa Birliği tarafından netleştirilmemesi de Ankara’nın adımlarını hızlandırmasını engelleyen unsurlar arasında görülüyor. Mültecilerin ne zaman alınmaya başlanacağının ve kabul edilecek mültecilerin hangi kriterlere göre belirleneceğinin net olmaması da taraflar arasındaki sorunlu konular arasında yer alıyor.”ANKA
AB’yi sarsan mülteci akınının hızlanarak devam ettiği belirtilirken Türkiye ile AB arasında 7 Mart’ta yapılacağı açıklanan zirve, ABD medyasının da dikkatini çekti. Bu gelişmeyi “AB’yle Kritik 7 Mart Randevusu” başlığıyla duyuran ABD medyası, “Göç sorununun üstesinden gelmek için şu aşamada üzerinde uzlaşılan Ortak Eylem Planı’ndan başka alternatifi bulunmayan Avrupa Birliği, 7 Mart'ta Brüksel'de Türkiye’yle bir kez daha masaya oturuyor” diyor.
AB ile Türkiye arasındaki son zirvenin tüm Birlik ülkelerinin devlet ya da hükümet başkanlarının katılımıyla 29 Kasım 2015'te Brüksel'de yapıldığını anımsatan Amerika’nın Sesi (VOA), “Göç krizinin etkilerini her geçen gün daha derinden hisseden ve sorunu aşma konusunda ciddi sıkıntı içinde olan Avrupa Birliği, hem sorunun hem de çözümün kaynağı olarak gördüğü Türkiye’yle bir kez daha masaya oturmaya hazırlanıyor” ifadelerini kullanıyor.
Haberde AB’de “Göçmen ve mülteci geçişinin bir türlü durdurulamamasının iç politikada yarattığı baskının giderek artması ve Türkiye’yle varılan uzlaşıdan umudu kesen bazı Avrupa Birliği ülkelerinin, ortak kuralları çiğneme pahasına, tek taraflı adım atmaya başladığı bir ortamda gerçekleştirilecek zirve kritik önem taşıyor” yorumu yapılıyor.
Zirvede Türkiye’yi bir önceki Avrupa Birliği-Türkiye Zirvesi’nde olduğu gibi Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun temsil etmesi beklendiği kaydediliyor. Haberde şu değerlendirmeye de yer veriliyor:
“Zirve, Brüksel ile Ankara’nın üzerinde anlaştıkları, göç akınını frenleme amaçlı Ortak Eylem Planı’nın işleyip işlemediğinin değerlendirilecek olması açısından büyük önem taşıyor. Türkiye ile varılan anlaşma Avrupa Birliği açısından halen öncelik olmayı sürdürüyor ve şu aşamada herhangi bir alternatifi yok. Buna rağmen bazı Avrupa Birliği ülkeleri, gelinen aşamada istenen sonucun hala elde edilememiş olmasının ciddi rahatsızlığa neden olduğunu gizlemiyor.”
VOA, hissedilen “rahatsızlığın” özellikle “Balkan yolu” üzerinde bulunan AB ülkelerinin “B Planı” hazırlanması yönündeki taleplerini daha yüksek sesle dile getirmelerine yol açtığını belirtirken zirveden çıkacak sonucun Avrupa Birliği’nin başka bir plana yönelip yönelmeyeceğinin işaretlerini içereceğini de düşünüyor.”
Avrupa Birliği liderlerinin planın işlediği yönünde görüş bildirmesinin Türkiye açısından da önemli olduğunu söyleyen VOA, “Bu konu, Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerinin farklı unsurlarıyla da ilişkilendirildiğinden olası bir olumsuzluğun ilişkilerin diğer boyutlarını etkileme riski var” düşüncesini paylaşıyor.
Göç krizi nedeniyle iç politikada da zor günler geçiren Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, bu planın başarıya ulaşması için yoğun çaba harcıyor ve başka bir alternatifi kabul etmeyen bir yaklaşım sergilediğine dikkat çekilirken, “Zirve, Merkel açısından da kredibilite testine dönüşme potansiyeli taşıyor” deniliyor.
VOA, AB’nin Türkiye’den Avrupa Birliği’ne yapılan yasa dışı girişlerin sayısında önemli ve sürdürülebilir bir düşüş görmek istediğini, Türkiye ise gönüllü mülteci kabulünün doğrudan geçiş sayısıyla ilişkilendirilmesine sıcak bakmadığını da anlattıktan sonra haberini şu sözlerle noktalıyor:
“Türkiye’den ne kadar mülteci kabul edileceğinin Avrupa Birliği tarafından netleştirilmemesi de Ankara’nın adımlarını hızlandırmasını engelleyen unsurlar arasında görülüyor. Mültecilerin ne zaman alınmaya başlanacağının ve kabul edilecek mültecilerin hangi kriterlere göre belirleneceğinin net olmaması da taraflar arasındaki sorunlu konular arasında yer alıyor.”ANKA