Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, ülke genelinde 48 saatte 168 farklı noktaya baskın düzenlendiğini ve 104 kişinin de ev hapsine alındığını bildirerek, “Bu daha başlangıç. Operasyonlar devam edecek” dedi.
Yaklaşık bin arı yetiştiricisinin bulunduğu Elazığ’da, bu yıl bal hasadı verimli geçti. Ortalama 80 bin kovanın bulunduğu Elazığ’da 2015 yılında 800 ton civarında bal üretimi yapıldı. Bal için bu yıl ilkbaharın geçen yıllara göre daha iyi olduğunu aktaran Yusuf Elitok, “Bu yıl son 20 yılın en güzel yılıydı. Ama keven balında geçen yıla göre daha zayıf bir yıldı. Şu anda birliğimizin aktif olarak 640 üyesi var. Pasiflerle beraber 970 üyemiz var.
Bunları ortalama 80 kovan üzerinden hesap edersek aşağı yukarı 80 bin civarında kovanımız var, ortalama 10 kilodan hesap edilse 800 ton civarın bir bal edilir" dedi.
Keven balının sadece Elazığ’a özgü olduğunu belirten Elitok, “Keven balının dünya standardında üstün vasıflı ballar sınıfındadır. Diastaz sayısı 46'dır. Bu da dünyada en üstün ballar sınıfındadır. Diastaz sayısı 750, asitlik oranı da yine dünya genelinde en düşük seviyeler ballar aralarındadır. Bu rakamda 2,6 civarındadır. Elazığ, Türkiye genelinde bal üretimi ile verimin yüksek olduğu iller arasındadır" diye konuştu.
Günümüzde balın sınıflandırılmasının yapılması gerektiğini belirten Elitok, “Bal her türlü çiçekten alınan genel bir isimdir. Aslında balın bu genel ismi mutlaka ayrıştırılmalıdır. Hangi çiçekten, hangi kaynaktan alınmışsa, o kaynağı göre ballar sınıflandırılmalıdır. Alındığı kaynağa göre hangi çiçeğin balı ise lezzeti farklı olur, tadı farklı olur. Dolayısıyla ölçüleri, kokusu, rengi farklı olur. Aslında bununda yapılması gerekir. Çünkü 21. yüzyıldayız. Her alanda gelişme olduğuna göre, balda da değişimlerin olması gerekir. Çünkü bal genel bir isimdir. Neyin balı, hangi bal. Bazı balları insan sevmeye bilir. Ama bal denince hepsini aynı anlıyoruz. Aslında balların hepsi aynı değildir. Bir çam balının lezzeti tamamen farklıdır. Onun için hangi lezzeti beğeniyorsak, hangi kaliteyi seçiyorsak, bu ballarında ayrıştırılması lazım” şeklinde konuştu.
Balın sahte olup olmadığını her vatandaşın anlamayacağını ifade eden Elitok, “Balın iyi olduğunu parmakla, gözle veya tatla ancak yıllarca bu işi bilen, uzmanlık konumuna gelmiş insanlar anlar. Yoksa sıradan bir insan gidip de bala bakarak, parmakla, dille veya kibritle bunu anlayamaz. Onun için üreticiden, bildiğiniz veya güvendiğimiz insanlardan bal alırsak daha doğru bir seçim yapmış oluruz" ifadelerini kullandı.
Yaklaşık bin arı yetiştiricisinin bulunduğu Elazığ’da, bu yıl bal hasadı verimli geçti. Ortalama 80 bin kovanın bulunduğu Elazığ’da 2015 yılında 800 ton civarında bal üretimi yapıldı. Bal için bu yıl ilkbaharın geçen yıllara göre daha iyi olduğunu aktaran Yusuf Elitok, “Bu yıl son 20 yılın en güzel yılıydı. Ama keven balında geçen yıla göre daha zayıf bir yıldı. Şu anda birliğimizin aktif olarak 640 üyesi var. Pasiflerle beraber 970 üyemiz var.
Bunları ortalama 80 kovan üzerinden hesap edersek aşağı yukarı 80 bin civarında kovanımız var, ortalama 10 kilodan hesap edilse 800 ton civarın bir bal edilir" dedi.
Keven balının sadece Elazığ’a özgü olduğunu belirten Elitok, “Keven balının dünya standardında üstün vasıflı ballar sınıfındadır. Diastaz sayısı 46'dır. Bu da dünyada en üstün ballar sınıfındadır. Diastaz sayısı 750, asitlik oranı da yine dünya genelinde en düşük seviyeler ballar aralarındadır. Bu rakamda 2,6 civarındadır. Elazığ, Türkiye genelinde bal üretimi ile verimin yüksek olduğu iller arasındadır" diye konuştu.
Günümüzde balın sınıflandırılmasının yapılması gerektiğini belirten Elitok, “Bal her türlü çiçekten alınan genel bir isimdir. Aslında balın bu genel ismi mutlaka ayrıştırılmalıdır. Hangi çiçekten, hangi kaynaktan alınmışsa, o kaynağı göre ballar sınıflandırılmalıdır. Alındığı kaynağa göre hangi çiçeğin balı ise lezzeti farklı olur, tadı farklı olur. Dolayısıyla ölçüleri, kokusu, rengi farklı olur. Aslında bununda yapılması gerekir. Çünkü 21. yüzyıldayız. Her alanda gelişme olduğuna göre, balda da değişimlerin olması gerekir. Çünkü bal genel bir isimdir. Neyin balı, hangi bal. Bazı balları insan sevmeye bilir. Ama bal denince hepsini aynı anlıyoruz. Aslında balların hepsi aynı değildir. Bir çam balının lezzeti tamamen farklıdır. Onun için hangi lezzeti beğeniyorsak, hangi kaliteyi seçiyorsak, bu ballarında ayrıştırılması lazım” şeklinde konuştu.
Balın sahte olup olmadığını her vatandaşın anlamayacağını ifade eden Elitok, “Balın iyi olduğunu parmakla, gözle veya tatla ancak yıllarca bu işi bilen, uzmanlık konumuna gelmiş insanlar anlar. Yoksa sıradan bir insan gidip de bala bakarak, parmakla, dille veya kibritle bunu anlayamaz. Onun için üreticiden, bildiğiniz veya güvendiğimiz insanlardan bal alırsak daha doğru bir seçim yapmış oluruz" ifadelerini kullandı.
RSS