Allah mı söyletiyor ne?...
Başbakan Ahmet Davutoğlu, devletin zengin, milletin fakir olduğu bir konjonktürün, bütün huzursuzlukların ve kaosun kaynağı olduğunu belirterek, “Sosyal yardımlar vatandaşa bir lütuf değil, ikramdır. Ülkeyi büyütecek, gelirini arttırıp fazlasını halkla paylaşacak kabiliyeti olmayanların sözüne hiç itibar etmeyin. Onlar, yardımlaşma güzelliğini kavrayacak incelikte olmayıp ‘kömür, makarna edebiyatı’ yapanlardır” dedi.
Davutoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde “Çalışan Kadınlar Buluşması”nda konuştu. Bütün hedeflerinin, “bu ülkenin kadınlarının, kız çocuklarının yüzlerini sürekli gülümsemeyle taçlandırmak” olduğunu söyleyen Davutoğlu, şunları ifade etti:
“Bana göre, bir siyasi iktidarın en büyük hayali bütün vatandaşlarının ve bu arada da kadınlarının mutluluğunu ve gülümsemelerini temin etmesi olmalıdır. Bizim de derdimiz, davamız budur. Bizler aileyi en temel değer olarak gören bir kültüre sahibiz. Ailenin temel direği kadındır. Burada Türkiye’nin küçük bir özetini görüyorum. Partimizin kadın kollarından kardeşlerimiz de var, farklı alanlardaki faaliyetlerini STK çatısı altında sürdüren hanımefendiler de var, iş dünyasından hanımlar da var. Bu salonda AK Parti’nin önce zihinlerde, sonra ülke sathında gerçekleştirdiği dönüşümün izleri var.
Her düşüncedeki hanımdakilerin örgütlenme özgürlüğüyle elde ettikleri çoğulculuğun göstergesi, bu salondaki STK’ların çeşitliliğidir. Bugün bu salonda her birinin temsilcisini gördüğümüz STK’lar, kadınların sosyal hayata katılımının dinamik temsilcileridir. Hala pek çok zihinsel bariyere rağmen, değişik işlerde üst düzey görevlere başarıyla ulaşmanın göstergesi, bu salondaki iş kadınlarımızın, meslek sahibi kadınlarımızın çokluğudur. Ne çok yasağın, engellemenin olduğu günlerden geçip bugünlere ulaştık. AK Parti hiçbir zaman tek boyutlu, tek eksenli bir parti olmadı. Hiçbir zaman kadının sesini duyuramadığı, temsil edilmediği bir parti olmadı ve kadınların AK Parti içinde en etkin görevlerde bulunması için de her zaman önlerini açmaya özen gösterdik. Dünyanın en büyük kadın teşkilatına sahip partisi, AK Parti’dir. Partimizin 9 milyonu aşkın üyesinin 4 milyondan fazlası kadındır. Bu rakam, diğer partilerin toplam üye sayısının 2-3 katıdır.”
Devletin zengin, milletin fakir olduğu bir konjonktürün, bütün huzursuzlukların ve kaosun kaynağı olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: “Sosyal yardımlar vatandaşa bir lütuf değil, ikramdır. Devletle millet arasındaki bağın güçlendirilmesini sağlar. Gelişmiş ülkelerde bu tür pek çok destek kalemi vardır. Ülkeyi büyütecek, gelirini arttırıp fazlasını halkla paylaşacak kabiliyeti olmayanların sözüne hiç itibar etmeyin. Onlar, yardımlaşma güzelliğini kavrayacak incelikte olmayıp ‘kömür, makarna edebiyatı’ yapanlardır. 13 yılda pek çok hizmet, büyüme, ilerleme, iyileşme oldu. Bu değişimden, dönüşümden kadınlar da aile müessesemiz de payını aldı. Geçtiğimiz 13 yıl içinde kadınlarla ilgili büyük reformlar gerçekleştirdik. 13 yıllık iktidarımız boyunca kadınlardan aldığımız güçle, kadın hakları konusunda çok büyük ilerlemeler kaydettik. Çözülemez zannedilen, çözülebileceği hayal dahi edilemeyen konularda bile ilerlemeler kaydettik. Kızlarımızı yıllarca büyük bir zulme muhatap eden başörtüsü sorununu temelden çözdük. Bu yasağa son verdik. Kanayan toplumsal bir yara iyileşti.” ANKA
Başbakan Ahmet Davutoğlu, devletin zengin, milletin fakir olduğu bir konjonktürün, bütün huzursuzlukların ve kaosun kaynağı olduğunu belirterek, “Sosyal yardımlar vatandaşa bir lütuf değil, ikramdır. Ülkeyi büyütecek, gelirini arttırıp fazlasını halkla paylaşacak kabiliyeti olmayanların sözüne hiç itibar etmeyin. Onlar, yardımlaşma güzelliğini kavrayacak incelikte olmayıp ‘kömür, makarna edebiyatı’ yapanlardır” dedi.
Davutoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde “Çalışan Kadınlar Buluşması”nda konuştu. Bütün hedeflerinin, “bu ülkenin kadınlarının, kız çocuklarının yüzlerini sürekli gülümsemeyle taçlandırmak” olduğunu söyleyen Davutoğlu, şunları ifade etti:
“Bana göre, bir siyasi iktidarın en büyük hayali bütün vatandaşlarının ve bu arada da kadınlarının mutluluğunu ve gülümsemelerini temin etmesi olmalıdır. Bizim de derdimiz, davamız budur. Bizler aileyi en temel değer olarak gören bir kültüre sahibiz. Ailenin temel direği kadındır. Burada Türkiye’nin küçük bir özetini görüyorum. Partimizin kadın kollarından kardeşlerimiz de var, farklı alanlardaki faaliyetlerini STK çatısı altında sürdüren hanımefendiler de var, iş dünyasından hanımlar da var. Bu salonda AK Parti’nin önce zihinlerde, sonra ülke sathında gerçekleştirdiği dönüşümün izleri var.
Her düşüncedeki hanımdakilerin örgütlenme özgürlüğüyle elde ettikleri çoğulculuğun göstergesi, bu salondaki STK’ların çeşitliliğidir. Bugün bu salonda her birinin temsilcisini gördüğümüz STK’lar, kadınların sosyal hayata katılımının dinamik temsilcileridir. Hala pek çok zihinsel bariyere rağmen, değişik işlerde üst düzey görevlere başarıyla ulaşmanın göstergesi, bu salondaki iş kadınlarımızın, meslek sahibi kadınlarımızın çokluğudur. Ne çok yasağın, engellemenin olduğu günlerden geçip bugünlere ulaştık. AK Parti hiçbir zaman tek boyutlu, tek eksenli bir parti olmadı. Hiçbir zaman kadının sesini duyuramadığı, temsil edilmediği bir parti olmadı ve kadınların AK Parti içinde en etkin görevlerde bulunması için de her zaman önlerini açmaya özen gösterdik. Dünyanın en büyük kadın teşkilatına sahip partisi, AK Parti’dir. Partimizin 9 milyonu aşkın üyesinin 4 milyondan fazlası kadındır. Bu rakam, diğer partilerin toplam üye sayısının 2-3 katıdır.”
Devletin zengin, milletin fakir olduğu bir konjonktürün, bütün huzursuzlukların ve kaosun kaynağı olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: “Sosyal yardımlar vatandaşa bir lütuf değil, ikramdır. Devletle millet arasındaki bağın güçlendirilmesini sağlar. Gelişmiş ülkelerde bu tür pek çok destek kalemi vardır. Ülkeyi büyütecek, gelirini arttırıp fazlasını halkla paylaşacak kabiliyeti olmayanların sözüne hiç itibar etmeyin. Onlar, yardımlaşma güzelliğini kavrayacak incelikte olmayıp ‘kömür, makarna edebiyatı’ yapanlardır. 13 yılda pek çok hizmet, büyüme, ilerleme, iyileşme oldu. Bu değişimden, dönüşümden kadınlar da aile müessesemiz de payını aldı. Geçtiğimiz 13 yıl içinde kadınlarla ilgili büyük reformlar gerçekleştirdik. 13 yıllık iktidarımız boyunca kadınlardan aldığımız güçle, kadın hakları konusunda çok büyük ilerlemeler kaydettik. Çözülemez zannedilen, çözülebileceği hayal dahi edilemeyen konularda bile ilerlemeler kaydettik. Kızlarımızı yıllarca büyük bir zulme muhatap eden başörtüsü sorununu temelden çözdük. Bu yasağa son verdik. Kanayan toplumsal bir yara iyileşti.” ANKA