BM Genel Kurulu açılış oturumlarında, teşkilatın dünyanın gündeminde olduğu bu dönemde BM Güvenlik Konseyi yapısında reforma gidilmesi konusu da tartışılıyor. El Cezire, bu konudaki haberinde Türkiye’nin genel tutumunu aktarırken Türkiye’nin “daha sık ve daha eşitlikçi bir koltuk dağılımı” istediğini belirtiyor.
El Cezire, BMGK’nın yapısında olabilecek değişiklikler içinde beş üyeden hiçbirisinin veto etmemesi gerektiği için, yakın zamanda ciddi bir yapısal değişiklik zor görülse de BM’ye üye ülkelerin beş daimi üyeye politik baskı yaparak somut önerilerle gitmek için çalışmalarına devam ettiğine dikkat çekiyor.
İki farklı önerinin tartışıldığına işaret edilen haberde “Birincisi geçici üyelerin sayısının ve BMGK üzerindeki etkilerinin arttırılması. Bölgesel olarak biraz daha güçlü olan ülkelerin en fazla sekiz, on yılda bir seçilebilmesi… Bu öneri, sık seçilen ve bazı kriterleri karşılayan ülkelerin üyelik sürelerinin iki yıldan daha uzun olmasını da kapsıyor” diye anlatılıyor.
Bunun ardından “Mısır, Güney Kore ve Türkiye, kendi bölgelerinin temsil gücünün az olduğunu söyleyerek bu görüşü savunan ülkelerden bazıları” diyen El Cezire ikinci önerinin ise, veto hakkı bulunan daimi üyelerin de geçici üyelerin de sayısının artmasını öngördüğünü de belirttiği geniş haberinde Türkiye’nin tutumu üzerinde de duruyor.
“Türkiye’nin genel tutumu; daha sık ve daha eşitlikçi bir koltuk dağılımı olması yönünde. Bir ülkenin 20 yılda bir oraya gelmesindense, özellikle belli bir bölgeyi ilgilendiren konular gündemdeyken o bölgeden daha fazla ülkenin karar aşamalarında etkili olması” diyen El Cezire’ye konuşan BM’de reform çalışmalarına katılan Türk yetkililer ise şunları söyledi:
“Türkiye olarak birçok şeyin ortasındayız ama bizi ilgilendiren konularda BMGK’da bir şey konuşulduğunda orada yokuz. Konulara ve gündeme göre, bölgesel olarak önemli rol oynayan ülkelerin ya kalıcı şekilde ya da daha sık seçilmek suretiyle içeride olması gerekir” dedi.
El Cezire, Türkiye’nin aslında vetonun kalkması gibi büyük talepleri olduğunu, ancak şimdilik daha olabilir olanın peşinde olduğunu belirten kaynakların değerlendirmesini şöyle aktarıyor:
“Dünya beşten büyüktür söyleminin temelinde yatan mesele bu. Yoksa siz beş ülkenin insafına kalıyorsunuz. Biz diyoruz ki, Rusya başta olmak üzere Suriyeli mülteci akınına uğramayan bu beş ülke, nasıl Suriye konusunu tartışıyor ve ben etkili olamıyorum? Girseniz belki yine etkili olamayacaksınız, oy çokluğu, veto sebepleriyle. Çok büyük dramatik değişikliklerin olması lazım, gerçekçi olmak gerekirse yakın vadede böyle bir şey gözükmüyor. Burada bütün mesele şu ki; hiçbir şey yapmazsak da böyle beş üyeyle devam edecek.”
El Cezire de veto hakkının ortadan kalkmasını talep eden tek ülkenin Türkiye olmadığına, birçok ülkenin bu öneriyi defalarca dile getirdiğine de dikkat çektiği haberinde “Örneğin Çin için Suriye’deki durumun hiçbir etkisi yok. Ama bu konuyla ilgili tasarılar, başka konularda pazarlık etmek üzere Çin’in eline koz veriyor” diyor. ANKA
El Cezire, BMGK’nın yapısında olabilecek değişiklikler içinde beş üyeden hiçbirisinin veto etmemesi gerektiği için, yakın zamanda ciddi bir yapısal değişiklik zor görülse de BM’ye üye ülkelerin beş daimi üyeye politik baskı yaparak somut önerilerle gitmek için çalışmalarına devam ettiğine dikkat çekiyor.
İki farklı önerinin tartışıldığına işaret edilen haberde “Birincisi geçici üyelerin sayısının ve BMGK üzerindeki etkilerinin arttırılması. Bölgesel olarak biraz daha güçlü olan ülkelerin en fazla sekiz, on yılda bir seçilebilmesi… Bu öneri, sık seçilen ve bazı kriterleri karşılayan ülkelerin üyelik sürelerinin iki yıldan daha uzun olmasını da kapsıyor” diye anlatılıyor.
Bunun ardından “Mısır, Güney Kore ve Türkiye, kendi bölgelerinin temsil gücünün az olduğunu söyleyerek bu görüşü savunan ülkelerden bazıları” diyen El Cezire ikinci önerinin ise, veto hakkı bulunan daimi üyelerin de geçici üyelerin de sayısının artmasını öngördüğünü de belirttiği geniş haberinde Türkiye’nin tutumu üzerinde de duruyor.
“Türkiye’nin genel tutumu; daha sık ve daha eşitlikçi bir koltuk dağılımı olması yönünde. Bir ülkenin 20 yılda bir oraya gelmesindense, özellikle belli bir bölgeyi ilgilendiren konular gündemdeyken o bölgeden daha fazla ülkenin karar aşamalarında etkili olması” diyen El Cezire’ye konuşan BM’de reform çalışmalarına katılan Türk yetkililer ise şunları söyledi:
“Türkiye olarak birçok şeyin ortasındayız ama bizi ilgilendiren konularda BMGK’da bir şey konuşulduğunda orada yokuz. Konulara ve gündeme göre, bölgesel olarak önemli rol oynayan ülkelerin ya kalıcı şekilde ya da daha sık seçilmek suretiyle içeride olması gerekir” dedi.
El Cezire, Türkiye’nin aslında vetonun kalkması gibi büyük talepleri olduğunu, ancak şimdilik daha olabilir olanın peşinde olduğunu belirten kaynakların değerlendirmesini şöyle aktarıyor:
“Dünya beşten büyüktür söyleminin temelinde yatan mesele bu. Yoksa siz beş ülkenin insafına kalıyorsunuz. Biz diyoruz ki, Rusya başta olmak üzere Suriyeli mülteci akınına uğramayan bu beş ülke, nasıl Suriye konusunu tartışıyor ve ben etkili olamıyorum? Girseniz belki yine etkili olamayacaksınız, oy çokluğu, veto sebepleriyle. Çok büyük dramatik değişikliklerin olması lazım, gerçekçi olmak gerekirse yakın vadede böyle bir şey gözükmüyor. Burada bütün mesele şu ki; hiçbir şey yapmazsak da böyle beş üyeyle devam edecek.”
El Cezire de veto hakkının ortadan kalkmasını talep eden tek ülkenin Türkiye olmadığına, birçok ülkenin bu öneriyi defalarca dile getirdiğine de dikkat çektiği haberinde “Örneğin Çin için Suriye’deki durumun hiçbir etkisi yok. Ama bu konuyla ilgili tasarılar, başka konularda pazarlık etmek üzere Çin’in eline koz veriyor” diyor. ANKA