Türk ekonomisinin, yenileşme olmadan hızlı büyümeyi sürdüremeyeceği savunuluyor. Financial Times gazetesince yayımlanan bir makalede Türkiye’nin mevcut ekonomik modeli sorgulanırken Türkiye’nin başlıca 10 ekonomiye katılma konusunda ciddi ise eğer, başkalarının tasarımlarıyla montaj yapmakla yetinemeyeceği belirtildi.
Ekonomi gazetesi Financial Times, eski fon yöneticisi David Edgerly imzası ile yayımladığı makalede “Türkiye’de yenileşme olmadan büyüme olmaz” iddiasını başlığa çıkarttı. Türkiye’nin son 10 yılda gösterdiği “etkileyici” ekonomik performansına, kişi başına gelir ve enflasyon verileri ile destekleyerek dikkat çeken Edgerly, “Ancak bu büyüme sürdürülebilir mi? Türkiye, mevcut ekonomik modeli ile sonraki ekonomik gelişme düzeyine ulaşabilir mi?” sorularını sordu. Bu bağlama Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın kısa bir süre önce “ekonominin temel yapısına ilişkin ciddi soruları” gündeme getirdiğini kaydeden Edgerly, Eczacıbaşı’nın ileri teknoloji, tasarım yoğun ve yüksek katma değer ürünlerine ağırlık verilmesi çağrısında bulunduğuna dikkat çekti. Makalede, 2002’den bu yana ihracatın “etkileyici” biçimde artmış olsa da, ithalatın daha hızla bir büyüme gösterdiği belirtildi.
Türkiye’nin borçları makul, enflasyonun idare edilir düzeyinde seyrettiğine, orta vadeli büyüme hedeflerinin de makul olduğuna dikkat çekildikten sonra şu uyarı yapıldı: “Ancak Türkiye, Başbakanın, Cumhuriyet’in 100. yıldönümü olan 2023’e kadar başlıca 10 ekonomiye katılma hedefi konusunda ciddi ise ekonominin, başkalarının tasarımlarıyla montaj yapmanın ve inşa etmenin çok ötesine gitmesi gerekecek.”
Erdoğan’ın başkanlık hedefinin
ekonomiye etkisi büyük olacak
Türkiye’nin ekonomik başarısının, bölge ve ötesindeki siyasi gücünü belirlemede “kilit bir faktör” olduğu ancak kısa ve orta vadede Türk ekonomisinde siyasetin önemli bir rol oynayacağı değerlendirmeleri yapılıyor. Ekonomi gazetesi Financial Times, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü başkanlık hedefini gerçekleştirmeyi başarıp başarmamasının ekonomi üzerinde büyük etkilerinin olacağını öne sürdü. İngiliz gazetesi Financial Times, “Babacan, yatırımcılara güvence veriyor. Ama daha ne kadar?” başlığı ile yayımladığı analizde “Nasıl ki Türkiye’nin ekonomik başarısı, bölge ve ötesindeki siyasi gücünü belirlemede kilit bir faktör ise, kısa ve orta vadede siyasetin Türk ekonomisi üzerinde büyük bir rol oynaması da söz konusu” diye yazdı.
Analizde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü yetkileri olan bir cumhurbaşkanı olma iddiasını gerçekleştirmeyi başarıp başarmaması ve bu “deneyim”in sonuçları, iş dünyası ve ekonomi için büyük etkileri olan ana bir konu olarak nitelendi.
Yeni Orta Vadeli Programı’nın mevcut makro ekonomik politikasına ilişkin iyi bir fikir verdiğini belirten gazete, programın Türkiye’yi 2023 için hazırlamayı amaçladığını kaydederken Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinin birine dönüştürme umudunu “oldukça iyimser” olarak değerlendirdi. Gazete, yeni programda bir miktar düşürülse de büyüme hedeflerini, “hala makul biçimde pembe” olarak değerlendirdiği analizinde Ali Babacan’ın dile getirdiği cari açık ve enflasyon hedeflerine dikkat çekti.
"Ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız" diyen Ali Babacan’ın tasarruflar, vergi politikaları ve yatırım gibi konulara ilişkin sözlerini “biraz fazla genelleme” olarak bulanlar için Babacan’ın sadece hükümetteki varlığının “güvence olduğu” belirtilen analizde “Ancak burada da siyaset karışıyor” ifadesi kullanıldı. FT şöyle devam etti: “Mevcut parti tüzüğüne göre, Babacan, bu yasama dönemi sonunda parlamentodan ayrılmak, yani hükümeti bırakmak zorunda. Böyle bir sonuç, eğer gerçekleşirse, herhangi orta vadeli resmi hedeften daha önemli ve etkileri birçok yatırımcının gözünde iyi olmaz.”SHA
Ekonomi gazetesi Financial Times, eski fon yöneticisi David Edgerly imzası ile yayımladığı makalede “Türkiye’de yenileşme olmadan büyüme olmaz” iddiasını başlığa çıkarttı. Türkiye’nin son 10 yılda gösterdiği “etkileyici” ekonomik performansına, kişi başına gelir ve enflasyon verileri ile destekleyerek dikkat çeken Edgerly, “Ancak bu büyüme sürdürülebilir mi? Türkiye, mevcut ekonomik modeli ile sonraki ekonomik gelişme düzeyine ulaşabilir mi?” sorularını sordu. Bu bağlama Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın kısa bir süre önce “ekonominin temel yapısına ilişkin ciddi soruları” gündeme getirdiğini kaydeden Edgerly, Eczacıbaşı’nın ileri teknoloji, tasarım yoğun ve yüksek katma değer ürünlerine ağırlık verilmesi çağrısında bulunduğuna dikkat çekti. Makalede, 2002’den bu yana ihracatın “etkileyici” biçimde artmış olsa da, ithalatın daha hızla bir büyüme gösterdiği belirtildi.
Türkiye’nin borçları makul, enflasyonun idare edilir düzeyinde seyrettiğine, orta vadeli büyüme hedeflerinin de makul olduğuna dikkat çekildikten sonra şu uyarı yapıldı: “Ancak Türkiye, Başbakanın, Cumhuriyet’in 100. yıldönümü olan 2023’e kadar başlıca 10 ekonomiye katılma hedefi konusunda ciddi ise ekonominin, başkalarının tasarımlarıyla montaj yapmanın ve inşa etmenin çok ötesine gitmesi gerekecek.”
Erdoğan’ın başkanlık hedefinin
ekonomiye etkisi büyük olacak
Türkiye’nin ekonomik başarısının, bölge ve ötesindeki siyasi gücünü belirlemede “kilit bir faktör” olduğu ancak kısa ve orta vadede Türk ekonomisinde siyasetin önemli bir rol oynayacağı değerlendirmeleri yapılıyor. Ekonomi gazetesi Financial Times, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü başkanlık hedefini gerçekleştirmeyi başarıp başarmamasının ekonomi üzerinde büyük etkilerinin olacağını öne sürdü. İngiliz gazetesi Financial Times, “Babacan, yatırımcılara güvence veriyor. Ama daha ne kadar?” başlığı ile yayımladığı analizde “Nasıl ki Türkiye’nin ekonomik başarısı, bölge ve ötesindeki siyasi gücünü belirlemede kilit bir faktör ise, kısa ve orta vadede siyasetin Türk ekonomisi üzerinde büyük bir rol oynaması da söz konusu” diye yazdı.
Analizde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü yetkileri olan bir cumhurbaşkanı olma iddiasını gerçekleştirmeyi başarıp başarmaması ve bu “deneyim”in sonuçları, iş dünyası ve ekonomi için büyük etkileri olan ana bir konu olarak nitelendi.
Yeni Orta Vadeli Programı’nın mevcut makro ekonomik politikasına ilişkin iyi bir fikir verdiğini belirten gazete, programın Türkiye’yi 2023 için hazırlamayı amaçladığını kaydederken Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinin birine dönüştürme umudunu “oldukça iyimser” olarak değerlendirdi. Gazete, yeni programda bir miktar düşürülse de büyüme hedeflerini, “hala makul biçimde pembe” olarak değerlendirdiği analizinde Ali Babacan’ın dile getirdiği cari açık ve enflasyon hedeflerine dikkat çekti.
"Ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız" diyen Ali Babacan’ın tasarruflar, vergi politikaları ve yatırım gibi konulara ilişkin sözlerini “biraz fazla genelleme” olarak bulanlar için Babacan’ın sadece hükümetteki varlığının “güvence olduğu” belirtilen analizde “Ancak burada da siyaset karışıyor” ifadesi kullanıldı. FT şöyle devam etti: “Mevcut parti tüzüğüne göre, Babacan, bu yasama dönemi sonunda parlamentodan ayrılmak, yani hükümeti bırakmak zorunda. Böyle bir sonuç, eğer gerçekleşirse, herhangi orta vadeli resmi hedeften daha önemli ve etkileri birçok yatırımcının gözünde iyi olmaz.”SHA
RSS