Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye'den gelenler için bundan sonra uluslararası yardımları fiilen almaya başladıkladıklarını bildirdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cuda ile Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde bir araya geldi. Görüşme sonrası yapılan ortak basın toplantısında konuşan Davutoğlu, bölgede, özellikle Suriye'de yaşanan önemli gelişmelerden en fazla etkilenecek ülkelerin başında Türkiye ve Ürdün'ün geldiğini belirterek, bu sürecin başından itibaren Ürdünlü mevkidaşı ile mümkün olduğunca sık ve yoğun görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Seul'de Ürdün Kralı Abdullah ile yaptığı görüşmede, bu kanalın sürekli açık tutulması ve muhtemel gelişmeler karşısında ortak tutum alınması yönünde prensip kararı aldığını hatırlatan Davutoğlu, konuk Bakan Cuda ve ekipleriyle birlikte son Annan misyonu çerçevesinde yaşanan gelişmeleri ele aldıklarını ifade etti. Davutoğlu, 2 ülkenin de 3 önemli konuyu ele aldığını belirterek, bunlardan ilki olan insani durum konusunda şu bilgileri verdi: ''Suriye'de insani durum kötüleştikçe Türkiye ve Ürdün'e dönük mülteci akışında yoğunluk oluyor. Türkiye'de 25 bine yakın tanımlanmış geçici sığınmacı var. Tanımlanmıştan kastım, bizim konteyner ya da çadır kamplarında kalanlar. Ürdün'de ise 100 bine yakın sığınmacı var, fakat bunların büyük kısmı Ürdün toplumu içinde yaşamaya yöneliyorlar ve orada sosyal hayatın içinde bulunuyorlar. 6-7 bin civarında da sınırda, kamplarda bulunuyorlar.'' İkinci olarak Suriye içinde kötüleşen güvenlik durumunun 2 ülke üzerindeki muhtemel etkilerini de ele aldıklarını söyleyen Davutoğlu, "En başından itibaren Türkiye ve Ürdün olarak sayın Annan'ın planına destek verdik. Bunun Suriye yönetimi için son şans olduğunu vurgulayageldik. Bugün önemli bir gün. Cuma günü. Genellikle olayların cuma namazı sonrası artabilme trendinin olduğu bir gün. Bu da ateşkesin sürdürülebilirliği anlamında önemli bir gösterge olacak. Bunun da tabii asgari şartlarından birisi barışçıl gösteri yapanlara silahla mukabelede bulunulmaması" diye konuştu.
Cuda'nın açıklaması Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cuda da Suriye krizi başladıktan sonra Türkiye ile yoğun bir temas içerisinde olduklarını ifade ederek, krizin başından itibaren sürdürdükleri görüşmelerin yansımalarının da olduğunu belirtti. Nasır Cuda, Suriye'nin komşuları olarak Lübnan ve Türkiye'nin Suriye'ye erişim kanallarını muhafaza etmesi ve açık tutması gerektiğine işaret ederek, ''Suriye'nin bu zorluktan çıkması, kanların ve bu şiddetin durdurulması için 2 ülke olarak görüşmelerimiz devam edecektir'' dedi.
Sorular Konuşmasının ardından soruları cevaplandıran Davutoğlu, ''insani yardım konusunda BM ve başka organizasyonlardan yardım teklifleri gelip gelmediği'' konusundaki soru üzerine, mültecilerin sayısının artışı ve yaşanan gelişmelere paralel olarak ilgili kurumlar nezdinde müracaatlarda bulunduklarını söyledi. Davutoğlu, ''Bugüne kadar bütün bunları milli kapasitemizle yaptık. Ancak sorunun sürekli bir tırmanış içine girmesi ve mülteci sayısında muhtemel artış da göz önüne alınarak, ben hem Ban Ki-mun'la, hem Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres ile görüşmeler yaptım. Bundan sonra uluslararası yardımlar almaya başlayacağız. Aslında başladık da fiilen. Bugün Ürdün'le de birlikte bu çabaları koordine ederek müracaatlarda bulunma kararı aldık'' diye konuştu. AA
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cuda ile Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde bir araya geldi. Görüşme sonrası yapılan ortak basın toplantısında konuşan Davutoğlu, bölgede, özellikle Suriye'de yaşanan önemli gelişmelerden en fazla etkilenecek ülkelerin başında Türkiye ve Ürdün'ün geldiğini belirterek, bu sürecin başından itibaren Ürdünlü mevkidaşı ile mümkün olduğunca sık ve yoğun görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Seul'de Ürdün Kralı Abdullah ile yaptığı görüşmede, bu kanalın sürekli açık tutulması ve muhtemel gelişmeler karşısında ortak tutum alınması yönünde prensip kararı aldığını hatırlatan Davutoğlu, konuk Bakan Cuda ve ekipleriyle birlikte son Annan misyonu çerçevesinde yaşanan gelişmeleri ele aldıklarını ifade etti. Davutoğlu, 2 ülkenin de 3 önemli konuyu ele aldığını belirterek, bunlardan ilki olan insani durum konusunda şu bilgileri verdi: ''Suriye'de insani durum kötüleştikçe Türkiye ve Ürdün'e dönük mülteci akışında yoğunluk oluyor. Türkiye'de 25 bine yakın tanımlanmış geçici sığınmacı var. Tanımlanmıştan kastım, bizim konteyner ya da çadır kamplarında kalanlar. Ürdün'de ise 100 bine yakın sığınmacı var, fakat bunların büyük kısmı Ürdün toplumu içinde yaşamaya yöneliyorlar ve orada sosyal hayatın içinde bulunuyorlar. 6-7 bin civarında da sınırda, kamplarda bulunuyorlar.'' İkinci olarak Suriye içinde kötüleşen güvenlik durumunun 2 ülke üzerindeki muhtemel etkilerini de ele aldıklarını söyleyen Davutoğlu, "En başından itibaren Türkiye ve Ürdün olarak sayın Annan'ın planına destek verdik. Bunun Suriye yönetimi için son şans olduğunu vurgulayageldik. Bugün önemli bir gün. Cuma günü. Genellikle olayların cuma namazı sonrası artabilme trendinin olduğu bir gün. Bu da ateşkesin sürdürülebilirliği anlamında önemli bir gösterge olacak. Bunun da tabii asgari şartlarından birisi barışçıl gösteri yapanlara silahla mukabelede bulunulmaması" diye konuştu.
Cuda'nın açıklaması Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cuda da Suriye krizi başladıktan sonra Türkiye ile yoğun bir temas içerisinde olduklarını ifade ederek, krizin başından itibaren sürdürdükleri görüşmelerin yansımalarının da olduğunu belirtti. Nasır Cuda, Suriye'nin komşuları olarak Lübnan ve Türkiye'nin Suriye'ye erişim kanallarını muhafaza etmesi ve açık tutması gerektiğine işaret ederek, ''Suriye'nin bu zorluktan çıkması, kanların ve bu şiddetin durdurulması için 2 ülke olarak görüşmelerimiz devam edecektir'' dedi.
Sorular Konuşmasının ardından soruları cevaplandıran Davutoğlu, ''insani yardım konusunda BM ve başka organizasyonlardan yardım teklifleri gelip gelmediği'' konusundaki soru üzerine, mültecilerin sayısının artışı ve yaşanan gelişmelere paralel olarak ilgili kurumlar nezdinde müracaatlarda bulunduklarını söyledi. Davutoğlu, ''Bugüne kadar bütün bunları milli kapasitemizle yaptık. Ancak sorunun sürekli bir tırmanış içine girmesi ve mülteci sayısında muhtemel artış da göz önüne alınarak, ben hem Ban Ki-mun'la, hem Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres ile görüşmeler yaptım. Bundan sonra uluslararası yardımlar almaya başlayacağız. Aslında başladık da fiilen. Bugün Ürdün'le de birlikte bu çabaları koordine ederek müracaatlarda bulunma kararı aldık'' diye konuştu. AA