Bir büyükelçimiz bile yok!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Somali’ye atanacak büyükelçinin aynı zamanda ülkede iç barışın sağlanmasına da katkıda bulunacağını muştuladı Somali dönüşünde.
“Bizim ülkemizde bu kadar aç ve yoksul varken, Somali’de ne işiniz var” diyenlerden değilim. Elbette işin insani boyutu çok farklı, oraya da gidip yardım yapmanız lazım.
Ancak, ipin ucunu kaçırmanın ve ele verir talkını kendi yutar salkımı pozisyonuna düşmenin de bir alemi olmamalı.
Siz kendi ülkenizde iç barışı sağlama konusunda büyük bir beceriksizlik sergiliyorsunuz, ama atayacağınız büyükelçi başka ülkenin iç barışına katkıda bulunacak.
Madem keramet büyükelçide bari bir büyükelçi de buraya atayın!
Somali’ye elektrik, su bağlanacak.
Hastane kurulacak.
TOKİ, okul ve toplu konut yapacak.
Büyükelçi atanacak.
Liste epeyce uzun.
Ortada kalan kemiklerin yakılması için fırın gönderilmesi bile düşünülmüş.
Hepsi çok güzel takdire değer düşünce ve gelişmeler.
***
Bayramdan sonra çok esaslı bir sınır ötesi harekat söz konusu imiş.
Bu nedenle bölgeye son yılların en büyük askeri sevkiyatı yapılıyormuş.
Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı'ndan toplatılan 2 bin komando, 120 araçlık sivil minibüslerle Şırnak'a sevk edilmiş.
Bizim iç barışımızı sağlayacak bir büyükelçimiz olmadığı için, asker de içerideki huzuru sınır ötesini bombalamakla sağlayacağını düşündüğünden durum biraz farklı oluyor tabi.
Mesela askeri uçakların kampları bombalaması sonucu 100’den fazla PKK’lının öldürülmüş olması da bazılarına göre iç barışı sağlamak uğruna önemli bir gelişme sayılıyordur.
***
Halbuki Türkiye son 30 senede “iç barışı sağlayacağı” gerekçesiyle bu yöntemi o kadar çok denedi ki.
Ancak sonucunda iç barış sağlanamadığı gibi on binlerce yaşam ve trilyonlar heba olup gitti.
Daha iki gün önce yazdım. Bir askeri helikopterin bir saatlik uçuşunun bedeli 10 bin dolar diye.
Yani her saniye kasadan silaha ve savaşa para akıtıyorsunuz.
Sonra da kalkıp, başkalarının iç barışının çabasına düşüyorsunuz.
Akıl alacak şey mi bu?
***
Siz ülkenizde kendi yeteneğinizin sınırlı kaldığı bir konuda, başkasının ülkesindeki sorunlara çare olacağınızı iddia ediyorsunuz.
Kargaları bile kendinize güldürüyorsunuz.
Bu ülkenin savaştan başka çarelere ve yöntemlere ihtiyacı var.
30 senelik köhnemiş yöntemle ne savaş biter, ne de akan kan durur.
Geldiğiniz nokta; siyaset kurumunun ülkenin iç barışını koruma, terörü sona erdirme konusunda acz içine düştüğü noktadır.