Tateos

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Nedendir bilmem bazı ırkların kabiliyetlerini izlerken hayranlık duyarım. Siyah ırkın atletik vucut yapıları ile atletizmde sağladıkları başarıya alkış tutmak gerekir. Bu ırkın yüzme sporunda neden başarı elde edemediklerini hala anlamamaktayım. Her ikiside spor, her ikisindede adele ve vücut yapısına bağlı dayanıklılık gerektirmekte. Her iki ayrı spor dalında, siyah ırkın aynı başarıyı gösterememeleri ilginçtir.
Basketbol oyunlarında hayranlıkla izlediğimiz oyuncuların büyük bir bölümü siyahi ırktan olmasını neye bağlarsanız bağlayın. Amerika’da oynanan NBA lig oyuncularının büyük bölümü, siyah ırkın esnek devlerinden olması, bu ırkın önemli kabiliyetlerini ortaya koymaktadır. Siyah ırkın ayrıca musiki dalında olağanüstü kabiliyetlerini alkışlamak gerekir . O ne kadar güzel ses , o ne kadar kadife tını , dinlerken insan kendinden geçmekte .
Ülkemde yaşamış ve yaşayan insanların içinde iki ırk var ki, bu iki ırkın insanlarının kabiliyetleri, geçmişte kendi sahalarında iz bırakmıştır. Bir Avrupa ülkesinden yıllarca önce kovulan ve ülkemizde kabul gören Roman’ların icraat yönünden musiki kabiliyetlerini enstruman çalarken hayranlıkla izlerim. Ellerine aldıkları her hangi bir enstrumanı evirir, çevirir sonunda mutlaka çok iyi bir şekilde çalmayı başarır. Bu kabiliyetler kanımca, bu ırkta, doğuştan genetikle geldiğine inanırım. Ankara Radyosunda ritim saz çalan bazı sanatcıların bu ırkın en güzel örneklerini verdikleri bir çok konserleri canlı izleme fırsatı bulmuştum. Bir saz heyetinin tamamının ahenk içinde icraat yapması , heyette bulunan ritim sazın temposunda gerçekleşir.
Birde Türk Sanat Musikisinde güfte ve beste üreten ırk vardır ki onları çok takdir ederim. Bu ırkın içinde en temayüz edeni Ermeni vatandaşlardır. Hele bunların içinde biri vardır ki eserlerini dinlerken onun hüzünlü hayatını görür gibi olurum. Tam olarak doğum tarihi bilinmesede 1858 senesinin bir sonbaharında Ortaköy’de , Manokyan’ın bir oğlu dünyaya gelir. Doğan bebeğe dedesinin adı olan ‘’Tateos’’ ismini koyarlar. Ortaköy Ermeni kilisesi musikişinaslarından Manokyan Eskserciyan oğlu olan Tateos, ilk okulu Ortaköy’de Ermeni okulunda bitirdikten sonra, ailesi tarafından önce bir çilingirin yanına çırak olarak sanat öğrenmesi için, daha sonra bir saatci ustasının yanına meslek öğrenmesi için verilir.
Her iki mesleğide sevmeyen ve musikiye çok meraklı olan Tateos, ilk önce dayısı Movses Papazyandan kanun dersleri alır. Amatör topluluklarla saz meclislerinde kanun çalmaya başlar. Tateos, bu enstrumanı da pek sevmediğinden Kemani Kör Sebuh’tan keman çalmasını öğrenir. Kemanı çok seven Tateos, bir süre Andon ve Civan dan keman dersleri alır. Hanende Asdik Ağa dan usül dersleri alırken, Tanburi Okavim , Kanuni Şemsi beylerle birlikte Galata daki Prinççi Gazinosunda çalmaya başlar. O tarihte Pirinççi Gazinosu saz çalmak, bir sazende için ulaşılacak en üst mevkii olarak kabul edilir.
Musiki meclislerinde artık Tateos ismi yerine, kısaca Kemani TATYOS Efendi olarak anılmaya başlar. Dostları ona beste yapması için israr etmekte ve icraatı kendilerine bırakmasını isterler. Hatta bir gün Tatyos Efendinin karcıhar peşrevini Vasil ve Tanburi Cemil bey küçük ilavelerle icra ederler. Bunu dinleyen Tatyos Efendi kendini tutamaz, kalkıp alkışlar. Buna karşılık Tanburi Cemil bey Tatyos Efendiye ‘’ Üstat, sen beste yap, bırak biz çalalım ‘’ diyerek beste yapmasını teşvik etmiştir.
Tatyos Efendi bir çok eserinin sözlerinide kendisi yazmış, iyi bir musiki anlayışı olduğu kadar iyi bir güfte yazarı olduğu kabul edilir. Verimli bir çağa ulaştığında sağlığı bozulur. Ahmet Rasim gibi bir kaç dostundan başka kimse onu aramaz olur . 16 Mart 1913 senesinde vefat ettiğinde cebinde cenazeyi kaldıracak parası bile olmadığından, Ahmet Rasim ve arkadaşları sahip çıkarlar. Kadıköyü Uzunçayırda Ermeni mezarlığına gömülen Tatyos Efendi’nin mezarlık kayıtlarına meslek olarak ‘’Çalgıcı ‘’ olarak yazılır.
Hasta yatağında kimsenin aramamasına her ne kadar ‘’ Kimseye dargın değilim ‘’ desede, vefatından sonra Ahmet Rasim’in yazdığı dörtlü ‘’Gamzedeyim Deva Bulmam, Garibim bir Yuva Kurmam , Kaderimdir Hep Çektiğim , Ağlarım Hiç Reha Bulmam’’ adlı Uşşak Makamındaki eserin güftesinde, Kemani Tatyos Efendinin yalnız kalmasına olan tepkisini görmekteyiz.
Tatyos Efendi çatık kaşlı , pos bıyıklı, tıknaz yapılı, hafif şehla gözlü, ve kalender yaradılışlı bir insan olduğunu söylerler. Bir çok eserini kayıt altına almadığından, günümüze kadar gelen sekiz peşrev, altı saz semaisi ve kırk yedi şarkısı içinde son senelerdeki çektiği yalnızlığını dile getirildiği şu besteyi üstadı anarak aktarmak isterim.
Usulü, Sengin Semai, Makamı Rast ve Güftesi Ahmet Rasim’in olan bir eser bestekarın son senelerini anlatmaya yettiğine inanmaktayım.
Bir Gönlüme Bir Hali Perişanıma Baktım,
Zalim Seni Yad Eyleye Ah Eyleye Çaktım
Sen Yoksun O Yok Ben Yalnız Çıldıracaktım
Zalim Seni Ah Eyleye Vah Eyleye Çaktım
Bu güzel eseri duygulu sesi ile okumasını takdir ettiğim değerli sanat güneşinin kadife sesinden sizlere Tatyos Efendiyi anarak aktarmak isterim.


Tateos