Kimseye Etmem Şikayet

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Ne zaman ruhum sıkılsa, hemen bir şarkı terennüm eder, içinde kendime ait bir çıkış yolu ararım. Çoğu zaman bu sıkıldığım anlar boşluktan olduğuna inanır, geçiştiririm. Şarkıların içindeki kelimeler, kimi zaman bir zaruretten ortaya dökülür, bazen ortamı anlatan ‘en güzel sözler bunlardır’, derim ve çıkış yolunu bu sözlerde ararım. Şarkılar bir çok kez kendime konuyu izah etmeye yeterli kalır. Her zaman bu sözleri kim yazmış diye düşünürüm. Hatta bu kelimeleri bir araya getirmek, kanımca notaya dökmekten daha zor olduğuna inanırım.
Şiir ve şarkı terennüm etmek insanı her zaman rahatlatır, hatta bazende hüzünlendirir. Bazı şarkıları dinlerken kendimi kaptırır gözlerinden inen damlalara hükmedemem. Ağlamak insanı rahatlattığına da inanırım. Hani derlerya ‘’ erkekler ağlamaz ‘’, bunu söyleyenlerin, mutlaka insan psikolojisinden anlamadığına inanırım. Bazı şarkıları her dinlediğimde, bu ruh halimden kurtulamam. Bunlardan bir tanesi, çok sevdiğim sanatçı dostum Cansın’ın şiiri, ‘Güneşin battığı yerde bir dönülmez ufka gittin’, beni inanılmaz etkiler. Yaşanmış olumsuz bir hayat hikayesinin, şiirle hissiyatın kelimelere dökülmesini , bir değerli bestekarın bu dizeleri notalara işlemesinden meydana gelen hüzünlü bir Kürdil-i Hicazkar şarkı.
1885 yılında Beşiktaş’ta, Üsküdarlı kemençeci Onnik Suciyan Efendi’nin bir oğlu olur ve ismini Sarkis koyarlar. Genlere işlemiş olan kabiliyetten mi nedir bilinmez, Sarkis de babası gibi musikiye meraklı olduğundan, onun eğitimi için Tophane dergahından Kemani Aliksan Ağa’dan müzik dersleri aldırırlar. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sürecinde Istanbul’da aranan bir sanatçı olarak temayüz ettiğini okumaktayız. Istanbul’da sanat çevrelerinde anılan Kemani Sarkis Efendi, 1910’lu senelerinde Osmanlı devletinin Anadolu’daki otoritesinde boşluk oluştuğu dönem olan bu senelerde, Doğu Anadolu’da meydana geldiği söylenen olaylardan aşırı etkilendiği için, korku içinde yaşar.
Ruh hali bile bozulan Sarkis Suciyan, ailesi ile korku içinde Istanbul da yaşamaktansa, ülkeyi terk etmeyi bile göze alır. Bu dönemler hakkında bilmediğimiz bir çok rivayetler söylenir, fakat gerçek nedir , neyi içerir kimsede kanıtlı bir tarih belgesi bulunmaz. Kemani Sarkis Efendi içinde bulunduğu bu ruh haliyle bir çok eser besteler. Bu bestelerin bazılarının güftelerinin kime ait olduğu bilinmez. Belki kendisi yazmıştır, belkide duyduğu şiirleri bestelemiş olabilir. 100 den fazla beste yaptığı bilinir ve bu besteler ERMENİ NOTASI olarak bilinen Hampartzum’da toplanmıştır.
Kemani Sarkis Efendi’nin 1921 senesinde ailesi ile birlikte Istanbul’dan çıkarak Fransa’ya göç etmiş olduğunu biliyoruz. Kemani Sarkis Efendi, Osmanlı Devletinin sonu ve Yeni Türkiye Cumhuriyeti başlaması dönemine rastlayan bu senelerde, mutlaka birşeylerden çekinip, doğduğu vatanını bırakıp Paris’e gittiğine inanmaktayım. 1943 yılında gurbette vefat eden Kemani Sarkis Efendi Türk Sanat Musikisine büyük katkıları, unutulmaz eserleri olduğu doğrudur.
1916 senesinde bestelediği bir eserini dün 10 Ağustos 2014 Pazar günü defalarca, çeşitli seslerden dinleyip, bu eserin bestelenmesine neden olan olayları düşündüm,
Kimseye Etmem Şikayet Ağlarım Ben Halime Tütrerim mücrim gibi Baktıkca İstikbalime Perde-i Zulmet Çekilmiş Korkarım İkbalime Titrerim Mücrim Gibi Baktıkca İstikbalime
Makam Nihavent, Usül Curcuna diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
Metin Atamer

http://www.youtube.com/watch?v=_A3T8lRrXgg

Kimseye Etmem Şikayet