RoseHanım
Sayın Mehmet Göksel’in ( sevgi hikayeleri) kitabını okurken bir hikayesine hayran kaldım. 87 yaşındaki bir hanım da gençlerle beraber okulda, aynı sınıfta. Gençlerin garip garip baktığı Rose Hanım, “Buraya üniversiteyi bitirmeye geldim. Sonra emekli olup dünya turuna çıkacağım.” demez mi?..
Rose Hanım kampusun sevgilisi oluyor. Hayatını diğer öğrencilerden daha farklı, dolu dolu yaşıyor.
-“Yaşlandığımız zaman eğlenmekten, oynamaktan, yaşamaktan vazgeçmemeliyiz. Bunlardan vazgeçtiğimiz için yaşlanırız. Her gün gülmek, yaşama katacak bir şey bulmak gerek. Bir rüyamız olmalı. Biz yaşlılar yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan pişman oluruz.”
Ders almasını bilirsek, işte ders: Her yaştaki insan için yapılacak çok şey var. “Ben artık ihtiyarladım, emekli oldum. Artık bir işe de yaramam” deyip ölümü beklemek, hem yanlış hem de üzücü…”
İnsanoğlu ihtiyarlamaktan hep korkmuştur. Azerbaycan Üniversitesi profesörü bakın ne diyor:
Saklambaç oynamak isterim gene
Sesimle ürkütüp çayır çimeni
Öyle saklanayım ki, düşüp izime
Hiç bulabilmesin kocalık beni.
Bu saklambaç herkes oynar, her kes te yakalanır sonunda.
Marifet kaydalı şeyler yapmış, hayatı sevmiş olarak SON’a ulaşmaktır. Hayırlı SON’lar hepinize..
***
Osman Efendi her namazdan sonra alırmış eline tesbihini 99 kere Allah Allah diye zikredermiş.
Komşusu muzip Bektaşi seslenmiş ona:
-Osman
-Efendim
Bektaşi tekrar tekrar seslenmiş:
-Osman… Osman!
Osman efendi kızmış, bağırmış:
-Be adam ne söyleyeceksen söyle!..
Bektaşi muzip muzipgülmüş:
-İmanım! Ben 3 kere Osmandedim kızdın. Sen günde 5 kez 99 kere çağırıyorsun! Allah sana kızmazmı?