İsrail’den gelen tebrik
Devlet baba meslektaşlarıma gerekli ilgiyi göstermezse, öğretmenlerin sorunlarına yeterli derecede eğilmese de biz öğretmenler yine de devletimizi seviyoruz. Şikâyetler, serzenişler bir gün olur durur, teşekküre dönüşür diye ümit ediyoruz.
Bana “kimsin?” deseler ne TRT Radyo Müdürlüğüm, ne bu şehrin ilk tabela ustası oluşum ne de 718 Gaziantepli’yedenizevi yaptıran kooperatif başkanlığım aklıma geliyor. Ben öğretmenim diyorum.
Bana bunu söyleten bir selam oldu. Ta İsrail’den gelen bir selam… Yıllar önce bu şehirde yaşayan İsrailli ailenin güzel kızı. “Ben kendisine ulaşamıyorum, ne olur, Adil Dai hocama selamımı iletin” diyen kadirşinas Adel Arkadaş. Dr. Mustafa Özgün, Dr. Ergün Api beraber okumuşlar. Öğretmenleri de rahmetli Tevfik Üner imiş. Babası HayyumFramko, Eyüboğlu’nda iki dış kapılı evleri varmış.
O yılları hatırlıyorum… Antep’te birkaç yüz Yahudi yaşardı. Her şeyleri ile Antepli idiler. “Yahudi Mahallesi” vardı, sinagogları vardı.
Evlerinin damına kurdukları haymaları vardı. Yağmur yağsın diye dua ederler, Cumartesi günleri ateş yakmazlardı. Her şeyleri ile Antepli idiler. Komşulara, çocuklara tuzsuz ekmek dağıtır, cumartesi günleri ateşe, elektrik düğmesine bile el değdirmezlerdi. Aileler dost, komşu, çocuklar hep arkadaştı.
Sonra İsrail kuruldu, Antep’teki Yahudiler de İsrail’e göçtüler, ama Antep’i unutmadılar.
Ve bir İsrail kızımız Adel Arkadaş yıllar sonra Gaziantep’teki öğretmeninin öğretmenler gününü kutladı.
Adel Arkadaş! Tebriğine teşekkür ediyor,sana ve ailene mutluluklar, güzel günler diliyorum…