AHLAK ÜZERİNE

Tüm yaşamdan, Tüm İnsanlar ve İnsanlık İçin ve Devlette
Ahlak ya da Fransızcadan adapte etik kavramı varlığı, hayata geçişi, sanayide, ticarette tarımda, inşaatta, hayvancılıkta ve diğer tüm üretim ve hizmet sektörlerinde hayatın gece gündüz her anında niyetler, ameller ve uygulamalarda cari olan olgular bütününe dönüşümü olan bir moral (manevi) değerler manzumesi bütünüdür. Her türlü ahlak yapısı, kurumu, temelinin varıp dayandığı ana kaynak, evrendeki her türlü fizik, kimya biyoloji ve tüm pozitif bilimleri var eden, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten (Kadir) olan yüce Tanrı’mızın biz insanlar için vaaz ettiği, emrettiği, iyi bir inanan (mümin) için daima geçerli olan genel ve ilahi ahlakdır.
Bunun temeli, esma-i hüsna (Allah’ın yüce güzel adları) ve onlardan biri olan Hak adı yer alır, ağırlık taşır.
Hakk ismi gerçeğin kaynağı ve belirleyicisi. Her yaptığı ve emri gerçeği ifade eden, yansıtan, Hakkın ve hukukun kaynağı ve belirleyicisi nitelikleriyle Allaha Teala’ya rücu eder.
Ansiklopedik olarak: 1. Mutlak olarak iyi olduğu düşünülen ya da belli bir yaşam anlayışından kaynaklanan davranış kuralları topluluğu katı bir ahlak anlayışı.
2. İyinin ve kötünün bilimi: etik ilkeler tarafından yönlendirilmeleri bakımından ele alınan insan davranış kuramı.
İyi ahlak denilince, inanan bir kişi olarak, tüm insanların ahlakında bulunması gereken temel, olmazsa olmaz unsurlar esas itibariyle şunlardır: Doğru olma, hakka hukuka riayet, yalan söylememe, iftira etmeme[(iftira: gerçek olmadığı halde, sözlü, yazılı, tertip-hile, kara çalma) fısk (hak yoldan ayrılma, Tanrı’ya isyan etme) ve fücuru (günah, şefkat, zina) içeren büyük günahlardandır.)]. Nadir de olsa, birinin haberi, bilgisi bilinci olmadan o kişiye yapılabilen ameli zulüm, iş yada eylem olarak tezahür edebilir bu iftira). İftira en büyük ahlaksızlıklardan biridir. İndi ilahide ağır cezayı gerektirdiği açıktır. İyi ahlak sahibinde var olması gereken temel özellik Allah korkusu dur.
[ Res’ül hikmete mahafetullah= hikmetin (bilgeliğin) başı Allah korkusudur. [hadis]
Allah korkusu olmayınca ne din olur; ne ahlak. Zira islam Allah’ın insanlar için mutlaka yararlı ve gerekli gördüğü ve kurtuluş için olmazsa olmaz olan ahlakı (Kur’an ahlakını) emretmiştir.
Ahlakın en temel geçe unsurlarından biri de hak ve adalet üzere olmak ve yaşamı boyu her bir insanın kendi hakları için olduğu kadar başkasının da hak ve hukukunun yılmaz savunucusu olmasıdır. Yine bu birey, aile ve toplum düzeni için; hatta devlet ve uluslararası kapsamda mutlak surette kurulması ve ayakta tutulması gereken en başta “ Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine de olsa adaletten asla ayrılmayın. Allah için şahitlik eden kimseler olunuz” [Nisa suresi 4/135]
Göksel dinlerden en son indirilen, musevilikte, hristiyanlıkta olduğu gibi, islamda da affedilmeyen günah A.’a ortak koşmaktır. Şirk koşan insanı şahsen her hücresine kadar ahlak dışı olarak algılamak lazımdır. Var olan biri Allah’a inanan kimse mümindir. Hz. peygamber. “mümin yalan söyler mi?” sorusuna “asla” diye cevap verdiler.Sürecek