Büyük yalan küçük yalan
Ortada bir sır varsa hemen merak uyandırır. Her insan sırlı şeyleri merak eder. Şimdi birisine “Evrende 100 trilyon yıldız var” desen hemen inanır. Hiç sorgulamaz.
Yalan ne kadar büyükse kişilerin inanma ihtimali o kadar artar. Ama birisine “Bu kapı yeni boyandı” dersen hemen parmağıyla dokunup onu kontrol eder. İşte insanların böyle aptal bir tarafları var. Büyük şeylere inanabilirler. Çünkü bunlar çok büyüktür ve bunları araştırmak için çok fazla efor harcamak gerekir.
“100 trilyon yıldız” insanlar “belki doğrudur” derler. “
100, 300 ya da 400 trilyon” olsun kime ne?
Ama bir kapının ya da bankın üzerinde “Burası yeni boyandı” uyarı yazısı gördüğünde içinde müthiş bir merak duygusu oluşur. Ona dokunup bunun doğru olup olmadığını görmek istersin. Şimdi sana birkaç şey söyleyeyim. Bakalım içinde merak duygusu uyanacak mı?
“Yeryüzünde hiçbir insan dilini burnuma değdiremiyormuş”.
“Hiçbir insan kendi dirseğini öpemezmiş”.
Hemen içinizde deneme isteği oluştu değil mi?
Çünkü bu tür şeyler basit ve denemesi kolay. Eminim hemen dilinizi burnunuza uzattınız.
Ama her gün çevrenizde o kadar büyük yalanlar söyleniyor ve siz de kuzu kuzu inanıyorsunuz. Dünyadaki siyasetçilerin yüzde 90 küsuru yalancıdır. En büyük siyasetçi en büyük yalanı söyleyen kişidir.
Hitler, Stalin tarihteki en büyük yalancılardır. Bugün yalan söyler ertesi gün laf ebeliği yapar.
Demirel’in “dün dündür, bu gün bu gündür” vecizesi hala dilimizde…
Toplumu etkileyen öndeki insanlara bakın, çok büyük yalanlar söylediklerini göreceksiniz. Falcılar, cinciler hep yalan söylerler.
Ama kimse bu yalanları ortaya çıkarma eğilimi göstermez. Çünkü zor ve zahmetlidir. Dilinizi burnunuza değdirmeye çalıştığınız kadar ,söylenen bu büyük yalanlara dikkat ederseniz, size kimse yalan söyleyemez. Unutmayın yalan ne kadar büyükse, ispatlanma ihtimali o kadar az, ama inanma ihtimali o kadar fazladır.