Sorular... Sualler... Ve halkoylaması...
Önceki gün halkoylaması yapıldı. Dün de siyaset marketindeki reyonlarda kafamdaki sorularla alış-verişe çıktım.
DEMOKRASİ bir maç mıdır?
ÇAY demini birdenbire mi alır?
MARATON 100 metre gibi mi koşulur?
SEÇİM illa bir galibiyet midir?
SANDIK içindeki oya göre mi değerlidir?
İDAM sadece can alma keyfi midir?
EVET demekle, geleceğine hayır mı diyorsun?
HAYIR derken illa da hayırlı olacak mı sanıyorsun?
OY verirken kimi zaman yanılacağını biliyor musun?
SKOR ne olursa olsun, sonucunun bağlayıcı olduğunu niçin unutuyorsun?
SİYASİ patinaja düşmüşken vites değiştirmenin faydasına mı inanıyorsun?
MÜHÜR vurmakla, mühürün sahibi olmanın aynı anlama gelmediğini bilmiyor musun?
SARAY doğal gaz kullandığı için bacasının tütmediğini bilmiyor musun?
PARTİ parti bölünmenin yarardan çok koalisyon getirdiğini niçin unutuyorsun?
BAHÇELİ ev, sarayın yanında bekçi kulübesi midir?
SEÇMEN, pirinç seçimindeki dikkatini niçin siyasette göstermediğini bilmiyor musun?
MİDE, beynin yerine görev yaptığında; siyasetin iffetine/namusuna tecavüz edildiğini niçin unutuyorsun?
MAKARNA çeşit çeşit de olsa hep seçim rüşvetini çağrıştırdığını bilmiyor musun?
KAHVE eskiden kırk yıl hatırı için içilirken, şimdi siyasette oy avcılığı için hediye olarak verildiğinden şimdilerde pek içilmediğini niçin bilmiyorsun?
MİTİNG kalabalığının siyasetçi tarafından organize edilen "taşıma suyla siyaset çarkını döndürülme" olayı olduğunu bilmiyor musun?
ANONS yaparak siyasi partiye ve adaya cila çekildiğini/patlatıldığını görmüyor musun?
ADAY olmanın ön koşulunun "Evet efendimci..." olup kitabını yazmaktan geçtiğini niçin bilmiyorsun?
İSTANBUL on beş yıl sonra ilk kez dün sabah siyasal bir depremle uyandığını biliyor musun?
ANKARA kalesine güvercinlerin tekrar yuva yapmaya başladığını görmüyor musun?
İZMİR keyifli keyifli "İzmir Marşı"nı söylerken kimi siyasetçilerin kulaklarını tıkadığından haberin var mı?
***
HALKOYLAMASI da önceki seçimler havasında geçti. Oysa, halkoylaması bir siyasal çekişme/yarış mı idi?
İşin özü unutulup, halkoylaması partisel bir rekabete dönüştürülünce siyaset yine hükmünü verdi.
Anayasa hükümlerinin sayısal anlamda halkoyu ile belirlenmesi; demokrasiyi tüm benliğiyle özümsemiş bireylerin bilinçli şekildeki tercihleriyle olur. Böyle bir toplum tercihinde, zıtlaşmalardan doğan farklı ve de yanlış algıların olmayacağını da bilmemiz gerekiyor.
Türkiye, -öyle ya da böyle- yeni bir döneme başlıyor.
Tarih hükmünü yazacak.
Hayırlı olsun.