Çocukça davranma
Gün içinde bazı insanları ikaz ederiz. “Çocukça davranma” deriz. Montague “İnsanlara ‘çocukça davranma’ yerine ‘yetişkince davranma’ demeliyiz” diyor.
İnsanlar çocukluklarını kaybedince her şeylerini kaybettiler, ama bunun farkında değiller. Aslında çocukluk çok güzeldir. Yetişkinlik çirkinliktir. Çocuk masumdur, yetişkin zalimdir.
Çocuk anı, bugünü yaşar. Yetişkin dünü ve yarını yaşar.
Çocuk kendini hayatın akışına bırakmıştır. Yetişkin kendini bloke eder.
Çocuk saf bilinç halindedir. Yetişkin kirli bir bilince sahiptir.
Çocuğun bütün davranışlarında haz, lezzet, mutluluk vardır. Yetişkin menfaat ve çıkar peşinde koşar.
Çocuk coşkudur, heyecandır, neşedir, sevinçtir. Yetişkin kötülüktür, donukluktur, kaygıdır, endişedir, huzursuzluktur, korkudur.
Çocuk hayata anlam veren, tat, lezzet veren her şeyi yaşar. Yetişkin hayatın anlamını yitirmiştir. Hayatını endişe, korku ve kaygı kaplamıştır. Çocuk önyargısızdır. Yetişkin önyargılarının esiri olmuştur.
Çocuk için en değerli bir elmas dahi oyuncaktır. Yetişkin için bir teneke parçası bile değerlidir.
Çocuk eşyaya hükmeder, onu önemsemez. Yetişkine eşya hükmeder. Yetişkin evinin, malının, eşyalarının, arabasının kölesi olabilir.
Siz siz olun çocuksu ruhunuzu kaybetmeyin. İçinizdeki çocuğu öldürmeyin Herkes yetişkince davransın, ama siz çocukça davranın. Gidin bir parka, kaydırağa binin, salıncakta sallanın.
Hoplayın, zıplayın. Size gülsünler, sizinle dalga geçsinler ama siz devam edin. İnsanlık çocukça davranmadığı için masumiyetini kaybetti. Lütfen siz kaybetmeyin.