EN ESKİ 2 BASIM MAKİNESİNİ GÖRDÜM...

YAYINLAMA: 17 Temmuz 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 17 Temmuz 2017 / 20.00

ANTWERPEN - Belçika'ya geleli 20 gün oldu. Brussels'te müze, galeri gezmeleri öyle bitecek gibi değil. En iyisi BRUSSELS'den dışarı kaçıp değişik yerler de görmek gerek... Belçika'nın liman kenti, dahası tarih kenti Antwerpen (Anvers)'e günübirlik bir gezide çok şeyler öğrendim. Brüksel-Antwerpen karayolu yarım saatlik bir mesafe... Brussels'e göre daha rahat...
Düzenli bir kent Antwerpen...
Şansım varmış Antwerpen'de mesleğimin en eski/ilkel 2 basım makinesini gördüm.
Antwerpen'de "MUSEUM PLANTIN-MORETUS'u gezmek/görmekle matbaacılık konusundaki bilgilerimi geliştirmiş oldum.
Osmanlı yönetiminde kimi bağnaz yöneticilerin yeniliğe kapalı kafaları yüzünden Batı'nın 1400'lü yıllarda kullandığı matbaa makinesi - olsa da öyle muhteşem birşey- Osmanlı'ya yüzyıllar sonra gelebildi. Geldi ama; Osmanlı'da ilk Türk "Resmî Gazetesi" olan "Takvim-i Vakayi" adıyla 1831 yılında yayımlandı.
Bakar mısınız aradaki birkaç yüzyıllık farka...
Oysa matbaacılığın babası bilinen Johann Gutenberg 1447'de "hareketli parçalar" adı verilen, daha sonra matbaa olarak adlandırılan ilk basım makinesini yaptığında dünyamız yeni bir çağdaşlaşmayı başlatıyordu.
1520 doğumlu Christophe Plantin, Fransa'da doğdu ve Antwerpen'de kurduğu matbaasında ilk kitabı bastı. Ondan sonra bu kentte matbaacılık geliştikçe gelişti. Plantin, Kraliyetin de güvenini kazanınca 1.100 adet İncil'in basımı iznini aldı. O dönemde 140 basımevi/matbaası ile Antwerpen Avrupa'nın en gelişmiş matbaalarına sahipti.
MUSEUM PLANTIN-MORETUS'u görünce şaşkınlığımı gizleyemedim. Öyle ki, o günün koşullarında basılan ve bugün antik değer kazanan binlerce kitap müzenin kütüphanesinde gözbebeği gibi korunuyor. J. Gutenberg'in ilk kez basımını yaptığı İncil'lerden biri de bu kütüphanede bulunuyor.
Müzenin bir köşesinde en eski teknikle nasıl basım yapıldığı ziyaretçilere gösterilip, basılan metin anı olarak kendilerine veriliyor.
Plantin, o zamanlar elle dizilen kitapların basımında gerekli harfleri/hurufatı yapmak için, matbaasında kurşun kalıplarını kendi olanaklarıyla eriten bir bölümü de kurmuş o tarihlerde... Kısacası komple bir matbaayı kurmanın ve kitap basımı yapmanın mutluluğunu yaşamı boyunca duymuş.
Plantin- Moretus'un ölümünden sonra varisleri 1876 yılına değin matbaayı çalıştırdılar, ancak günün gelişen basım teknikleriyle yarışta geri kalınca Edward Moretus bu harika binayı ve içindeki değerleri Antwerpen Belediyesine sattı. Belediye, mesleksel anlamda mükemmel, övgüye değer bir müzeyi düzenleyip herkesin hizmetine sundu.
Burada "gazeteciyim" deyip IFJ kartınızı gösterdiğiniz müzeye ücretsiz girilebiliyor. 2017 yılbaşından bugüne müzeyi 49.335'inci gezen ziyaretçi ben oldum. Bunu da he gezen kişi koluna takılan kağıt bileklikten anlıyor.
Müze, 2005 yılında UNUSCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı.
Belçika bir müzeler ülkesi ve turizm alanında bundan yararlanmayı biliyorlar.
***
Keşke biz de kentsel dönüşümde böylesi tarihi bina ve öğeleri/objeleri koruyarak yarınlara taşıyabilsek...

EN ESKİ 2 BASIM MAKİNESİNİ GÖRDÜM...