Zam... İstifa... Nikah...
Sizlere bir soru: Üç harfli, iki yönlü bir sözcüktür, bir ucu yakar, diğer ucu gönüllere rahatlık, cüzdanlara bereket getirir.
Düşünmeye gerek yok. Yanıtı söylüyorum: Zam...
Zam almak güzeldir de, yeterli olması mutluluk verir, hatta beklentilerin üzerinde olması ise bordro mahkumlarını uçurur.
Zam almak güzeldir de... Ya zamma muhatap olmak?
"Arife tarif gerekmez" sosyal yaşamda zam denen ekonomik deyimin acısını her alanda tadıyoruz. TUİK bu acının ölçüsünü enflasyon olarak çarşı/pazar dolaşıp ölçüyor. Her yerden feryat yükseliyor.
İşçi, memur, dar gelirli, çiftçi, esnaf, bordro mahkumları ansızın-ansızın gelen zamlardan yakınıyor.
Anımsar mısınız, Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde dilinden düşürmediği "Orta direk" diye tanımladığı toplumsal kesimden söz etmiyoruz artık. Çünkü, "Orta direk" insanlar yok oldu. Orta direk çöktü.
Özal'ın "Orta direk"i yok oldu, öldü".
Hükümetler toplumsal yaşamı belli bir düzeyde/ortamda tutabilme anlamında başvurduğu vergi düzenlemeleri; ekonomi piyasasında fiyatlara yansıyınca zam denilen hiç arzulanılmayan durum ortaya çıkar.
Sonuçta; yurttaşın "Refah payı düşüncesi"nden fedakarlık yapma anlayışı burada sahne alıyor. İktidarlar her ne yoldan olursa olsun, yapacağı yatırımlar için kaynak ararken yurttaşı en son sırada tutmayı gözetmeli...
Yurttaş ne denli zamdan şikayet ederse o denli iktidardan uzaklaşır.
***
Siyasal yaşamda istifa beklentisi yaşanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının istifasını yarattığı sarsıntı duracak gibi değil.
Düzce Belediye Başkanı da istifa etti. Sırada Ankara, Bursa ve kimi başkanlar varmış...
İstifa eden herkesin kendine göre gerekçeleri var elbet. Ama "Ağızlar torba değil ki büzesin." Herkes yorum üzerine yorum yapıyor.
FETÖ... Bylock... Yanlışlıklar... Yolsuzluk söylentileri...
Bunlar ister-istemez iktidarın başağrısı oldu.
***
"Medeni nikah"ı artık müftüler de kıyacakmış...
Camilerde dini düğün düzenleniyordu. Bari "medeni nikahı da müftü kıysın" diyenler yanılıyor. Resmî/medeni nikah koyanlardan Müslüman olan çoğunluk zaten "dini nikah" töreni yapıyordu.
Sulandırma nikaha bulaşmasa iyi olur.
Bunca yıllık "resmî nikah" uygulamasının ne sakıncası/zorluğu görüldü ki?