SAMSUN’dan HOPA’ya Yolculuk

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Uzun bayram tatili nedeni ile Doğu Karadeniz’e yaptığım gezinin kimi özel yerlerini siz, Gaziantep Sabah Gazetesi okurları ile paylaşmıştım. Samsun’dan Hopa’ya doğru yaptığım yolculukta paylaşamadığım kimi şeyleri genel anlamda paylaşmak istedim.
Samsun, Karadeniz Bölgesinin Orta Kardeniz Bölgesi’ne yer alır. Bölgenin en büyük ve kalabalık şehridir. Ülkemizin kurtuluşu ve bağımsızlığına giden ilk adım burada başlamıştır. Şehirde görülecek birçok yer bulunmaktadır. Şehri yürüyerek adım adım gezebilirsiniz. Gezi sırasında rahat bir ayakkabı ya da spor ayakkabısı giyerseniz rahat edersiniz. Ayrıca şehir içi ulaşımda hafif metro da bulunmaktadır.
Bandırma Vapuru (Milli Mücadele Açık Hava Müzesi), Amisos Tepesi, Arkeoloji ve Etnografya Müzesi,Gazi Müzesi, İlk Adım Anıtı ve Batı Park’ta bulunan Amazon Köyü görülmesi gereken yerlerdendir.
Samsum’dan yola çıktığınızda yaklaşık 35 km sonra Çarşamba ilçesine varıyoruz. İlçeden Yeşilırmak geçmektedir. İlçede görülmeden geçilmesi gereken yapı, Göğceli Camisi’dir. Anadolu ahşap mimarisini en nadide örneklerinde biri olduğu bütün kaynaklar tarafından belirtilmektedir. Göğceli Camisi 1206’da, tek katlı olarak çivisiz inşa edilmiştir. 1986’da SİT alanı olarak kabul edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Cami, aynı adı taşıyan mezarlığın içinde bulunmaktadır.
Çarşamba’dan yola çıktıktan sonra 50 km sonra Ordu’nun Ünye ilçesine varıyoruz. Karadeniz sahil şeridinde bulunan bütün şehirler birbirinden güzel ama, Ünye bu şehirler içinde en güzelidir. Daracık sokakları, birbirinden güzel evleri ile yeşilin ve mavinin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. Ayrıca, Ünye kendisini Yunus Emre’nin memleketi olarak tanımlamaktadır. Yunus Emre Türbesi, Kadılar Yokuşu, Bakırcılar Çarşısı ve birbirinden güzel plajlarını görebilirsiniz.
Ünye’den yola çıktıktan 25 km sonra Fatsa’ya varıyoruz. Fatsa’da otoyoldan çıkıp eski yola girince denize paralel yola devam ediyorsunuz. Burada Bolaman ve Yason Burnu’nu, mutlaka ama mutlaka, görmek gerekir. Bolaman Kalesi ve Haznedaroğlu Konağı görülmeyi hakeden yerlerdendir.
Fatsa’dan 50 km sonra Ordu’ya varıyoruz. Ordu yeşilin ve mavinin arasında güzel mi güzel bir şehir. Ordu, ülkemizin en küçük büyükşehiridir. Şehrin merkezinden teleferikle Boztepe’ye çıkıp Ordu’yu kuşbakışı görmenin tadına doyulmuyor. Boztepe’de çeşitli restoran, çay bahçeleri ve hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır. Gerek şehri ziyaret edenlerin gerekse yerel halkın ilgisi çok büyük.
Ordu’dan yola çıktığınızda yaklaşık 45 km sonra fındığın başkenti Giresun’a varıyoruz. Tarih ve doğanın içiçe geçtiği bu şehri yürüyerek gezebilirsiniz. Giesun Kalesi,şehre hakim tepede kurulu ve Topal Osman’ın mezarı da burada bulunmaktadır. Giresun Müzesi (Gogora Kilisesi) ve Çocuk Kütüphanesi (Katolik Kilisesi) ve hava açık olursa Giresun Adası görülmesi gereken yerlerdendir.
Ordu’nun Gülyalı ilçesi ile Giresun’un Piraziz ilçeleri arasında, Türkiye’nin deniz üzerine kurulan ilk havalimanı olan Ordu-Giresun Havalimanı’nı görüyorsunuz.
Gireun’dan 45 km sonraTirebolu’dayız. Tirebolu şirin bir sahil kasabasıdır. Şehrin en önemli simgesi Tirebolu Kalesi’dir. Bu şirin kasabanın sahilinde yürüp manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Tirebolu’dan 115 km sonra Trabzon’a varıyoruz. Karadeniz denilince akla gelen ilk şehir ve turların vazgeçilmez durağıdır. Dağ ve deniz arası sıkışmış olduğundan dolayı şehirdeki trafik felaket denilebilecek kadar kötüdür. Trabzon Kalesi, Sümela Manastırı, Uzungöl, Ayasofya Müzesi, Boztepe, Trabzonspor Müzesi ve Atatürk Köşkü’nü görebilirsiniz.
Küçük bir not : Trabzon’da birisine adres sorarken dikkatli olun, şaşırabilirsiniz. Benim başıma geldiği gibi; “Sağa bak, solu bırakma”, demişti birisi.
Trabzon’da çok yoğun bir Arap nüfusunu görmemek mümkün değildir. İran vatandaşlarına hizmet vermek üzere başkonsolosluk bile açmıştır.
Trabzon’un trafik keşmekeşinde çıkıp Rize’ye doğru yol aldığınızda, yaklaşık 100 km sonra Rize’yiz. Rize merkezinde Botanik Çay Bahçesi, kale ve müzesi dışında gezilip görülecek pek birşey yok sayılır. Rize’nin dışına çıkıldığında ise Ayder Yaylası, Fırtına Vadisi, Anzer Yaylası ve Zil Kalesi görülmeye değer yerlerdir.
Rize’den 60 km sonra Artvin’in Arhavi ilçesine ulaşıyoruz. Arhavi deniz kenarındadır. Arhavi’nin içinden geçtikten sonra Çifte Köprü ve Mençuna Şelalesi’ne ulaşıyorsunuz. Gazetemizin 21.09.2017 tarihli sayısında ayrıntılı olarak yayınlanmıştır.
Arhavi’den 10 km sonra Hopa’ya varıyoruz. Hopa ilçesi Sarp Sınır Kapısı’na 18 km uzaklıktadır. Sarp Sınır Kapısı’ndan Gürcistan’a geçiliyor. Sınır kapısına en yakın Gürcistan şehri ise Batum’dur. Gazetemizin 18.09.2017 tarihli sayısında ayrıntılı olarak yayınlanmıştır.
Samsun – Hopa arasındaki 500 km’lik mesafe tadına doyulmaz bir gezi rotasıdır. Anayoldan iç kısımlara doğru girince bu mesafe daha da artmaktadır. Her bir kilometresi insanın gözünü zenginleştiriyor, ruhunu doyuruyor ve yöresel yemekleriyle mideye ziyafet çektiriyor.
Bölgenin ulaşımı çok rahat, her keseye uygun konaklama imkanı mevcut ve fiyatları popüler turizm bölgelerine göre makul düzeydedir. Bölgede yerleşim dağ ve deniz arasına sıkıştığından dolayı sahil şeridinde bir karış boş yer olmadığından, yerleşim yerlerinin biri biterken bir başkaşı başlıyor. Karadeniz sadece deniz demek değil dağlar, dereler, ormanlar ve yaylalar da demektir.
Ülkemizin bütün çayını Karadeniz yetiştiriyor. Karadeniz’de çay süzgeçi kullanılmıyor, çay isterken “süzgeçli olsun” diye ayrıca belirtmeniz gerekiyor. Pidenin , köftenin ve ekmeğin iyisini her yerde bulabilirsiniz. Bölgede ne zaman yağmur yağar, ne zaman sis olur bilemezsiniz. Denizi temiz, plajları halka açık. Bölgede bir değil birçok kültürle karşılaşmak sizi şaşırtmamalı. Şehirlerin dışında yerleşim yerleri dağınık olup, derli toplu köyler bulmak mümkün değildir. Bu nedenle evlere özel teleferikler görmek sizi şaşırmamalı. Karadeniz’i gezince gördüğünüz birçok çirkin yapıdan dolayı, içinizi kızgınlık kaplıyor. Bölgede insan elinin değdiği birçok güzellik bozulmaya, tahrip edilmeye ve yok edilmeye başlanmıştır. Ayder Yaylası ve Uzungöl gibi...
Deniz, kum ve güneş dışında farklı tatil planı yapanlar için Karadeniz Bölgesi bulunmaz bir fırsat. Bölgede birbirinden değişik geziler yapmak mümkündür. Mavisi, yeşili, el değmemiş koyları, kültürü, tarihi, manzarasına doyamayacağınız gölleri, şelaleleri, vadileri ve derelerinden oluşan bu güzellikleri / yok olmadan / görmek için daha fazla geç kalmayın.
Maviniz ve yeşiliniz bol, yolunuz açık olsun.

SAMSUN’dan HOPA’ya Yolculuk