Antepfıstığı rantçıların oyuncağı!..
Önceki gün fıstıkla ilgili yazım alabora olmuş.
Bugün tekrar ele almak istiyorum.
Antepfıstığının, şehrimizin ticaretinde fevkalade önemli bir yeri var.
Hatta, kentin ekonomisine en fazla katkıda bulunan nedir diye sorulsa, ne cevap verirdiniz?
Tek yanıt var! Antepfıstığı.
100 bin ton üzerinden basit bir hesap yapalım.
İşlenmiş antepfıstığını kaça satalım?
Hesap kolay olsun diye kabaca kilosu 50 lira diyelim mi?
Yani tonu 50 bin lira.
Yüzbin tonu ne yapar?
5 milyar lira.
“Hadi canım” demeyin! Detaya girersek gerçek rakamın bunun üzerinde bile olduğunu kanıtlarım.
Ama benim yazmak istediğim bu değil.
Antepfıstığı rekoltesi ile ilgili doğru dürüst bilgi yok. Hepsi kulaktan dolma! Bilimsellik antepfıstığının yanına uğramıyor!
Oysa bu konu ile ilgilenen epey kurum (!) var.
Bunlara antepfıstığı rekoltesini sorun hepsi size başka bir rakam verir.
Örneğin bu sene, yani 2017 yılı rekoltesi tahminleri 30-35 bin tondan başlıyor, 250 bin tona kadar çıkıyor!
Bir kurumumuz, ciddi olduğunu varsayıyorum, Gaziantep'te 17 milyon 182 bin ağaçtan yaklaşık 75 bin 298 ton (2016) verim elde edildi, diyor. Yani ağaçları teker teker saymışlar.
Bir saygın haber ajansı da şu yorumu yaptı:
“Normal şartlarda ağaç başı ortalama 40 kilogram ürün alan üreticiler, genetik özelliği nedeniyle "yok yılı"nda olan ağaçlardan ortalama 20 kilogram ürün toplayabiliyor.
Geçen sezon 130 bin ton civarında rekoltenin elde edildiği antepfıstığında bu sezon ise 30 ile 50 ton arasında rekolte öngörülüyor. Rekoltede yaşanan gelişmeler, fiyatlarda da artışa neden oldu. Mal çok az ya, fiyatı arttı.”
İnandınız mı?
Daha mürekkebi kurumayan şu haberi okuyalım.
Gaziantep Fıstıkçılar Odası Başkanı Hasan Karaoğlan, Antepfıstığı ile ilgili spekülasyonlara açıklık getirdi. Kentte yeteri kadar fıstık olmadığı ve tacirlerin çevre illere yöneldiği şeklindeki haberlerin doğruyu yansıtmadığını kaydeden Karaoğlan, “Depolarda yeterince fıstık var ama talep yok. Piyasa çok ağır” dedi.
Piyasada ciddi bir müşteri sıkıntısı yaşandığını ifade eden Karaoğlan, “Depolarda yeterince Antepfıstığı var ama talep yok. Kırmızı kabuklu 30 liradan 28 liraya kadar düştü. Müşteri yok. 110 liraya olan kuşboku şu an 85 liraya kadar geriledi. Geçen sene yine fıstık bu fiyatları gördü. Bu fiyatlar 4 yıl önceki fiyatlar. O zaman baklava 30 liraydı. Baklava şimdi 80 lira ama piyasada hala antepfıstığı fiyatı yüksek diye şikayet var” dedi.
Bu yıl 40-50 bin ton civarında bir rekolte elde ettik. Ama bu 40-50 bin tonun henüz 10 bin tonunu eritemedik. Geçen yıldan kalan mahsulle birlikte şu anda depolarda en az 100 bin ton fıstık mevcut. Bu daha bir sonraki sezona kadar götürür bizi. Şu anda ihracatta da durgunluk var. Tabii piyasa buna alışacak” ifadelerini kullandı.
Karaoğlan bunları söyledikten sonra kendini tutamıyor ve ünlü tarihçi Herodot gibi yüksekten uçuyor: Gelecek yıl 400 bin ton fıstık bekleniyor!..
Birbirinden habersiz antepfıstığından sorumlular “At martini Debreli Hasan dağlar inlesin” misali sorumsuz demeçler veriyor.
Neyin ne olduğu belli değil! Çünkü rantçılar puslu havayı seviyor!
Gaziantep’in en önemli geliri olan antepfıstığı ile böylesine sorumsuzca oyunlar sahneye konuyor.
Peki, 4 sene önce ‘Lisanslı depolar yapacağım” diye seçim kazanan muhtereme ne demeli?
Politikayı sonradan öğrendi ama pir belledi!..
Yanlış yapıyorlar, kaynakları yanlış kullanıyorlar ama kimse ya farkında değil, ya da sesini çıkarmıyor!
ABD de bizim fıstık kaça?
Önceki gün yazdığım gibi dünyanın en büyük fıstık üreticisi Amerika. Sonra İran ve daha sonra biz…
Amerikan fıstığı bilimsel uygulamalarla yetiştiriliyor. Su sorunu yok, hiçbir sorun yok… Üretilen fıstık çıtlak, göz kamaştıracak kadar iri. ABD fiyatı, kilosu 125 TL. (fastachi.com adresinden siz de bakabilirsiniz.)
Antepfıstığı en değerlisi çünkü lezzeti fıstıkseverlerin hepsi tarfından kabul ediliyor. Fiyatı ABD de 200 lira. Neden bu kadar pahalı, bilen yok.
Boston’da fıstık satan bir İranlı dükkan sahibine sormuştum, neden bizimki pahalı diye.
“Türkiye’den fıstık ithal etmek çok zor. Karşınızda doğru dürüst bir muhatap yok. Hep aracılardan alınıyor, o da haliyle pahalı oluyor. Bu kadar lezzetli fıstığınıza sahip çıksanız, ABD pazarı çok büyük, ürününüzün yarısını burada satabilirsiniz” demişti.
İstanbul’da Levent’te bizim fıstığın kilosu 107 lira. Neden diye sorduğumda dükkan sahibi, “Biz Antep’ten fıstığı 65-70 liraya alıyoruz. Nakliyesi falan derken bize 75-80 liraya maloluyor, ağır da gittiği için ancak bu fiyata satmak gerekiyor” dedi.
Levent, belki lüks semt ama Malatya Pazarı’nda da aşağı yukarı aynı.
Sizin anlayacağınız bizim fıstık rantçıların, komisyoncuların oyuncağı olmuş. Ceplerinde bol para, piyasayı istedikleri gibi yönlendiriyorlar.
Bu durumu önlemek için önemli bir işadamını önemli bir kuruma başkan seçtik.
Ne mi oldu?
O da ortama uydu…