Benim dediğimi yap
Yetki devri, yabancıların kaleminden yönetim yazınına delegasyon adıyla geçen bir kavram. Yetki devri, bir yetkilide bulunan eni boyu tanımlanmış bir yetkinin (karar verme, belli bir işi yapma veya yapılmasını emretme gücünün) yeterliliği kanıtlanmış ve kabullenilmiş bir başka kişiye belli bir süre için vekâleten devredilmesi, “Benim yokluğumda sen yap” veya “Ben buradayım ama işim çok, sen yap,” durumu.
Nihayet dünya evine girdiler!
Uzun zamandır sosyetenin merakla beklediği bilmem kimin, mankenliğe bir üre ara veren filan fıstıkla nikâhını güzide beldemizin mümtaz büyük belde başkanı büyük bir kalabalık huzurunda kıldı. Davette birçok seçkin iş adamı ve bürokrat zarif eşleriyle sabaha kadar eğlendi. Düğünde zeytinyağı soslu kuzu file minyon servisi viski ile beraber yapıldı. Gözde sanatçılar müzik eşliğinde misafirleri eğlendirdi. Yetmiş yedi katlı pasta yenirken şampanya su gibi aktı. Düğünün maliyetinin filan feşmekân dolar olduğu söyleniyor!
Nikâh kıyma yetkisi belediye başkanına ait ise belediye başkanı ya işi kendi yapıyor veya nikâh memuruna yaptırır. Eğer evlenenler medyatik takımdan ise belediye başkanı yetkiyi devretmez kendi kullanır. Ama evlenenler sıradan insanlar ise nikâh memuru işi vekâleten sessiz sedasız bitirir.
Peki, sık sık gazetelerin insan kaynakları adı ile yayınlanan eklerinde rastladığımız ne dendiğini daha iyi anlayalım diye yanına parantez içinde bir de (empowerment) sözcüğü eklenen, tam karşılığı olmasa bile, güçlendirme ne anlama geliyor?
Aşağı yukarı bütün diğer işletmecilik ve yönetim kavramlarının olduğu gibi empowerment kavramı bize ithal bir kavram. Webster sözlüğünde belirtildiğine göre ilk kez 17. asırda kullanıldığı bilinen empowerment sözcüğünün karşılığı aslında güç vermek. Güç verme insana kendini sözde değil özde güçlü hissettirmek ve kendine güven duymasını temin etmek, bir tür doping yapmak, zayıflıklara karşı takviye etmek.
Kavram hoş duruyor. Ama bir kuruluş çalışanlarını niçin güçlendirsin? Ayakları niye baş yapsın?
Çalışanları güçsüz bırakmanın sonsuz sayıda gerekçesi olduğu halde güçlendirmenin bir kaç temel nedeni olabiliyor -
Geri dönüşümü olabilir... İlk neden olarak güçlendirilen kişilerin kuruluşa katkıda bulunması ihtimali sayılabilir. Çalışanlar kendilerini geliştirip kuruluşlarına, sosyal faaliyetlerine, kendi aile çevrelerine, yakın dostlarına ve topluma faydalı olabilir. Bu başarıldığı takdirde bir ülkenin gelişmesi için niçin insanların güçlendirilmesi gerektiği çok aşikâr.
Tepkiyi hızlandırabilir... Güçlendirmeye yol açan ikinci neden hızlı tepki verme kapasitesinin geliştirilme isteği olabilir. Hizmet sunanları cephedekiler, ateş hattındaki kişiler diye adlandırıyoruz. Özellikle hizmet endüstrisinde intikal (kavrama) ve çeviklik (hızlı hareket etmek) çok önemli. Cephede verilecek müşterinin istediği basit bir isteği, ihtiyacı, beklentiyi karşılamak için gerekli kararı organizasyon labirentinin içinde bir kaç basamak yukarı çıkarıp bir kaç basamak geri getirmek zaman kaybına yol açıyor. Kararlar anında vermediği takdirde iş kaçabiliyor. Bu nedenlerle çalışanları limitli yetki veya cesaretimize bağlı olarak sonsuz yetki ile donatabiliriz.
Nordstrom Amerika’da çok sayıda mağazaya sahip bir zincir. Bu zincir çalışanlarına işlerine yaparken yol göstersin diye bir el kitabı dağıtıyor. Hani her yerde verilen bildiğimiz, işverenin kendini çalışanların gazabından korumak için yayınladığı yap – yapma öğütleriyle gösterilen yasak dolu bir kitap değil. Bu özgün kitapta iki kural yer alıyor[i] –
Nordstrom’a Hoş geldiniz.
Sizi kuruluşumuzda görmekten mutluyuz. Birinci amacımız olağanüstü müşteri hizmeti sağlamaktır. Hem kişisel hem de profesyonel hedeflerinizi yüksek koyun. Bunları başaracağınız büyük güven duyuyoruz.
Nordstrom Kural no 1 – Her durumda aklıseliminizi kullanın. Başkaca kural yoktur. Bölüm yöneticisine, mağaza veya bölge müdürüne her zaman her soruyu rahatlıkla sorabilirsiniz.
Yeni dünyada aklıselimler işi kolaylaştırıyor. Öte yandan kimi aklı ehiller güçlendirmeyi de orasından burasından yontup kuşa çeviriyor -
İstanbul’da bir yabancı otel işletmesinin yaş değil beceriksizlik haddinden emekliye sevk edilen yabancı uyruklu müdürünün sözleri ile yaptığı gibi - “Ben, çalışanlara güç vermekten yanayım. Sadece ve sadece benim dediğimi yapsınlar. İşte size en ala güç verme.”
[i] James C. Collins and Jerry I. Porras, Built to Last – Successful Habits of Visionary Companies, New York, Harper Business, 1994. s.117.