Altı değişik adam
Aynı yerde altı adam...[i]
Sabah işe gelen kayıtsız (lakayt) kişi - “Saat daha beş olmadı mı?” Saat dolsa da gitsem.”
İsyankâr kişi - “Yapmayacağım!”
Zoraki elveren kişi - (homurdanarak) “Yapmak zorundayım!”
İşin gereği elveren kişi - “Benden bekleneni yaparım!”
Gerçekten elveren kişi - “Benden bekleneni yaparım, bir de küçük fazla adım atarım!”
Üstlenmiş veya gönül veren mezun kişi - “Yapmak istiyorum!”
Çalışanları bu değişik kalıplara nasıl sokuyoruz? Sana, “güç verdim,” demek yeterli olmuyor, ön şartları hazırlamak ve olumlu şartları sürdürmek gerekiyor.
Peter Senge’nin kitabına örnek olarak koyduğu meşhur haşlanan kurbağa[ii]örneğindeki gibi insanları da kaynar suya mı atmalıyız, yoksa kaynar suya düşünce fırlayıp kaçmasın diye ılık suya koyup, gevşetip, altında ateşi harlayıp yavaş yavaş mı haşlamalıyız?
[i] Peter Senge, The Fitfth Dimension – The Art and Practice of the Learning Organizations, New York, Doubleday, 1990.
[ii] Peter Senge, Beşinci Disiplin: Öğrenen Organizasyon Düşünüşü ve Uygulaması, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 1991, s.31. Ayrıca Robert H. Waterman, Jr., The Renewal Factor, New York, Bantam Books, 1987, s. 162 de haşlanan kurbağa örneğinin tek halkalı ve çift halkalı öğrenme modeline örnek olarak Coors Biracılık Başkanı Bill Coors tarafından verildiğini belirtir.