Savaş açtım
9 Numaranın acıklı öyküsü bana ulaştı.
“9 numara ne zaman bir fikir ileri sürülse o fikri öldürmek için elinden geleni ardına koymuyordu. Fikrin kimden geldiği, faydası var mı yok mu hiç önemli değildi. Hemen dalgasını geçiyordu. Kişileri ve düşünceleri, uygulama kararlarını açıktan açığa eleştiriyor ve beğenmediğini acımasızca söylüyordu. İntikamını şimdi almaya başlamıştı.
Kendisine de hep böyle yapılmamış mıydı? Yıllardır ortalık yerde söylenmese de öğretilmeye çalışılan organizasyon kültürü bu değil miydi?”
Savaş açma da tipik bir davranış bozukluğu. 9 numarada bu hastalığa tutulmuş. Dokuz değil de 19, 29, 39 numara olsa çoktan işi biterdi ama maalesef sorgusuz sualsiz itlaf edilmesi için çok üst katta oturuyordu.
Savaş açma davranışı, düşmanlık gösterilmesi, aldatılma, intikam alma algı ve duyguları neden oluyor. Savaş açma davranış gösterenlerin iki değişik davranışı gözleniyor - işbirliğine yanaşmama ve otoriteyi sorgulama. Bireysel veya bir çıkar grubunun bir parçası olarak çalışanlar üstlerine ve kuruluşa savaş ilan ediyor.
Bu gibi durumlar karşısında üst yönetici şu çözümleri düşünebiliyor –
Savaş açma davranış gösteren çalışanlarla olumlu etkileşime girebilirim, onlarla sık sık bir araya gelebilirim, soru sormalarına izin verebilirim, sorulara doğru ve açık seçik cevaplar verebilirim, durumunu savunmak veya haklılığını karşındakine kabul ettirmek yerine onları sabırla dinleyebilirim, kabullenebilirim, karşıdakinin duygularını ifade edeceği bir iletişim ortamını kurabilirim.
Savaş açan cengâvere acınmaz, kim önce vurursa o kazanır, göze göz, dişe diş bakışını benimser, en etkili klasik yolu uygularım – arkadaşı derhal en yüksek ağaçtan sallandırırım.
Ben olsam ne mi yapardım - İletişim ile titreşim tercihi yapmadan önce aklımı kullanırdım.