Eş vurgulu

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Her biri ayrı cins...

Bir # - “Nasıl yapıldığını anlatırsan daha iyi anlarım!”

İki # - “Bana nasıl yapıldığını gösterirsen hemen anlarım!”

Üç # - “Bana nasıl yapıldığını gösterme, anlat daha iyi anlarım!”

Dört # - “Bana ne göster, ne de anlat, ben deneme yapmadan anlamam!”

İletişimin etkin ve kaliteli hale getirilmesi için hem sözel hem de sözel olmayan kısımların eş değer vurguda dinlenmesi tekniği geliştirilmiş.

Bu teknikte söylenenin içeriği (ne söylendiği) yanında, söyleme şekli (nasıl söylendiği) bir arada ele alınıyor, sözleri dinlemenin yanında söyleyenin sözel olmayan ipuçlarını okunuyor.

İnsanların bilgiyi algılama (anlama-kavrama), işlemden geçirme ve aktarmaları sırasında başvurdukları farklı yöntemler[i] var. Dinlerken, karşıdaki kişinin "hangi bilgi kavrama çevrimini kullandığını" tespit edilebiliyor.

Bilgiyi gözleriyle kavrayanlar... İnsanların yaklaşık yarısı bilgiyi resim ve görüntüler aracılığıyla (görsel olarak) kavrıyor. Bilgiyi gözleriyle kavrayanlar görsel ağırlıklı sözcükler ve “Şimdi şekillendi, görüyorum, şimdi resmi kaptım,” gibi ifadeler kullanıyor, sadece anlatmakla kalmıyor, gösteriyorlar. Uzun anlatımlardan sıkılıyor ve dikkatlerinin dağıldığını sözel olmayan işaretlerle gösteriyorlar - saate bakıp, parmakları ve elleri ile oynuyorlar. Sözleri kesildiğinde zihinlerinde meydana gelen resim kesintiye uğradığı için asabi davranıyorlar. En kalıcı öğrenmeleri okuyarak veya talimatları izleyerek değil iş yapılışının gösterilmesinden geçiyor.

Bilgiyi kulaklarıyla kavrayanlar... Her beş kişiden biri bilgiyi ses ve tonlarını dinleyerek kavrıyor. Bilgiyi kulaklarıyla dinleyerek kavrayanlar dinleme ağırlıklı sözcükler ve “Bana doğru geldi, şimdi uyum sağladım,” gibi ifadeler kullanıyorlar. Bilgiyi konuşarak kavrıyorlar - çoğunlukla kendi kendilerine konuşup, içlerinden sessiz diyalog kuruyor ve bazen dudaklarını içlerinden okuyormuş gibi oynatıyorlar. Çevreden gelen sesler dikkatlerini dağıtıyor. En iyi öğrenmeleri "ne yapılması gerektiği anlatıldığı" zaman sağlanıyor.

Bilgiyi dokunarak ve duyularla kavrayanlar... İnsanların yaklaşık üçte biri bilgiyi dokunarak ve duyular aracılığıyla kavrıyor. Bilgiyi dokunarak ve duyuları aracılığıyla kavrayanlar dokunma ve duygu ağırlıklı sözcükler ve “Bana doğru değilmiş gibi geldi, bir sorun hissettim, bu durumda sezgilerime başvurdum, düşüncelerimi bu fikir etrafında kurdum,” gibi ifadeler kullanıyorlar. Durumları diğer kişilere nazaran daha farklı yollardan analiz ediyorlar. Çoğunlukla duyu veya sezgileriyle tepki gösteriyorlar.  Bilgiyi daha yavaş ve sezgisel olarak kavrıyor - daha yavaş konuşuyor, bir durumu açıklamaları daha uzun zaman alıyor. En iyi öğrenmeleri iş bizzat yaptırılarak sağlanıyor.

Denedikten sonra görüyorum ki karşı tarafın bilgi kavrama çevrimlerini isabetle tahmin edebilirsen karşı tarafa derdini anlatma – karşının anlaması sorunlarını aşabiliyorsun.



[i] Ibid, s.6-7

Eş vurgulu