Sarımsak mucizesi

Sayın okuyucularımız bu hafta sizlere sarımsak mucizesinden bahsedeceğim.

Kullanımı insanlık tarihi kadar eski, belki de en tanınmış ve en çok kullanılan baharat olan sarımsak günümüzde farklı ürünleriyle çok yönlü bir ingredient (katkı maddesi) olarak dünya ve ülkemiz mutfağında (tüm ya da ezilmiş halde) geniş bir kullanım alanına sahiptir.

—  Anavatanı Orta ve Batı Asya’dır.

Sarımsak 200 den fazla kimyasal bileşik içermekte olup bunların en önemlilerinden bazıları kükürt ihtiva eden bileşiklerden (alicin, alliin ve ajoene) oluşan uçucu yağlar ve enzimler, karbonhidratlar, mineraller, aminoasitler, A, B1, B2, Niasin ve C vitaminidir.

 Keskin kokusunu veren allil sülfit, kükürtlü ve eterli yağlardan oluşmuştur

    Sarımsak, tıbbi özellikleri binlerce yıldır bilinen bir bitkidir. Orta Çağda bilhassa salgın hastalıklar (kolera, veba) ile mücadelede kullanılmıştır. Bu dönemde hekimler, bulaşıcı hastalıklardan korunmak için, yüzlerine taktıkları maskeyi sarımsak usaresi ile ıslatırlardı.

Herodot’a göre Mısırlılar piramitlerin yapımında çalıştırdıkları işçilere

Güç kazandırmak için, her öğün sarımsak, soğan ve turp yedirirlerdi.

Rus askerlerine İkinci Dünya Savaşı sırasında, yara enfeksiyonlarını önlemek için yaralarının üzerine ezilmiş sarımsak konulmuştur ve Afrika’da da amipli dizanteri tedavisinde kullanılmıştır.

Orta çağda fransadaki veba salgınında vebadan ölen cenazeler mahkûmlara kaldırtıldı .onların vebaya yakalanmadığı görüldü.

O dönemde zenginler tarçınlı, karanfilli şarap içer, fakirler ve mahkûmlar sarımsaklı şarap içerlerdi.

—  Genellikle iştah açıcı, lezzet verici ve koruyucu özellikleri nedeniyle kullanılan sarımsak, ülkemizde çemen, pastırma ve sucuk üretiminde, yoğurtlu ve yumurtalı yiyeceklerde, et ve sebze yemeklerinde, sos, turşu, çorba ve birçok yöresel ürünün üretiminde yaygın bir tüketime sahiptir.

Tarih boyunca hastalıklar içerisinde en yaygın olarak sarımsak tedavisi uygulananlar; arteriosklerosis, felç, kanser, immun rahatsızlıklar, katarakt oluşumu gibi yaşlılıkla ilgili olan kronik hastalıklar, patojenik enfeksiyonlar, kalp hastalıkları ve tümörlerdir.