Covid 19
Evrensel olarak zor günlerden geçiyoruz. Çin’ de görünen bulaşıcı ve öldürücü özelliğe sahip Covid 19 virüsü Avrupa’ dan Asya’ ya Orta Doğu’ dan Amerika’ ya hızlı bir yayılma göstermiş ve tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Ülkemizde de 11 Mart 2020 tarihinde görülen ilk Covid 19 tanısından bu yana ulusal olarak önlemler alınmaktadır. Ülkemizde Covid 19 virüsünden dolayı vefat eden yurttaşlarımıza rahmet yakınlarına sabır diliyorum. Tedavi altında bulunan vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Yine bu süreçte canla başla çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza içtenlikle teşekkür ediyor, onlara karşı yapılan tüm saldırıları kınıyorum.
Ülkemizde her geçen gün tanı ve ölüm sayısı hızla artmakta, tüm çağrılara rağmen gerekli önlemler tam anlamıyla alınmamaktadır. Siyasi iktidar tarafından alınan tedbirler yeterli düzeyde olmadığı gibi yurttaşların ekonomik sorunlarına da çözüm üretmemektedir.
Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan tedbirler kapsamında diğer ilgili bakanlıklarca temel gıda ve sağlık sektörü dışında çoğu sektörün hizmeti geçici olarak durdurulmuş, kamu hizmetlerinin büyük bölümü de esnek çalışma şeklinde çalışmaya başlamıştır. Bu süreçten dolayı işten çıkarılan işçiler olduğu gibi ücretsiz izne çıkarılan işçiler de bulunmaktadır. Yine günlük kazancı ile geçimini sağlayan yurttaşlarımızın sayısı da ciddi derecede fazladır. Bu süreçten dolayı günlerdir dükkânı kapalı olan ancak kira, elektrik, su, doğalgaz, internet ücreti ve bağ kur primi ödeyen milyonlarca esnafımız bulunmaktadır. Yine işçi çalıştıran işveren de işçi ücreti ödediği gibi işçilerin sigorta primlerini de ödemektedir. Bu insanların tümü iş yapmadan, kazanç elde etmeden bu giderleri karşılamak zorunda kalmaktadır.
Türkiye’de hem 1961 Anayasası hem de 1982 Anayasalarıyla sosyal devlet ilkesini tanımıştır. Dolayısıyla Türkiye bir sosyal devlettir. Anayasanın pek çok maddesinde sosyal devlet ilkesine atıf yapan düzenlemeler bulunmaktadır. Sosyal devler; devlettin vatandaşlarının toplumsal ve ekonomik varlıklarını iyileştirmek için önemli roller üstenerek bu yolda vatandaşlarına olanaklar sunmasıdır. Devlet, olağan ve olağanüstü zamanlarda halkın sosyal ve ekonomik seviyesini gerekli düzeyde tutmakla yükümlüdür. Yaklaşık 25 gündür ülkemiz zor günlerden geçmekte, yurttaşlarımız büyük endişe duymaktadır. Devlet idaresi tarafından borç öteleme ya da kredi imkânı sağlamaktan ziyade halka doğrudan maddi yardımda bulunulmalı ve elektrik, su, doğalgaz faturalarının hiç alınmaması, bu süreçte kapanan iş yerlerine kira yardımı yapılması, bağ kur ve sgk primlerinin geçici süreyle alınmaması ve vergiden muafiyet yapılması tedbirleri ivedilikle alınmalıdır. Devletimiz sosyal devlet ilkesine uyarak, halkın içinde bulunduğu bu zor süreçte ekonomik olarak da tedbirleri somutlaştırmalı ve yurttaşların sorunlarına çözüm bulmalıdır.
Önce sağlık, önce can diyoruz ancak insanların evde kalabilmeleri için ekonomik özgürlüklerinin bulunması şarttır. Borç ötelemekten kredi imkânı tanımaktan ziyade sosyal devletin gereği olarak yurttaşların çalışmak zorunda olmadığı, işe gitmek zorunda olmadığı ortam oluşturularak evde kalmaları sağlanmalıdır. Aksi halde ne bu salgınla ne de ekonomik etkileri ile baş edebiliriz!