Arabın Gölü...

YAYINLAMA: 15 Ağustos 2021 / 18.09 | GÜNCELLEME: 15 Ağustos 2021 / 18.09

Bugün, Tomarza’nın eski yiyeceklerine ara verdim, bu haftaki keşif deneyimimi aktardım.

40 seneyi aşkın süredir giderek artan zaman dilimiyle Arsuz'ta oturuyorum. Hep duyarım Amanoslar’ın içerisinde Arabın Gölü diye bir yer varmış, ama o yola ancak traktörle gidilebilirmiş. Hiçbir zaman cesaret edemedim. Traktörü nereden bulacağız? Ayrıca, ben traktörde oturamam zaten.

Geçen gün sitemizin müdürü Eyüp Bey'e dedim ki, "Asfalt yolun sonuna kadar gitsek, sonrasında bu Arabın Gölü’ne yürüsek olur mu? Müdür Bey, "Aaa evet yürüyebiliriz" dedi. Gitmeye karar verdim, bir de whatsapp gurubu kurdum, toplam 7 kişi, rehberimiz de müdür bey oldu çıktık yola. Müdür bey dedi ki: "Ayfer Hanım, çok dik yokuş çıkmak zorundayız, bir arkadaşım pikabını verecek, onunla gidelim, olur mu?" Derhal kabul ettim. Amanoslar’a tırmanmaya geçmeden son yerde arabalarımızı bıraktık ve pikaba bindik. Pikabın arkasına binerken müdür bey bir sandalye getirdi ve yerden 1 metre yüksek olan araca ancak öyle çıkabildik. Müthiş bir deneyimdi ve ben sanırım kamyonet türü bir araca en son 60 sene önce bindiğimi algıladım.

Amanoslar’a tırmanmaya başladık, ama nasıl manzaralar... nefesim kesiliyor... Öfff... Deniz manzarası ayrı, orman manzarası ayrı... Rüyada filan olduğumu düşünüyorum bazan... Fotoğraf çekemiyorum, araç müthiş sarsılıyor, ayakta durabilmek için bile kamyonetin kenarlarından tutunuyorum. Fotoğrafları beynimde biriktirmeye çalışıyorum. Yol daracık, kaya kesilerek yapıldığı için, araç kesilmiş küçük kaya parçalarının üzerinden geçiyor. Tekerlekler kesilmesin, teker patlamasın diye dua ediyorum. Daracık yolda, bir iki viraj dönüyor, yüreğim ağzımda... Müdür bey, müthiş usta bir şoför, maşallah ona...

Kamyonetin arkasında ayakta gitmek dezavantaj gibi görünse de aslında manzarayı tam ekran seyredebilmek için müthiş bir imkan... Zaten, geçtiğimiz yolun berbat olduğunu da tam ekran izleyebildiğim için az da olsa endişe ediyorum ya...

Neyse, yolun hafif genişlediği bir yerde araç durdu. Araca çıkmak için kullandığımız sandalyeyi beraber getirmiştik, o sandalyeyi aşağı koyup indik araçtan. Tam tahmin ettiğim gibi, yolun açılması sırasında etrafa dağılan küçük kayalar, ayağımdaki ayakkabı esaslı olmasa batacak, o kadar keskin...

Müdür beye diyorum ki: "Arabın Gölü tam olarak nerede?", "Az ilerde" diyor... Ben, yerli insanların az ileride demesinin en az 1 kilometre mesafe olduğu iyi bilirim, neyse... Yürüyoruz. Bazı yerlerde dağdan tutunup, elele tutuşup kendimizi güvene alıyoruz. Ekipte bir kişiden başka şikayet eden yok. Biraz korkuyorlar ama, mutlular... "Ah iyi ki geldik" diyorlar. Eeee ne de olsa hava da deniz kenarı kadar sıcak ve rutubetli değil.

Kısa süre önce şiddetli yağmur yağdığı için belli heyelan da olmuş. Yol daha da bozulmuş... Biz muhteşem engebeli yoldan Arabın Gölü denilen yere varıyoruz. Bu arada yolda kalın mavi plastik borular görüyoruz. Konacık Köyü’nün suyu Arabın Gölü’nden veriliyormuş. O mavi borular kaynaktan alınan suyu doğal cazibe ile aşağıya indiriyormuş.

Biz, Arabın Gölü’nü yukardan görüyoruz. Aşağı inmek mümkünmüş ve insanlar haftasonu oraya yüzmeye geliyorlarmış. Arabın Gölü denilen yerde üç göl var aslında, yüzülen gölden su alınmıyor. Bizim üzerimizde bir göl daha varmış asıl oradan geliyormuş su...

Aslında su, zaman içerisinde bazalt kayaları oymuş ve kendine ilginç göller yaratmış. Müdür Bey, su kaynağından elimdeki şişeyi de doldurdu, öyle buz gibi soğuk değildi. Ayrıca, tadını da çok beğenmedim, sanırım kireç oranı yüksek bir su...

Göl etrafında öyle, aman aman bir manzarası yok orada doğanın... Ama bazalt kayanın üzerinde yeşeren bitki veya benim tanımadığım yosunlar var, çok ilginç.

Bu yazı benim Facebook paylaşımımdan evrildi... Fotoğrafları koyunca arkadaşlarım: “Aaa göl nerede?” gibi laflar ettiler. Ayol, öyle etrafı çim bir yeşillik ve dümdüz göl yok orada... Amanoslar’dan denize inen kuvvetli bir kaynak Arabın Gölü... Dediğim gibi kuvvetli su zaman içinde kayaları oyarak sifon ve kendisine hazne teşkil edecek derin oyuklar yaratmış, olay bu...

Etrafa güzelce baktıktan sonra dönüşe geçtik. Kumanya olarak zeytin böreği yapmıştım. İçimizde sadece Türker'in sırt çantası olduğu için, börekleri ve suyumuzu o çantaya yükledik. İstedim ki o zeytin böreklerini şöyle güzel bir çay eşliğinde yiyelim. Aklıma Kiraz geldi, telefon ettim, uygun değillerdi. Zaten Kiraz, sadece kahvaltı veren bir yer ve belli saatte ertesi güne hazırlanmak için kapanıyor. Aklıma yeni tanıştığım Little Heaven geldi. Oraya telefon ettim. Cafer Bey, pek kibar, kabul etti. Arsuz-Konacık yoluna indikten sonra biraz problemli de olsa bulduk. Köse Bey'in konağı bana Fatma tarafından defalarca anlatıldığı için, Little Heaven'ın aslında eski bir konağın pansiyon haline getirilmişi olduğunu anlayınca hemen hatırladım.

Cafer Bey'in eşi çay demlemişti. Türker, böreklerden birisini yediği için geriye kalan 7 böreği 9 kişi paylaşmak zorunda kaldık, vallahi yetti... Yalnız, kocacığım kibarlık edip yemedi... O şekilde bir kısmına yarım, bir kısmına bütün bir börek düştü.

Little Heaven, Amanoslar’ın eteğinde, bahçesinden dere geçen, gayet güzel düzenlenmiş 12 odalı bir pansiyon. Henüz işletmeye açılmış, ya da açılacak. Cafer Bey, kendisini yetiştirmiş bir restaratör aslında. Horasan harcı benzeri, kendir yaparaklarını da kullanarak yaptığı bir harç ile İngiltere'de eski binaları onarıyor. Orada kazandığı bütün parayı köyüne yatırmış. Ancak, halen İngiltere'de çalışıyor, işini hem çok seviyor, hem de para kazanıyor. O nedenle, Little Heaven'a aklı başında bir işletmeci veya kiracı arıyor. Dilerim, aklı başında, doğayı seven ve koruyan birilerini bulur...

Fırsatım, daha doğrusu imkanım olursa Amanoslar’da gezmeye devam edeceğim.

 

 

 

 

Arabın gölü böyle bir yer… Suyun bazalt kayayı oyduğu derin oyuk…
Arabın Gölü böyle bir yer… Suyun bazalt kayayı oyduğu derin oyuk…

 

Arabın gölünden başka bir manzara
Arabın Gölü’nden başka bir manzara

 

Burası yol üzerindeki bir sulama göleti. Arkadaşlarım Arabın gölünün böyle bir yer olmasını beklediler.
Burası yol üzerindeki bir sulama göleti. Arkadaşlarım Arabın Gölü’nün böyle bir yer olmasını beklediler.

 

 Kayaların üzerindeki bitkiler 
Kayaların üzerindeki bitkiler

 

 O kötü yolda işte böyle şahane manzaralar vardı. 
O kötü yolda işte böyle şahane manzaralar vardı.

 

 Sitemizin Müdürü Eyüp Bey, suyu tadabilmem için şişeyi kaynaktan doldurdu. Fotoğrafta belli değil ama Eyüp Bey’in arkasında bent var, orada da bir gölcük var aslında, su kaynağı orası… 
Sitemizin Müdürü Eyüp Bey, suyu tadabilmem için şişeyi kaynaktan doldurdu.Fotoğraftabelli
değil ama Eyüp Bey’in arkasında bent var, orada da bir gölcük var aslında, su kaynağı orası…

 

Türker, hepimize yardım etti.  
Türker, hepimize yardım etti.

 

 Zeytin ağaçları, kızılçam ormanı ve deniz… 
Zeytin ağaçları, kızılçam ormanı ve deniz…

Arabın Gölü...