Gaziantep’in olimpik güreşçisi: Bilal Tabur
Gaziantep’in OLİMPİK SPORCULARI (Yani Olimpiyatlara katılmış, Olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil etmiş sporcular) çok az. Bildiğimiz kadarıyla;
- Muharrem Dalkılıç: 1964 ve 1968 yıllarında 2 Olimpiyatta Türkiye’yi Atletizmde temsil etti. Balkan Şampiyonu. 1964’te Yılın sporcusu seçildi. Atletizm Federasyon Başkanlığı yaptı.
- Derya Büyükuncu: 6 kez Olimpiyatta Türkiye’yi yüzme dalında temsil etti. Dünyada 6 Olimpiyata katılan 3-4 sporcudan birisi. Babası Gaziantepli Büyükuncu ailesinden.
- Göksu Göktaş Şanlı: 2012 Yılında Londra’da Jimnastikte Türkiye’yi temsil etti. Türkiye’yi jimnastikte Olimpiyatta temsil eden ilk Kadın Jimnastikçi oldu. Avrupa Gümüş Madalyalısı.
- BİLAL TABUR: 1976’da MONREAL OLİMPİYATLARINA katıldı. Ve ülkemizi Greko-Romen Güreşte Olimpiyatlarda temsil etti. Dünya Şampiyonası Gümüş Madalyalısı. Avrupa Bronz madalyası var.
- Fatih Bakır: 2000 Sidney Olimpiyatlarında Türkiye’yi temsil etti.
2001’de İstanbul’da Avrupa ikincisi oldu. 2001 Tokyo Dünya Üniversite şampiyonluğu
Bu yazımızın konusu da Gaziantepli Güreşçi Bilal Tabur.
1949 yılında Gaziantep’te doğdu.
Bilal Tabur, mindere adım attığı günden, faal sporculuğunu bırakana kadar Türk güreşinin başarılıları arasında yer aldı. Grekoromen’de 52 kiloda güreşirken, 1 kez dünya ikinciliği ve 1 kez de Avrupa üçüncülüğü elde etti.
Türkiye güreşte fırtına gibi estiği 1948-1968 yıllarından sonra bir duraksama dönemine girdi. 1968 Meksika Olimpiyatlarında Ahmet Ayık ve Mahmut Atalay’ın Şampiyonluğundan sonra 1992 Barselona Olimpiyatlarındaki M.Akif Pirim’in Olimpiyat Şampiyonluğuna (Ki bu güreşçinin ve 2 Olimpiyat Şampiyonu Hamza Yerlikaya’nın hocası da Bilal Tabur’du) kadar Güreşte Olimpiyat Şampiyonu çıkaramamıştık.
Bu dönemde münferit başarılar olmuştu. Bunlardan biri de 52 KG. Greko-Romen Türkiye Şampiyonu Bilal Taburdu.
Bu dönemde Doğu Bloku ülkeleri (Başta SSCB. Olmak üzere, Doğu Almanya, Bulgaristan, Polonya, Romanya v.s.) biraz da o zamanki Doping kontrolünün yetersiz olması nedeniyle kullandıkları belki bugün doping sayılacak bazı Vitaminlerle fırtına gibi esiyor ve tüm madalyaları topluyorlardı. Bu sürede ancak bazı Türk Güreşçileri teknikleriyle madalyalar almışlardı. (Vehbi Akdağ, 1972 Olimpiyatta Gümüş, 1974 Dünya 3.lüğü ve 1973 Avrupa 3. Lüğü, Fevzi Şeker: 1990 Avrupa Şampiyonluğu, Salih Bora: 1977,81 ve 82 de Dünya Şampiyonalarında 3 Gümüş Madalya, yine Bilal Tabur da 1975.te Minsk’te DÜNYA İKİNCİSİ, GÜMÜŞ MADALYA ve 1975’te LUDVİGSHAFEN’de AVRUPA ÜÇÜNCÜSÜ olduğu gibi)
İşte bu Türkiye’nin güreşte duraksama döneminde o gün için SSCB’nde MİNSK kentindeki Dünya Şampiyonasına katılan Türk güreşçileri hiçbir madalya alamıyorlar. Tek Madalya Dünya İkincisi olan ve GÜMÜŞ Madalya kazanan Bilal Tabur’dan geliyor.
Ve tüm Güreş kafilesi Türkiye’ye bir tek BİLAL TABUR’un GÜMÜŞ Madalyası ile dönüyor. O zaman Türkiye’nin yüzünü ağartan bir tek GÜMÜŞ MADALYA’nın sahibi Gaziantepli BİLAL TABUR oluyor.
Yine ertesi yıl 1975’te yine Bilal Tabur Grekoromen stilde 52 kiloda BRONZ Madalya kazanıyor.
Bilal Tabur ayrıca 1976 yılında MONTREAL OLİMPİYATLARINDA Türkiye’yi 52 KG. Greko-Romen stilde Türkiye’yi temsil ediyor.
Böyle başarılı Olimpik bir güreşçi.
Bilal Tabur, Güreşçiliği bıraktıktan sonra antrenör olarak Milli Takıma hizmet etti. Ve Hamza Yerlikaya, M. Akif Pirim gibi birçok Olimpiyat Şampiyonları, ŞEREF EROĞLU gibi DÜNYA ŞAMPİYONLARI yetiştirdi
Şimdi bizim olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil etmiş dünya dereceleri elde etmiş şu an 4 sporcumuz varken, bunların isimlerinin spor tesislerine verilmek suretiyle hem onlara hakettikleri şekilde onurlandırmamız ve hem de gençleri bu sporlara özendirmemiz gerekiyor. Etkili ve yetkililere duyurulur.