Saçları okşanmamış çocuklar…

YAYINLAMA: 02 Kasım 2021 / 14.12 | GÜNCELLEME: 03 Kasım 2021 / 01.17

Saçları okşanmamış çocukların ve çocukları okumayan bir toplumun suçluları arasında korkunç bir ilinti vardır. Her ikisi de zevahirde aynı kapıya açılsa da kırıp döktükleri hep başka hayatların mutluluğudur.

Çok az çocuk bulunduğu hayatın kötü şartlarından kendini soyutlayarak bir varlık gösterebiliyor. Bunun nedenini size açıklayamam, çünkü bazı şeyler vehbidir ve bu cevabın muhattabı da tanrı. Söz konusu tanrının kötüleri iyilerden ayırması için de herkesin ölmesini de bekleyemeyiz. Bir gün herkesin öleceği gerçeğini de ihmal ederek, tefekkür edersek evet kötülük büyüyerek belki de bir salgın haline gelecek.

Sevginin iyileştirilebilir özelliğin yadsınamaz bir gerçek olduğu gibi, bazı insanların ve hastalıklı fikirlerinin rehabilite edilebilir bir taraflarının da olmadığını göreceğiz. Korkarım ama saçları okşanmamış çocuklar ve çocukları okumayan bir toplumun içinde süresiz bir karantinayı yaşıyoruz. Bu durumu değiştiremiyor ve sadece bu durumdan kendimizi korumaya çalışıyoruz. Hiçbir çocuk evlat olmayı seçmiyor ta ki biri baba ve anne olmak isteyene kadar. Takdir edersiniz ki bir anne ve babanın rahvani istekleri olduğu için de asıl suçlunun kim olduğunu da bulamıyoruz. Çünkü bir süre sonra saçları okşanmamış bu çocuklar da anne ve baba oluyor.

Sosyal tabanda ahlaksızlık temelli bir soykırım yapmak için toplumu zehirlemeniz gerekiyor. Bu da çocukları sevgisiz büyütmekle mümkün. Sadece kalpte yarattığınız travmalar kalıcı izler bırakan yaralara dönüşüyor. Ve o çocuklar o yaraların bedelini bir gün ödetiyor. Yani demem o ki gerçekten bir çocuk sahibi olmak istiyorsanız, baba olmayı değil, önce bir kadını çok sevin.

Saçları okşanmamış çocuklar…