YAĞMUR YERE DÜŞÜNCE

Birçok mutluluk, sevinç ve heyecanın başlamasıdır, yağmurun yere düşmesi…

Çocuk sevinir, göklerden su geliyor diye,

Gençler mutlu olur, sevdiği aklına geliyor diye,

Yaşlılar tebessüm eder, yer yurt temizleniyor diye,

Çiftçi sevinir, bereketli bir yıl geliyor diye…

Yağmur bitince herkes için hayat normale döner ama çiftçi harmana kadar sevinmeye devam eder. Çünkü biliyor ki; ürünleri bereketli olacak, bol kazanç sağlayacak, oğlunu evlendirecek, kızını gelin edecek, borcunu ödeyecek, tohumunu, gübresini, mazotunu alacak.

Bu sevinç, heyecan ürün tarladan çıkıp pazara gittiğinde; bir yıl boyunca verdiği emek, akıttığı ter, yorgunluğunun bir işe yaramadığını fark ediyor. Ve hayaller hüsran.

Yaşadığımız bölgeyi ele aldığımızda şehrimize tescillenmiş, başka hiçbir yerde bu lezzette yetişmeyen, büyütmesi meşakkatli, neredeyse bir evlat misali uzun yıllar emek verilmesi gerekilen Antep Fıstığından bahsedelim.

Ortalama bir Antep fıstığı ağacı ilk ürününü dikildikten sonra yaklaşık 15. Yılında veriyor. On beş yıl boyunca köylü hemşerilerimiz bu araziyi yılda en az 8 defa sürümünü yapmakta, en az iki defa dip çapasını yapmakta, bir defa gübresini atmakta, budamakta, aşılamakta ve en acısı evladı dahi hastalandığında almakta zorlanacağı derecede pahalı ismini dahi telaffuz edemediği pahalı ilaçlar ile de yılda üç defa ilaçlamakta.. Tarlanın içinde yorgunluğunu da hobi olarak kabul edelim.

On beş yılın sonunda heyecanla ilk ürününü toplayan çiftçi pazara geldiğinde bir kilo boz fıstığın bir litre mazot veya on kilo gübre etmediğini görünce; oğlunu evlendirmeyi de, kızını gelin etmeyi de bir tarafa bırakıp eski borçlarını ödemek için bankaya kredi kullanmaya koşuyor. Tabi bankacıya da üç beş kilo fıstık hediye etmeyi de unutmuyor.

Geçenlerde şehrimizi temsil eden vekillerden bir tanesi fıstık hırsızlarına karşı drone yöntemi ile tarlalarda denetim yapılmasını valilik ile paylaşmış ve çiftçilere bunu duyurmuştur.

Sayın vekilimize teşekkür etmemek bir hadsizlik olur ama keşke; drone denetimi yapmanın yanında, stokçu denetimi, taban fiyat denetimi, pazar denetimi, girdi maliyetlerinin düşürülmesine yönelik çalışma, destek, teşvikler verilse de milletin efendisi olan çiftçinin emeği zayi olmasa, yüzünün gülmesini önermemekte duyarsızlık olur…