ÜNİVERSİTE NE ANLAMA GELİYOR?

YAYINLAMA: 06 Şubat 2024 / 00.00 | GÜNCELLEME: 05 Şubat 2024 / 16.46

Prof. Dr. Recep Yumrutaş’ın, ısı transferi ve güneş enerjisi uzmanlık alanı. Üniversitede rektör yardımcısı olduktan sonra, üniversitenin yılda 150 Milyon TL elektrik faturası ödediğini görünce, “Biz mühendisiz, bunun dersini de aldık, yapmasını da biliyoruz, neden kendi elektriğimizi üretmeyelim?” demiş ve kolları sıvamış. Rektör ve diğer rektör yardımcısı da destek olunca, mümkün olan en kısa süre içerisinde kendi ihtiyaçlarından 10 milyon kWsa daha fazla enerji üretecek bir tesisi devreye sokmuşlar. Haberini de yazdım, detayları orada var.

6 Şubat depreminin yıldönümü, moralim gayet bozuk. Sevdiğim, böyle bir ayrılışı hayalimden geçirmediğim arkadaşlarım öldüler. Ben, deprem sırasında yok kelimesinin ne anlama geldiğini öğrendim. Evim çökmediği için çadırda veya konteynerde yaşamak zorunda kalmadım. Ama çoğunluğun evleri başlarına çöktü, çok perişan oldular, halen de perişanlıkları sürüyor. Geçen süre içerisinde çamurda, delik deşik yollarda, içerisi asbest ve bilemediğim kimyasallarla dolu atmosfer içerisinde yaşamak zorunda kaldık. Daha önceleri, taze, güzel sebzeleri herkesten daha ucuza alırken, depremden sonra soluk, pörsümüş sebzeleri herkesten pahalı almak zorunda kaldık. Hatay’da deprem bitmedi, bitmeyecek de…

Bu kadar olumsuzluğun içerisinde Recep Yumrutaş’ın mühendis olarak öğrendiklerini uygulamaya geçmesi, moralimin düzelmesine neden oldu. Demek ki hala ümit var, karamsar olmamalıyım. Universite evren demek, üniversite kelimesi oradan geliyor, evren sitesi gibi bir anlam yükleyebiliriz. İngilizce karşılığı ise bir gurup insanın bir işi yaparken tek gövdede toplanması şeklinde anlatılmış. Recep Yumrutaş, tam da bunu yapmış işte… öğrendiklerini bir gurup insanla tek gövdede üretip, hayata geçirmiş.

Günümüz Türkiyesi’nde bilimin hiç değeri yoktur. Bunca çöken bina, bozulan yollar ve daha niceleri de bunun kanıtıdır. Deprem bölgesinde halen çok inşaat yapılıyor, ne denetim var ne de doğru yapılıp yapılmadığını kontrol eden bir mekanizma… Gözlüyorum, gözümün önünde yapılıyor yazdıklarım. Recep Yumrutaş’ın çıkıp “bilimsel yaparsak, doğru yaparız” demesini işte bu nedenle çok önemli buluyorum.

Gaziantep Üniversitesi, 1973 yılında açılan ODTÜ Gaziantep Kampüsü’nün üzerine kurulmuştur. O yıllarda milletvekili olan Dr. Lütfi Söylemez’in ve diğerlerinin büyük çabaları vardır, açılışın altında. 1973-1988 yılları arasında İngilizce eğitim yapan, mükemmel teknik bir üniversitesidir ODTÜ Gaziantep Kampüsü. 1988 yılında Gaziantep Üniversitesi’ne evrilişinde gazetemizin de büyük rolü vardır.

Üniversiteyi neden çok istedik biliyor musunuz? Tıp Fakültesi için. Oysa, benim eşim de dahil olmak üzere, hocalar: “Yanlış yapıyorsunuz, burası Teknik üniversite olarak kalsın, içerisinde tıp fakültesi olan yeni bir üniversite kurulsun” dediler, dinlemedik. Ve ne kadar yanlış yaptık, şimdi çok daha iyi anlıyorum. Kurulduktan sonra, tıp fakültesini teşrif etmek için bizzat kendim, kapı kapı para dilendim biliyor musunuz? Sağ olsun, hemşerilerimiz geri çevirmedirler, müteşekkirim. Bir iş adamı, o dönem için, aynı anda birden fazla kan tahlili yapan bir laboratuvar makinesi bile almıştı.

6 Şubat 2023 günü deprem olduğunda, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi durmadı, görevine devam etti. Oysa şehirde gaz kesilmişti, büyük kesimde elektrik de yoktu. Hatay’da ise Gazi Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde yatan tüm hastalar elektrik ve gaz kesintisi sebebiyle öldüler. Oysa, hastane binası çökmemişti. Gaziantep Üniversitesi’nde Rektör Yardımcısı Recep Yumrutaş ODTÜ Gaziantep Kampüsü mezunu bir makine mühendisiydi. Duruma el koydu. Elektriği kestirmedi, doğal gazı da kestirmedi, gazın basıncını göreceli olarak düşürüp, hastane binasına verilmesini kontrol etti.

Tıp Fakültesi hastanesinde gaz kesilmedi, elektrik de kesilmedi…. Ama…Bu arada Gaziantep Üniversitesi binaları sağlam diye 12 bin Antepli kampüse akın etti. Yumrutaş, onları uygun bir binaya aldı… Problem bitmedi… Hastalara ve depremzedelere hiç olmazsa sıcak çorba çıkarmak gerek. Nasıl olacak, mutfakta gaz yok ki. Binlerce kişiye yemek çorba pişecek, dışarıda odun ateşinde pişirelim demek olmaz. Doğalgaz ocaklarını tüplüye çevirmek gerek ve tabii tüp bulmak gerek. Recep Yumrutaş mühendis, hepsini yapmış vallahi. 12 bin insana üç öğün sıcak çorba, su ve hatta çay vermiş.

Kısaca, tıp fakültesi olması iyi de onu ayakta tutacak, işlemesini sağlayacak sağlam eğitim almış mühendis gerek, onu demek istedim.

Prof. Dr. Recep Yumrutaş, size bilimselliği uyguladığınız ve o nedenle de umudumun yeşermesine neden olduğunuz için teşekkür ederim.

ÜNİVERSİTE NE ANLAMA GELİYOR?
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *