31 Mart seçimlerinde kanuna aykırı sandık kurulu görevlendirmesi yapıldığı gerekçesiyle 17 kişi hakkında başlatılan soruşturmada "takipsizlik" kararı verildi.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, iptal edilen 31 Mart yerel seçimlerinde kanuna aykırı sandık kurulu görevlendirmesi yapıldığı gerekçesiyle 10'u ilçe seçim kurulu müdürü olmak üzere 17 kişi hakkında başlattığı soruşturmayı tamamladı. Soruşturma kapsamında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 10'u ilçe seçim kurulu olan müdürler ile 7'si sandık kurulu üyesi olan şüpheliler hakkında, "Kovuşturma yapılmasına yer olmadığını" belirterek, takipsizlik kararı verdi.
Başsavcılık, takipsizlik kararında "Kanuna aykırı görevlendirme yapılan sandıklar bünyesinde gerçekleşen işlemlerde, seçim sonucunu etkileyecek ölçüde usulsüzlük bulunmadığına" yer verdi. Kararda, Yüksek Seçim Kurulu'nun 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimleri 6 Mayıs 2019 tarihli kararıyla yenilediği hatırlatıldı.
"11 sandıkta kanuna aykırı görevlendirme yapıldı"
Gerekli evrakların ilçe seçim kurullarından temin edildiği ifade edilen kararda, "Ataşehir ilçesinde 21, Çekmeköy ilçesinde 47, Kadıköy ilçesinde 5, Kartal ilçesinde 1, Maltepe ilçesinde 7, Pendik ilçesinde 1, Sancaktepe ilçesinde 6, Sultanbeyli ilçesinde 12, Tuzla ilçesinde 4, Ümraniye ilçesinde 3 ve Üsküdar ilçesinde de 11 sandıkta kanuna aykırı görevlendirme yapıldığı" belirtildi.
31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline neden olan hukuka aykırı eylemlerin soruşturmaya konu edildiği belirtilen takipsizlik kararında, "Cumhuriyet Başsavcılığımız yetki alanında kurulu olup kanuna aykırı görevlendirme yapılan sandık sayısının genel sandık sayısına oranının düşüklüğü, kanuna aykırı görevlendirme yapılan sandıklar bünyesinde gerçekleşen işlemlerde seçim sonucunu etkileyecek ölçüde usulsüzlük bulunmaması, kanuna aykırı görevlendirilen kişilerin şüpheliler ile herhangi bir bağının olduğuna dair somut bir tespitin yokluğu, mülki amirliklerce gönderilen personel listelerinin ihtiyacı karşılamaması, şüphelilerin suç kastıyla hareket ettiklerine dair kamu davası açılmasını gerektirecek yeterlilikte delil bulunmadığı anlaşılmıştır" denildi. Bianet
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, iptal edilen 31 Mart yerel seçimlerinde kanuna aykırı sandık kurulu görevlendirmesi yapıldığı gerekçesiyle 10'u ilçe seçim kurulu müdürü olmak üzere 17 kişi hakkında başlattığı soruşturmayı tamamladı. Soruşturma kapsamında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 10'u ilçe seçim kurulu olan müdürler ile 7'si sandık kurulu üyesi olan şüpheliler hakkında, "Kovuşturma yapılmasına yer olmadığını" belirterek, takipsizlik kararı verdi.
Başsavcılık, takipsizlik kararında "Kanuna aykırı görevlendirme yapılan sandıklar bünyesinde gerçekleşen işlemlerde, seçim sonucunu etkileyecek ölçüde usulsüzlük bulunmadığına" yer verdi. Kararda, Yüksek Seçim Kurulu'nun 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimleri 6 Mayıs 2019 tarihli kararıyla yenilediği hatırlatıldı.
"11 sandıkta kanuna aykırı görevlendirme yapıldı"
Gerekli evrakların ilçe seçim kurullarından temin edildiği ifade edilen kararda, "Ataşehir ilçesinde 21, Çekmeköy ilçesinde 47, Kadıköy ilçesinde 5, Kartal ilçesinde 1, Maltepe ilçesinde 7, Pendik ilçesinde 1, Sancaktepe ilçesinde 6, Sultanbeyli ilçesinde 12, Tuzla ilçesinde 4, Ümraniye ilçesinde 3 ve Üsküdar ilçesinde de 11 sandıkta kanuna aykırı görevlendirme yapıldığı" belirtildi.
31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline neden olan hukuka aykırı eylemlerin soruşturmaya konu edildiği belirtilen takipsizlik kararında, "Cumhuriyet Başsavcılığımız yetki alanında kurulu olup kanuna aykırı görevlendirme yapılan sandık sayısının genel sandık sayısına oranının düşüklüğü, kanuna aykırı görevlendirme yapılan sandıklar bünyesinde gerçekleşen işlemlerde seçim sonucunu etkileyecek ölçüde usulsüzlük bulunmaması, kanuna aykırı görevlendirilen kişilerin şüpheliler ile herhangi bir bağının olduğuna dair somut bir tespitin yokluğu, mülki amirliklerce gönderilen personel listelerinin ihtiyacı karşılamaması, şüphelilerin suç kastıyla hareket ettiklerine dair kamu davası açılmasını gerektirecek yeterlilikte delil bulunmadığı anlaşılmıştır" denildi. Bianet
RSS