ANASAYFA arrow right Siyaset

Atatürk seçim kazanabilir miydi

Atatürk seçim kazanabilir miydi
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 00.55
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 00.55
Taraf gazetesi başyazarı Ahmet Altan bugünkü köşesinde CHP'yi ve Cumhuriyet tarihini eleştiren bir yazı kaleme aldı.
Taraf gazetesi başyazarı Ahmet Altan bugünkü köşesinde CHP'yi ve Cumhuriyet tarihini eleştiren bir yazı kaleme aldı.. "Yanlış kurulmuş bir cumhuriyetin insanlarıyız biz." diyen Altan, tartışma yaratacak bir soru da sordu: "Mustafa Kemal, bu ülkede seçim kazanabilir miydi?"

İşte Altan'ın "Geçmişe ilerlemek" başlıklı o yazısı..

MUSTAFA KEMAL SEÇİM KAZANABİLİR MİYDİ?
Sadece iktidarda olanları korumayı amaçlayan, yanlış kurulmuş bir cumhuriyetin insanlarıyız biz.

İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil. Nasıl mı? TIKLAYIN !
Halkı küçümseyen, dahası halktan korkan küçük bir zümrenin diktatörlüğü, bütün gücüyle kendini koruyabilmek için her şeyin kirlenmesine göz yumdu, sıkıştığı yerde bizzat kendisi her şeyi kirletti.

Bunun temel nedenini aslında tek bir soruyla anlayabiliriz.

Mustafa Kemal, bu ülkede seçim kazanabilir miydi?

CHP SEÇİM KAZANAMIYORSA..
Eğer aradan geçen onca yılda bilmem kaç kuşağı korkunç bir eğitimden geçirip, beyni yıkanmış insanlar yaratmasına rağmen Atatürk'ün görüşlerini savunduğunu söyleyen partiler hâlâ seçim kazanamıyorsa, Cumhuriyet'in ilk yıllarında hiç kazanmazlardı.

DİKTATÖRÜLÜKLER DENETİM MANYAĞIDIR
Seçimle kazanılamayacak bir iktidar nasıl korunur peki?

Silahla ve baskıyla.

Bütün diktatörlükler, denetim manyağıdır.

Her şeyi denetlemek, muhalefeti saptamak ve onu ezmek isterler.

Bunun için kendilerine sadık kullar yaratırlar ve onlara iktidardan pay verirler.

Onların yolsuzluklarına göz yumarlar.

Diktatörlüklerin ahlakı yoktur.

Ahlakı ve ahlaki değerleri çürütür, yok ederler.

CUMHURİYET TARİHİMİZ AHLAKSIZLIK TARİHİ
Silahlı küçük bir azınlığı koruyabilmek için o azınlığın çevresinde yolsuzluklara, ahlaksızlıklara bulaşmış bir çember, bir asalaklar duvarı oluştururlar.

Nerdeyse bütün Cumhuriyet tarihimiz bir ahlaksızlık tarihi oldu bizim, "sayın muhbir vatandaşların" ahlakı en değerli ahlak sayıldı, bütün kurumlar "iktidarı" koruyabilmek için yozlaştırıldı.

Cuntacı generaller, yalancı tarihçiler, pespaye gazeteciler, dikta dalkavuğu politikacılar, cinayet işleyen polisler baş tacı edildi.

Diktayı desteklemek koşuluyla bütün yandaşlara ahlaksızlık ve suç işlemek serbest sayıldı.

Cumhuriyet'le kurulan diktanın, şık şıkırdım giyinip dans etmeyi Batılılık sanan zavallı özentiliğinin dışında bir fikri, ideolojisi, inancı yoktu, insanlar sadece ikiye ayrılıyordu onlar için, yandaşlar ve muhalifler.

NE DİNDARA NE DİNSİZE ACIDILAR
Liberal Cavit Bey'i de, Komünist Mustafa Suphi Bey'i de aynı hunharlıkla öldürdüler.

Nâzım Hikmet'e de Necip Fazıl'a da eziyet ettiler.

Ne dindara, ne dinsize acıdılar.

Kürtlere özellikle acı çektirdiler.

Sadece "koşulsuz" bir yandaşlık sergileyenler ödüllendirildi.

Bu anlayış, her türlü değeri yok saydı.

Ve, bütün kurumların hukuksuz bir karanlıkta mikroplanıp kangrenleşmesine yol açtı.

BÜYÜK HESAPLAŞMAYI BAŞLATAN AKP OLDU
Bu sistemi, ancak halkı gerçekten temsil eden, Cumhuriyet iktidarının kendisine "yabancı" bulduğu siyasi bir güç değiştirebilirdi.

Sisteme ilk büyük darbeyi Turgut Özal vurdu.

Asıl büyük hesaplaşmayı başlatan ise AKP oldu.

Silahlı Cumhuriyet diktasına karşı kendi gücünün tek başına yeterli olmayacağını bildiğinden, evrensel bir demokrasi ve hukuk sistemi kurulmasını isteyen Avrupa Birliği'nin desteğini sağladı.

BÜYÜK BİR ÜMİT YARATTI
Halkın ve dünyanın büyük desteğiyle bir temizlik operasyonuna girdi, hukuk reformları yaptı, Ergenekon'un ve darbecilerin üstüne gitti, askerî vesayeti geriletti, Kürtlerin hakları olduğunu kabul etti, barış için müzakerelere başladı, Alevilerin dertlerini dinledi, yeni bir anayasa sözü verdi.

Artık iyice çürümüş olan sistemi değiştirmek için attığı her adımda halkı ve gelişmiş dünyayı yanında buldu.

Büyük bir ümit yarattı.

SONRA BİRDEN AKP DURDU
Başbakan Erdoğan, bütün dünyada "Müslüman bir ülkede demokrasiyi yerleştiren" ilk lider olarak saygıyla karşılandı, dünya liderleri arasına adını yazdırdı.

Sonra birden AKP durdu.

Değiştirmek için söz verdiği sistemin, "yöneticilere" ne kadar büyük avantajlar sağladığını, nasıl büyük bir iktidar alanı açtığını, pay dağıtarak nasıl büyük bir yandaşlar kalabalığı oluşturmasına olanak verdiğini fark etti.

Sistemi değiştirmek için mücadele etmektense, sistemle anlaşmanın ve sistemin parçası haline gelmenin daha "kurnazca" olacağına hükmetti.

BEN BİR DİNDAR YETİŞTİRECEĞİM ANLAYIŞI
Şimdi yeniden geçmişe dönüyoruz.

Kürtlere baskı arttıkça artıyor, faşist yasalara sahip çıkılıyor, sistemin kirliliğine yönelik sorgulamalar yavaşlatılıyor, "ben Cumhuriyetçi yetiştireceğim" anlayışı yerine "ben dindar yetiştireceğim" anlayışı getirilerek "yöneten istediği gibi adam yetiştirir" kuralına dibine kadar sahip çıkılıyor, anayasaya dokunulmuyor, bombalarla parçalanan zavallı köylülerin hesabı sorulmuyor, onun yerine Genelkurmay Başkanı'na teşekkür ediliyor, Hrant Dink'in katilleri korunuyor, Denktaş yüceltiliyor, futboldaki kirlenmenin temizlenmesine engel olunuyor.

Bu anlayıştan bir hayır çıkmaz.

Halk gene ezilir, gene ahlaksızlık prim yapar, gene eğitim "liderin" meşrebine göre şekillenir, gene çürüme yayılmaya başlar.

Bunu durduracak olan ahlaksızlığın acısını yıllarca çekmiş olan halktır.

AHLAKSIZLIK BİR KEZ KABUL EDİLDİ Mİ
Uludere'de köylülerin öldürülmesine, futbolda şikenin yayılmasına göz yuman bir ahlak anlayışını sorgulamadan bu sistem düzelmez.

Ahlaksızlık bir kez kabul edildi mi o ahlaksızlık kısa zamanda hukuksuzluğa ve suça dönüşür.

Ahlak ve hukuk yoksunlunun ilk ve büyük kurbanı ise daima halk olur.
İlginizi Çekebilir
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi genel başkanları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' üzerine Ankara'da bir araya geldi. Liderler...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin aylardır süren “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasında uzlaştıkları Mutabakat...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
Ekim ayından bu yana hazırlığı devam eden metin 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde parlamenter sisteme dönüşün nedenleri anlatılacak.
#Siyaset / 27 Şubat 2022
DEVA Partisi’ne katıldılar
DEVA Partisi’ne katıldılar
Aslen Halfetili olan ve Şehitkamil ilçesinde ikamet eden Arslan ailesi 8 Şubat Mahallesinde bir salonda düzenlenen törenle AK Parti’den istifa ederek DEVA Partisi’ne katı...
#Siyaset / 18 Şubat 2022
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemin son hali için Genel Başkanımızın daveti üzerine 6 partinin genel başkanları 12 Şubat Cumartesi günü bir aray...
#Siyaset / 06 Şubat 2022
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün partisinden bir grup milletvekiliyle gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantının ana gündemi ekonomiydi...
#Siyaset / 04 Şubat 2022
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *