Sözcü’den Emin Özgönül’ün haberine göre, “Helalleşeceğiz ama hesaplaşma ayrı…'' dedi. Bürokratlardan çok sayıda yolsuzluk ihbarı ve dosyasının kendilerine ulaştığını belirten CHP lideri, “Bürokrasiye yaptığım çağrıdan sonra, hukuka uyan bürokratlar, kendilerini daha güvende hissettiler. Yasa dışı biçimde gelen baskıya da direndiler. İmza atmamaya özen gösteriyorlar. Geçmişte yapılan yolsuzluklara ilişkin çok sayıda dosya ve belge bize akmaya başladı. Bunların sayıları fazla olduğu için bir ekip kurduk. Yeri ve zamanı gelince bu yolsuzluk dosyalarını kamuoyuyla paylaşacağız” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Bürokrasi aslında yaptığı işler dolayısıyla suçlanmak istemez, yasalara uygun davranmak ister, yasalara aykırı işlemlere direnmek ister. Ama yıllardır bürokrasi üzerinde baskı kuruldu ve dürüst insanlar sistemin dışına itildi. Yandaşlarına da belli makam ve mevkiler verdiler. Bu da siyasetçi ile bürokrasi arasında çıkar ilişkisi doğurdu. Tepedeki nemalanıyor, alttaki de ‘O zaman ben de' diyor. Bu durumdan dürüst çalışan bütün bürokratlar rahatsızdı. Benim yaptığım çağrı, bürokrasiye güven verdi. Artık kendilerini yalnız hissetmiyorlar” ifadelerini kullandı.
“Ben ‘Helalleşme' dedim ama ‘hesaplaşma' ayrı”
Tartışma yaratan “helalleşme” sözlerine de açıklık getiren CHP lideri, “Ben ‘Helalleşme' dedim ama ‘hesaplaşma' ayrı. Yolsuzluk yapandan, kul hakkı yiyenden, hukuk içinde elbette hesap sorulacak. Helalleşme derken ‘Yolsuzlukları görmeyeceğiz, devleti soymuşlar görmeyeceğiz’ diye bir şey yok. Biz geçmişin yaralarının kaşınmasını değil, geleceğe bakmak istiyoruz. Geçmişin yaralarını kanatarak sağlıklı bir gelecek yaratamazsınız. Oturalım sağlıklı, yararlı ve dayanışma içinde bir gelecek inşa edelim, çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakalım istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yokuş aşağı son sürat gidiyoruz”
Daha önce “Türkiye freni patlamış kamyon gibi” dediğini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, lirada son dönemdeki erimeyle birlikte bugün ülkenin “yokuş aşağı son sürat” gittiğini söyledi. “Türkiye'yi deneme ve sınama ile yöneten bir anlayış var” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akıl değil, bilim değil, liyakat değil, kendi kafasına göre bildiğini okuyan, alınan telkinlerle, ‘Bir de şunu deneyelim nasıl olacak bakalım?' diyen bir yönetimle karşı karşıyayız. Deneme yanılmayla ülkeyi yönetiyorlar, deneme tahtası… Türkiye geçmişte de sıkıntılara girdi, vatandaşımız zor günler geçirdi. Ancak bugünkü durum çok daha farklı, Meclis duvarının önüne gelip yalvaran, kendisini yakanlar var. Kayseri'de bir vatandaşımız hayatına son verdi. İnsanlar zor şartlarda ve geçinemiyor, ama bunu görmeyenler var.”
"Milli Güvenlik Kurulu'nu bu yanlış ekonomik politikalarına ortak ediyorlar"
Sözcü’den Deniz Zeyrek’e de konuşan CHP lideri, son Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından yapılan açıklamada ekonomiye dair ifadelerin bulunmasını eleştirdi:
"Şimdi bu yanlış ekonomi politikalarının sorumluluk alanını genişletiyorlar. Milli Güvenlik Kurulu'nu bu yanlış ekonomik politikalarına ortak ediyorlar."
İzlenen politikaların halka ağır faturalar ödettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Erdoğan, yanlış politikalarında ısrar ediyor, kararlılık gösteriyor. Halk bedel ödüyor. Şimdi askerleri bu yanlışın faturasına ortak etti. Geçmişte olsa ‘ordunun, askerin vesayeti' derdi."