Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Cumhurbaşkanı üyeleri ve başkanını kendisinin atadığı bu kurulla usulsüzleri örtbas etmeye yönelik bir girişim. Devleti denetlemesi beklenen organları, devlet denetlemek üzere düzenleme yapıyor. Yani her şey tersine dönmüş durumda. Bu kararname demokratik bir ortamda olmadığımızın göstergesidir. Hukuki mücadele başlatacağız” açıklamasını yaptı.
Sözcü gazetesinden Yusuf Demir’in haberine göre, Fincancı, “Devleti denetlemesi beklenen organları, devlet denetlemek üzere düzenleme yapıyor. Yani her şey tersine dönmüş durumda” dedi.
Fincancı şu ifadeleri kullandı:
"Ardı ardına çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle, tüm kurumların yetkilerini elinden alınması, aslında kurumların içini boşaltan, kurumları işlevsizleştiren bir boyuttadır.
Özellikle de demokratik kitle örgütleri gibi organlar, yurttaşın doğrudan denetim yetkisini örgütlenerek ele aldığı yapılar, devletin işleyişini denetleme sorumluluğu taşırlar zaten, görevi budur.
Devletin kurumları düzgün işliyor mu, aksaklıklar var mı, bir yetki kötüye kullanımı var mı… Bu yetkinin kötüye kullanılmasını önleyen mekanizmalardır bunlar. Ama Türkiye'de uzun zamandır, bununla ilgili zaten sınırlamalar olduğunu biliyoruz.
Aslında denetim yetkisi yurttaşındır. Yurttaşlık hukuku bunu gerektirir, Toplumsal sözleşmede… Yurttaş bu denetim yetkisini nasıl kullanır, örgütlenerek kullanır. Nasıl örgütlenir işte meslek örgütleriyle örgütlenebilir. Bizim gibi mesela… Türk Tabipleri Birliği, TMMOB vb… Ya da kendi alanlarında bir takım dernekler, vakıflar, sendikalar, çalışma hayatının denetimini üstlenir. Güçler ayrılığı prensibi bu denetimi çok önemser, demokratik bir ortamda… Ama demokratik bir ortamda olmadığımız muhakkak. Aslında bu Kararname de bunun göstergesi…
Her türlü girişimi yapmak gerektiği kanaatindeyim. Siyaseten tartışmaların ötesinde hukuken de bu denetim yetkisini elinden alan Cumhurbaşkanlığının yine bir gece kararnamesiyle her yere kayyum atamayı da olanaklı kılan bu yaklaşıma karşı tabi ki yurttaş sorumluluğumuz buna karşı mücadele etmek.."