CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan, TBMM 2019 Bütçe görüşmelerinde, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Bütçesi ile ilgili Genel Kurul’da konuşma yaptı. Kaplan, AKP’nin dış politikadaki başarısızlığının sonuçlarından birinin de Suriye Politikası olduğuna dikkat çekerken, AKP’nin Suriyeli Mülteci sorununu çözmek zorunda olduğunu ifade etti.
Kaplan, “Evet komşularla sıfır sorun dediniz; komşu bırakmadınız.
Demokrasi dediniz, OHAL getirdiniz.
Dürüstlük dediniz, Kamu İhale Kanunu 186 kez değiştirdiniz.
Barış dediniz, huzur dediniz; ülkeyi şehit mezarlığına çevirdiniz.
"Fıtrat" dediniz, iş cinayetleri rakamlarını zirveye çıkardınız.
Üretim dediniz, her şeyi ithal eden bir ülkeye çevirdiniz.
Hızlı tren dediniz, raydan çıktı. Daha 2 gün önce 9 can aldı.
Yolları yaptık dediniz, yollar çöktü.
Köprüler yaptık dediniz, köprüler yıkıldı.
Velhasıl, ülkemizi batısından doğusuna, güneyinden kuzeyine kangren olmuş sorunlarla boğuşan ve can çekişen bir hale getirdiniz.
Kaplan, Genel Kurul’daki konuşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Ağustos 2010 Gaziantep konuşmasını hatırlatarak
“15 Ağustos 2010’ da Recep Tayyip Erdoğan Gaziantep’teki konuşmasında şöyle diyordu: “Esat Kardeşimle oturduk, Türkiye ile Suriye’yi bölgenin iki kardeş iki dost ülkesi haline getirdik. Ekonomi de, ticarette, dış politikada, kültürde, sanatta, ulaştırmada iş birliği anlaşmaları imzaladık. Şimdi benim Gaziantepli kardeşim cebine pasaportunu koyuyor istediği gibi Halep’e Şam’a gidiyor, Oradaki kardeşim de cebine pasaportunu koyuyor Gaziantep’e geliyor. Kim kazandı? Gaziantep kazandı değil mi?” diyordu. Bir Gaziantepli olarak ben de mutlu oldum. O dönem Gaziantep’te turizm canlandı, ekonomi canlandı, alışveriş canlandı. Peki sonra ne oldu? Erdoğan’ın Gaziantep konuşmasından sadece 5 ay sonra Suriye’de ilk protestolar başladı. Kısa sürede iç savaşa dönüştü. Mart 2011’de Erdoğan ile Esad arası bozuldu. Erdoğan’ın Kardeşi Esad oldu DÜŞMANI ESED!” diye ifade etti.
Kaplan sözlerine şu şekilde devam etti: “CHP’nin derdi mültecilerle değil, mülteci yaratan politikalarladır. Türkiye’de yaklaşık 4 milyon Suriyeli mülteci var. Çoğunluğu İstanbul, Urfa, Hatay, Gaziantep ve Kilis de yaşıyor. Suriyeli mültecilere 33 milyar dolar para harcandı. Bu miktarın nerde, nasıl ve ne şekilde harcandığı açıklanmadı. Suriyeli mültecilere eğitimden, sağlığa, barınmadan istihdama kadar birçok hak tanınıyor. Tanınmalı da. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim Suriyeli mültecilerle bir problemimiz yok. Aksine, savaştan kaçan; evinden, ailesinden, anılarından, yurtlarından olan bu insanlara yardımcı olmak, kucak açmak hepimizin insani görevi. Ancak AKP, yanlış politikaları ve öngörüsüz tavrıyla Suriyeli mültecilerle vatandaşı karşı karşıya getirdi. Kayıt dışı çalıştırılan Suriyeliler ile birlikte Türk vatandaşının işsizlik seviyesi yükseldi. Hastanelerde tüm sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanan Suriyelilerle, 14 kalem ücret ödeyerek sağlık hizmeti alan vatandaşlar karşı karşıya geliyor. Kiralar yükseldi. Suriyeli mafyalar türedi. Kap kaç olayları arttı. Gaziantep’te, Kilis’te her gün Suriyeli- Türk vatandaş kavgasına şahit oluyoruz.”
Kapatılan çadır kentlerdeki çalışanları da gündeme getiren Kaplan, asgari ücretle çalışan işçilerin gittikleri yerde nasıl yaşayacaklarını da dile getirdi. Kaplan, “İslahiye, Adıyaman ve Mardin’de kapatılan Çadır kentlerdeki çalışanlara, taşerondan kadroya geçirirken tayin olmayacak sözü verdiniz, 6 ay sonra bu insanları Türkiye’nin dört bir yanına sürgün ettiniz. Nasıl geçinecek bu insanlar? Kısaca yine kaş yapayım derken göz çıkardınız.” diye ifade etti.
Kaplan, konuşmasını tamamlarken “AKP olarak Suriyeli Mülteci sorununu çözmek zorundasınız” diyerek AK Parti’ye yüklendi.
Kaplan, “Evet komşularla sıfır sorun dediniz; komşu bırakmadınız.
Demokrasi dediniz, OHAL getirdiniz.
Dürüstlük dediniz, Kamu İhale Kanunu 186 kez değiştirdiniz.
Barış dediniz, huzur dediniz; ülkeyi şehit mezarlığına çevirdiniz.
"Fıtrat" dediniz, iş cinayetleri rakamlarını zirveye çıkardınız.
Üretim dediniz, her şeyi ithal eden bir ülkeye çevirdiniz.
Hızlı tren dediniz, raydan çıktı. Daha 2 gün önce 9 can aldı.
Yolları yaptık dediniz, yollar çöktü.
Köprüler yaptık dediniz, köprüler yıkıldı.
Velhasıl, ülkemizi batısından doğusuna, güneyinden kuzeyine kangren olmuş sorunlarla boğuşan ve can çekişen bir hale getirdiniz.
Kaplan, Genel Kurul’daki konuşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Ağustos 2010 Gaziantep konuşmasını hatırlatarak
“15 Ağustos 2010’ da Recep Tayyip Erdoğan Gaziantep’teki konuşmasında şöyle diyordu: “Esat Kardeşimle oturduk, Türkiye ile Suriye’yi bölgenin iki kardeş iki dost ülkesi haline getirdik. Ekonomi de, ticarette, dış politikada, kültürde, sanatta, ulaştırmada iş birliği anlaşmaları imzaladık. Şimdi benim Gaziantepli kardeşim cebine pasaportunu koyuyor istediği gibi Halep’e Şam’a gidiyor, Oradaki kardeşim de cebine pasaportunu koyuyor Gaziantep’e geliyor. Kim kazandı? Gaziantep kazandı değil mi?” diyordu. Bir Gaziantepli olarak ben de mutlu oldum. O dönem Gaziantep’te turizm canlandı, ekonomi canlandı, alışveriş canlandı. Peki sonra ne oldu? Erdoğan’ın Gaziantep konuşmasından sadece 5 ay sonra Suriye’de ilk protestolar başladı. Kısa sürede iç savaşa dönüştü. Mart 2011’de Erdoğan ile Esad arası bozuldu. Erdoğan’ın Kardeşi Esad oldu DÜŞMANI ESED!” diye ifade etti.
Kaplan sözlerine şu şekilde devam etti: “CHP’nin derdi mültecilerle değil, mülteci yaratan politikalarladır. Türkiye’de yaklaşık 4 milyon Suriyeli mülteci var. Çoğunluğu İstanbul, Urfa, Hatay, Gaziantep ve Kilis de yaşıyor. Suriyeli mültecilere 33 milyar dolar para harcandı. Bu miktarın nerde, nasıl ve ne şekilde harcandığı açıklanmadı. Suriyeli mültecilere eğitimden, sağlığa, barınmadan istihdama kadar birçok hak tanınıyor. Tanınmalı da. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim Suriyeli mültecilerle bir problemimiz yok. Aksine, savaştan kaçan; evinden, ailesinden, anılarından, yurtlarından olan bu insanlara yardımcı olmak, kucak açmak hepimizin insani görevi. Ancak AKP, yanlış politikaları ve öngörüsüz tavrıyla Suriyeli mültecilerle vatandaşı karşı karşıya getirdi. Kayıt dışı çalıştırılan Suriyeliler ile birlikte Türk vatandaşının işsizlik seviyesi yükseldi. Hastanelerde tüm sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanan Suriyelilerle, 14 kalem ücret ödeyerek sağlık hizmeti alan vatandaşlar karşı karşıya geliyor. Kiralar yükseldi. Suriyeli mafyalar türedi. Kap kaç olayları arttı. Gaziantep’te, Kilis’te her gün Suriyeli- Türk vatandaş kavgasına şahit oluyoruz.”
Kapatılan çadır kentlerdeki çalışanları da gündeme getiren Kaplan, asgari ücretle çalışan işçilerin gittikleri yerde nasıl yaşayacaklarını da dile getirdi. Kaplan, “İslahiye, Adıyaman ve Mardin’de kapatılan Çadır kentlerdeki çalışanlara, taşerondan kadroya geçirirken tayin olmayacak sözü verdiniz, 6 ay sonra bu insanları Türkiye’nin dört bir yanına sürgün ettiniz. Nasıl geçinecek bu insanlar? Kısaca yine kaş yapayım derken göz çıkardınız.” diye ifade etti.
Kaplan, konuşmasını tamamlarken “AKP olarak Suriyeli Mülteci sorununu çözmek zorundasınız” diyerek AK Parti’ye yüklendi.
RSS