Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ünlü ABD’li yazar Paul Auster arasındaki atışma, Batı’nın önde gelen medya kuruluşlarının bloglarında tartışılmaya devam ediliyor. Time dergisince yayımlanan bir yazıda, “İnternet tarafından körüklenen, en olmayacak karşıtlar arasında bir söz düellosu, bu hafta Atlantiğin iki tarafı arasında fırtına gibi esti” denildi. Yazıda Erdoğan ile Auster’in “kahvehane vari bir polemiğe” giriştikleri, bunun gerçekten “Türkiye’nin irtifa kaybetmesine yol açacağı” görüşleri de yansıtıldı.
Atışmayı, Auster’in tutuklu gazeteciler nedeniyle Türkiye’yi ziyaret etmeyeceği yönündeki açıklamalarının tetiklediği belirtilen yazıda halen 100 kadar gazetecinin cezaevinde bulunduğunu, hükümetin de gazetecilerin habercilikten değil yasa dışı faaliyetlerinden dolayı yargılandığında ısrar ettiği kaydedildi. Başbakan Erdoğan ile Auster arasında tartışmaya ilişkin ayrıntıların da aktarıldığı yazıda cezaevindeki gazeteciler çoğunun Kürt basını için çalıştığını ve KCK’yı “kökünden sökmeye yönelik bir plan çerçevesinde tutuklandığı belirtildi.
Erdoğan’ın otoriter eğili giderek daha çok eleştiri çekiyor
Time, “ironik olarak Türkiye’nin çekiciliği için dile getirilen başlıca sebep, demokratik rejimidir” dediği yazısında Türkiye’nin canlı ekonomisi veya Müslüman kimliği gibi başka faktörlerin olduğunu belirterek, “Ancak, tam o açıdan Erdoğan’ın otoriter eğilimi, yurt içinde ile Avrupa ve ABD’den giderek artan eleştirileri çekiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre 2011 yılında Türkiye, Avrupa’da basın özgürlüğünü en çok ihlal eden ülke oldu” yorumunu yaptı.
Yazı, “Erdoğan da, muhalif görüşlere pek katlanmıyor ve kendisini eleştiren gazeteci ve karikatüriste karşı dava açmada tereddüt etmiyor. Bu nedenle, Paul Auster, onun öfkesini çeken uluslararası çaptaki ilk romancı olsa da sonuncusu olmayabilir” sözleriyle noktalandı. ANKA
Atışmayı, Auster’in tutuklu gazeteciler nedeniyle Türkiye’yi ziyaret etmeyeceği yönündeki açıklamalarının tetiklediği belirtilen yazıda halen 100 kadar gazetecinin cezaevinde bulunduğunu, hükümetin de gazetecilerin habercilikten değil yasa dışı faaliyetlerinden dolayı yargılandığında ısrar ettiği kaydedildi. Başbakan Erdoğan ile Auster arasında tartışmaya ilişkin ayrıntıların da aktarıldığı yazıda cezaevindeki gazeteciler çoğunun Kürt basını için çalıştığını ve KCK’yı “kökünden sökmeye yönelik bir plan çerçevesinde tutuklandığı belirtildi.
Erdoğan’ın otoriter eğili giderek daha çok eleştiri çekiyor
Time, “ironik olarak Türkiye’nin çekiciliği için dile getirilen başlıca sebep, demokratik rejimidir” dediği yazısında Türkiye’nin canlı ekonomisi veya Müslüman kimliği gibi başka faktörlerin olduğunu belirterek, “Ancak, tam o açıdan Erdoğan’ın otoriter eğilimi, yurt içinde ile Avrupa ve ABD’den giderek artan eleştirileri çekiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre 2011 yılında Türkiye, Avrupa’da basın özgürlüğünü en çok ihlal eden ülke oldu” yorumunu yaptı.
Yazı, “Erdoğan da, muhalif görüşlere pek katlanmıyor ve kendisini eleştiren gazeteci ve karikatüriste karşı dava açmada tereddüt etmiyor. Bu nedenle, Paul Auster, onun öfkesini çeken uluslararası çaptaki ilk romancı olsa da sonuncusu olmayabilir” sözleriyle noktalandı. ANKA