Bu kapsamda, Erdoğan’ın, sözleşmenin 9. maddesindeki “Büyükelçileri kabul eden devlet, herhangi bir zaman ve kararının gerekçesini açıklamak zorunluluğunda olmaksızın, gönderen devlete misyon şefinin veya misyon diplomatik kadrosunun herhangi bir üyesinin istenmeyen şahıs (persona non grata) olduğunu veya misyon kadrosunun herhangi bir başka üyesinin kabule şayan olmadığını bildirebilir. Bu takdirde, gönderen devlet, duruma göre, ilgili şahsı geri çağırır veya misyondaki görevine son verir. Bir şahıs kabul eden devletin ülkesine gelmeden önce de istenmeyen veya kabule şayan olmayan şahıs olarak ilan edilebilir” hükmüne atıfta bulunduğuna dikkat çekildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, iş insanı Osman Kavala için çağrı yapan 10 ülkenin büyükelçisinin “istenmeyen şahıs” ilan edilmesi talimatı vermesine karşın bu büyükelçiler ile ilgili herhangi bir resmi işlem başlatılmamıştı.
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre; kaynaklar, “Erdoğan’ı kararından vazgeçirmek için ikna yollarını değerlendirdiğine” yönelik açıklamalarda bulunurken, iki liderin görüşmesinde ise “Erdoğan’ın bu kararında ısrar ettiği ve durumu Bahçeli’ye de anlattığı” ileri sürüldü. Bahçeli’nin de “Erdoğan’ın alacağı karara saygı duyacaklarını” ilettiği ve ABD ile Biden’ın göreve gelmesinin ardından Türkiye’nin “ABD ile birçok sorun yaşadığına dikkat çektiği” belirtildi.
Erdoğan’ın da görüşmede, “10 büyükelçilikten yapılan açıklamada da ‘ABD’nin rolünün olduğu ve bunun da Biden yönetiminin sonucu olduğunu” ifade ettiğine dikkat çekildi. Bunun üzerine de Erdoğan’ın “ABD’nin Türkiye’nin iç hukuk düzenine karıştığını” belirterek, “İstenmeyen adam ilan etmek için Viyana Sözleşmesi gereği gerekçe açıklamak zorunda değiliz” dediği iddia edildi.