ABD'deki Müslüman toplumu, son yıllarda artış gösteren İslamofobi'nin, halk tabanlı bir sorundan çok siyasetçilerin oy toplamak için kullandığı bir koz olduğu görüşünce birleşiyor.
ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin, Müslümanlarla diyaloğa daha çok yönelebileceğini belirten Müslüman toplumu temsilcileri, Amerikan toplumunun İslam'ı bilmediğini ve mitolojilerle hareket ettiğini vurguluyor. İslamofobi, 11 Eylül saldırılarından bu yana ülkedeki Müslüman toplumunun başını ağrıtıyor. Aradan geçen 10 yılda çeşitli dini ayrımcılık ve bazı radikallerin şiddet eylemlerine tanık olan Müslüman toplumu, İslamofobi'nin geldiği noktayı AA muhabirine değerlendirdi. ABD'de ve başkent Washington civarında Müslüman toplumunu temsil eden en büyük organizasyonlardan biri olan All Dulles Area Muslim Society (ADAMS) Yönetim Kurulu üyesi ve medya direktörü Rizwan Jaka, İslamofobi'deki artışın genelleştirme, klişe ve yanlış anlaşılmalardan kaynaklandığını söyledi. Müslümanlara yönelik aşırılıklara, farklı dinlerden oluşan hoşgörü grubuyla karşı durduklarını belirten Jaka, "dini liderlerin bu tutumu sayesinde 2-3 yıl sonra İslamofobi'nin yine var olsa da azalacağını umduklarını" ifade etti. İnsan hakları avukatı ve "Themuslumguy.com" adresinin kurucusu, yazar Arsalan İftikhar da ülkede İslamofobi'nin arttığını düşünenlerden. İftikhar, artık çok sayıda Amerikalı'nın İslam'a endişeyle baktığını belirtti. Eski Amerikalı diplomat ve ADAMS'da hükümetle ilişkiler başkanı Robert Marro ise İslamofobi'nin biraz azaldığını düşünüyor.
Problem siyasi
ABD'deki Müslüman toplumu, İslamofobi'nin özellikle politikacılar tarafından kullanılan siyasi bir koz olduğu görüşünde. Jaka, 2010 Kongre seçimleri sırasında, "sıfır noktası"na cami gibi birçok konuda söylemlerin ortaya atıldığını, 2012 başkanlık seçimlerinin de yine İslamofobi'yi ve cami karşıtlığını artırmasını beklediklerini söyledi. Marro da politikacıların bu konuyu "oylarını artırmak" için kullanmayı sevdiğini belirterek, siyasetçilerin bu davranışını "ateşe körükle gitmek" olarak nitelendirdi. İftikhar ise sorunun hem tabansal hem siyasi olduğu görüşünde. Müslüman toplumu, İslamofobi'nin maddi yardımlarla beslendiğinin farkında ve buna karşı koyulması gerektiğine inanıyor.
Obama'ya nasıl bakıyorlar
Ortadoğu'daki Müslüman dünyasına uluşmaya çalışan Obama'nın, kendi ülkesinde henüz bir camiyi ziyaret etmediği biliniyor. Jaka, bu konuda "Evet, cami ziyaret etmedi, ama Müslüman toplumuyla bir araya geldi, iftar düzenledi. Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığında üst düzey konumda çalışan Müslümanlar var. İlla ki camiye gelmesi önemli değil, ama din ve inançlara saygıyla yaklaşıyor olması bizim için önemli" değerlendirmesinde bulundu. Marro'ya göre Obama'nın başında şu an işsizlik gibi daha önemli sorunlar var, ama ikinci kez seçilirse belki kendilerine daha çok yönelebilir.
Halk bilinçsiz
Müslüman toplumu, Amerikan halkının İslam konusunda bilinçsiz olduğunu düşünüyor. Sorunun özellikle iç ve kırsal kesimlerde olduğunu belirten Jaka, "Ama onlara Müslümanların kim olduğunu, askeriyede, polis hizmetinde, siyasette ülkeye emeklerini anlatınca, hepimizin aynı olduğunun farkına varıyorlar. Önemli olan köprüleri kurup, karşılıklı saygı göstermek" dedi. AA
ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin, Müslümanlarla diyaloğa daha çok yönelebileceğini belirten Müslüman toplumu temsilcileri, Amerikan toplumunun İslam'ı bilmediğini ve mitolojilerle hareket ettiğini vurguluyor. İslamofobi, 11 Eylül saldırılarından bu yana ülkedeki Müslüman toplumunun başını ağrıtıyor. Aradan geçen 10 yılda çeşitli dini ayrımcılık ve bazı radikallerin şiddet eylemlerine tanık olan Müslüman toplumu, İslamofobi'nin geldiği noktayı AA muhabirine değerlendirdi. ABD'de ve başkent Washington civarında Müslüman toplumunu temsil eden en büyük organizasyonlardan biri olan All Dulles Area Muslim Society (ADAMS) Yönetim Kurulu üyesi ve medya direktörü Rizwan Jaka, İslamofobi'deki artışın genelleştirme, klişe ve yanlış anlaşılmalardan kaynaklandığını söyledi. Müslümanlara yönelik aşırılıklara, farklı dinlerden oluşan hoşgörü grubuyla karşı durduklarını belirten Jaka, "dini liderlerin bu tutumu sayesinde 2-3 yıl sonra İslamofobi'nin yine var olsa da azalacağını umduklarını" ifade etti. İnsan hakları avukatı ve "Themuslumguy.com" adresinin kurucusu, yazar Arsalan İftikhar da ülkede İslamofobi'nin arttığını düşünenlerden. İftikhar, artık çok sayıda Amerikalı'nın İslam'a endişeyle baktığını belirtti. Eski Amerikalı diplomat ve ADAMS'da hükümetle ilişkiler başkanı Robert Marro ise İslamofobi'nin biraz azaldığını düşünüyor.
Problem siyasi
ABD'deki Müslüman toplumu, İslamofobi'nin özellikle politikacılar tarafından kullanılan siyasi bir koz olduğu görüşünde. Jaka, 2010 Kongre seçimleri sırasında, "sıfır noktası"na cami gibi birçok konuda söylemlerin ortaya atıldığını, 2012 başkanlık seçimlerinin de yine İslamofobi'yi ve cami karşıtlığını artırmasını beklediklerini söyledi. Marro da politikacıların bu konuyu "oylarını artırmak" için kullanmayı sevdiğini belirterek, siyasetçilerin bu davranışını "ateşe körükle gitmek" olarak nitelendirdi. İftikhar ise sorunun hem tabansal hem siyasi olduğu görüşünde. Müslüman toplumu, İslamofobi'nin maddi yardımlarla beslendiğinin farkında ve buna karşı koyulması gerektiğine inanıyor.
Obama'ya nasıl bakıyorlar
Ortadoğu'daki Müslüman dünyasına uluşmaya çalışan Obama'nın, kendi ülkesinde henüz bir camiyi ziyaret etmediği biliniyor. Jaka, bu konuda "Evet, cami ziyaret etmedi, ama Müslüman toplumuyla bir araya geldi, iftar düzenledi. Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığında üst düzey konumda çalışan Müslümanlar var. İlla ki camiye gelmesi önemli değil, ama din ve inançlara saygıyla yaklaşıyor olması bizim için önemli" değerlendirmesinde bulundu. Marro'ya göre Obama'nın başında şu an işsizlik gibi daha önemli sorunlar var, ama ikinci kez seçilirse belki kendilerine daha çok yönelebilir.
Halk bilinçsiz
Müslüman toplumu, Amerikan halkının İslam konusunda bilinçsiz olduğunu düşünüyor. Sorunun özellikle iç ve kırsal kesimlerde olduğunu belirten Jaka, "Ama onlara Müslümanların kim olduğunu, askeriyede, polis hizmetinde, siyasette ülkeye emeklerini anlatınca, hepimizin aynı olduğunun farkına varıyorlar. Önemli olan köprüleri kurup, karşılıklı saygı göstermek" dedi. AA